*TAMAMLANMIŞTIR*
~"Ben 'ağabey' olarak dayatılan çocukluk aşkımla nasıl birlikte olunur bilmiyorum."~
...
Pencerenin önünde ufacık bir saksıda büyümesine rağmen bütün ihtişamı ile açan rengarenk bir çiçektim ben.
Bana dayatılan bir hayatı yaşama ko...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
*** Gülsüm'den...
... 1 AY SONRA ...
"Ya kızım daha ne yapayım ben?! Adam çakacak en sonunda bir bokluk olduğunu!"
"Ya Gülsüm bizi öldürür diyorum. Söyleyemem şimdi. Biraz daha yumuşat sen onu işte!"
"Ağzına sıçayım Seyhan! Daha nereye yumuşatayım marşmelov oldu be adam! Kapat ağabeyin geliyor!"
Elimdeki telefonu hızla tezgaha koyup çorbayı karıştırmaya devam ettim. Selim bir süre sonra mutfağın kapısında belirdi. Ona gülümsedim. İçimden Seyhan'a ve ağabeyime küfürler ederken Selim arkamdan belime sarıldı.
"Mis gibi kokuyor."
"Çorbayı daha yeni koydum. Kaynamadan kokmaz ki."
"Çorbadan bahsettiğimi kim söyledi?"
Burnunu boynuma dayayıp derin bir nefes çekti.
Bugün ikimizin de izin günüydü ve biz evdeydik. Bir ay boyunca evliliğimiz tam anlamıyla rayına oturmuş gibiydi. Balonun olduğu gece yapacağım itirafın konusu geçmemişti ama Selim'in artık bana bir şeyler hissetmeye başladığını düşünüyordum. Farklıydı tavırları, çekinmeden izliyordu bazen beni. Önceden olsa bakışlarını kaçırır umuramaz davranırdı ama evlenmiş olmamız onda bir cesaret patlaması yaratmıştı herhalde.
Ve birde ağabeyim dinazoruyla Seyhan bacaksızı vardı. Bizim salaklar sevgili olmuşlardı ve Selim'e söylemek için erken olduğunu düşünüp yol yapmam için beni sıkıştırıyorlardı. Selim'den bir şey gizlemek istemiyordum. Bu beni gerçekten zorluyordu. Ona ihanet ediyormuş gibi hissediyordum.
"Güzelim?"
"Hı?"
"Sen beni dinlemiyor musun?"
"Şey, pardon dalmışım. Ne diyordun?"
"Sen iyi misin?"
"E-evet. Neden ki?"
"Bu aralar bir tedirginlik var üzerinde."
"Sana öyle gelmiştir. İyiyim ben."
"Canını sıkan bir şey varsa anlatmalısın. Benden saklamanı sevmiyorum. Biliyorsun."
Yutkunamadım. Biliyorum sevgilim biliyorum ama özür dilerim.
"Biliyorum."
"Sinemaya gitmek ister misin akşam?"
"Bilmem. Akşam seansına güzel bir filme bilet bulursan olabilir."
Kafasıyla onaylayıp dudaklarıma bir öpücük kondurunca iç çektim. O arkamdaki yemek masasının sandalyesine oturup telefonundan bilet bakarken bende dikkatimi çorbaya verdim.
