Multimedya: Bölümle ilgili...
⚠ Bölüm sonunda önemli bir duyuru var. Lütfen okuyun.⚠
***
Ahmet Selim ve Gülsüm:***
GÜLSÜM'den...
Başımdaki ne olduğunu anlamadığım gürültüler ve bağrışlar ile kendime geldiğimde kafamda bir acı hissettim. Bayıldığımda başımda hissettiğim acının katbekat fazlasını hissediyordum. Sanırım dikiş atılmıştı.
Birileri Selim'i tebrik ediyordu ama sebebini anlayamamıştım. Gözlerimi yavaşça araladım. Serum olmayan elimi kafama götürüp yoklarken dikişe elimi yanlışlıkla fazla bastırdım. İstemsizce dudaklarımdan çıkan acı ses ile odadaki kalabalığın odak noktası artık bendim.
"Hocam, uyandınız?"
"Uyandım."
Doğrulmaya çalıştığımda Selim yardım etti. Bir hemşire de yatağı ayarladığında oturur vaziyete gelmiştim. Kafamı kaldırıp odadakilere baktım.
Fakat herkes birbirine bakmaya başlayınca Seyhan'a kaş göz işareti ile ne olduğunu sorduğumda omuz silkti. Ağzı kulaklarındaydı. Ağabeyim ne ara gelmişti bilmiyorum ama o da gülümsüyordu. Selim'e baktım. Bana bakıyor ve dişlerini göstere göstere gülümsüyordu.
Sanırım Seyhanlar evlenme kararı almıştı ve Selim onları affetmişti. Gerçi odadaki kalabalık grup neden Seyhan ve ağabeyim yerine Selim'i tebrik ediyordu bunu anlamamıştım ama aklıma gelen en mantıklı sebep buydu. Kalabalık grubun Seyhan ve ağabeyimin evlenmesini duyması ya da onları tebriğe gelmesinin nedeni ise hala muammaydı."Neden hepiniz sırıtarak birbirinize bakıyorsunuz?"
Herkes Ahmet Selim'e dönünce bende ona döndüm. Boğazını temizleyip odadaki kalabalığa baktı.
"Bize beş dakika izin verir misiniz? Sonra gelirsiniz. Bu arada Serap'ı da çağırın."
Serap benim asistanımdı. Kadın doğum branşında uzmanlığını henüz almamıştı. Fakat onu neden çağırdıklarını anlamamıştım.
Herkes odayı boşalttığında dudağımı ısırıp Selim'e baktım. Kızacaktı.
"Selim ben üzgünüm. Gerçekten sana söylemek istedim ama onların söylemesi daha doğr..."
Dudaklarıma sertçe kapanan dudaklar ile cümlem yarım kalırken o yataktaki boş kısma oturmuş ellerini belime sarmıştı.
Ben, bana kızmasını beklerken bunu yapmasının şaşkınlığını yaşıyordum. Bir süre sonra ellerimle yüzünü kavramış, gereken karşılığı ona vermiştim.
Nefes nefese ayrıldığımızda gözlerimi öptü.
"Biliyorum. Açıklama yapması gereken kişi sen değilsin. Boşver bunu."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pencere Önü Saksıları
Romance*TAMAMLANMIŞTIR* ~"Ben 'ağabey' olarak dayatılan çocukluk aşkımla nasıl birlikte olunur bilmiyorum."~ ... Pencerenin önünde ufacık bir saksıda büyümesine rağmen bütün ihtişamı ile açan rengarenk bir çiçektim ben. Bana dayatılan bir hayatı yaşama ko...