Merhaba!
🌸 Çiçek bahçeme hoşgeldin! 🌸
Öncelikle şunu belirtmek isterim ki seni burada görmek çok güzel. Kitabımı tercih etmiş olman beni gururlandırıyor. Bunun için sana çok teşekkür ederim.
Ufak bir konuda seni uyarmak istiyorum. Kurgumu burada ilerletme sebebim sadece yazmak... Fakat ortada bir emek olduğunu sana hatırlatmalıyım. Her ne sebeple olursa olsun yaptığın yorumları edep ve saygı çerçevesinde yapmanı rica ediyorum. Yorumlarını yaparken buradaki her kelimede bir emeğimin olduğunu unutmamalısın. Bu özellikleri taşıdığı sürece her eleştirin kabulümdür. Elimden geldiğince sana açıklamaya çalışır, hatam varsa kabullenip özrümü dileyecek olgunluğu gösteririm.
Naçizane ricamı okuduğun için teşekkürler.
Kitabımın, ufak da olsa kalbinde yer edinmesi dileğiyle...
Umarım beğenirsin.
Keyifli okumalar!
Multimedya: Bölümle ilgili...
***
Gülsüm:***
Gülsüm'den...
Eşyalarımı heyecanla kutuya koyarken aileme olan hasretim oldukça ağır basıyordu. İki sene olmuştu onlardan ayrılalı. Bir kaç kez görüşmüş olsak da yetmemişti. Yetmiyordu. Ailem, mahallem, arkadaşım burnumda tütüyordu. Özlüyordum.
En çok da O'nu özlemiştim. Çocukluk aşkımı... Küçüklükten beri kalbimden atamadığım adamı...
Kavga ederdik sürekli onunla, saçımı çekerdi hep. Bana onun büyük olduğunu bu yüzden sözünü dinlemezsem bana kızacağını söylerdi. Ama inatçıydım ben, her söylediğinin tersini yapar sürekli onu kızdırırdım. Yüzümde kocaman bir gülümseme oluştu.
Araya yıllar girmişti tabi, o zorunlu hizmet için mahalleden ayrılmıştı. Bende bu sıralar derslerime odaklı olduğumdan mahalleye gelse dahi göremezdim onu. Tam o geldi derken bu sefer de ben atanmıştım. Sakarya'ya.
Aramıza yıllar girmişti, onun sevgilileri olmuştu, gözümün önünde bir sürü kızla el ele dolaşmıştı. Ben ise onun hep koruması gereken kardeşi gibiydim. Kardeşi Seyhan ile bir tuttuğuydum. Dudaklarımı ısırdım. Gözlerimin dolmaması için kırpıştırdım birkaç kez.
Acıtıyordu, beni sevmemesi. Bunca yıl beraberdik biz. Beraber büyümüştük, her anımda yanımda olmuştu. Her ağladığımda kollarına gitmiştim. Annemden azar işitir ona giderdim, ağabeyim çikolatalarımı yerdi yine ona giderdim ben.
Çok denemiştim, onsuz bir hayatı. Üniversite yıllarımda gelen birkaç teklifi geri çevirmemiştim ama olmuyordu. Herkeste onu arıyordum. Yapamıyor, tekrar ona dönüyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pencere Önü Saksıları
Roman d'amour*TAMAMLANMIŞTIR* ~"Ben 'ağabey' olarak dayatılan çocukluk aşkımla nasıl birlikte olunur bilmiyorum."~ ... Pencerenin önünde ufacık bir saksıda büyümesine rağmen bütün ihtişamı ile açan rengarenk bir çiçektim ben. Bana dayatılan bir hayatı yaşama ko...