*TAMAMLANMIŞTIR*
~"Ben 'ağabey' olarak dayatılan çocukluk aşkımla nasıl birlikte olunur bilmiyorum."~
...
Pencerenin önünde ufacık bir saksıda büyümesine rağmen bütün ihtişamı ile açan rengarenk bir çiçektim ben.
Bana dayatılan bir hayatı yaşama ko...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Hayalimdeki Kayra'yı bulmuş olmaktan mutluluk duyuyor ve Ahmet Selim karakteri ile aynı karede olmasının haklı muhteşem duygularını sizinle paylaştığım için kendimle iftihar ediyorum. Sevgiler. :D)
***
... BİRKAÇ AY SONRA ...
"Seyhan! Oha!"
"Ne oldu? Hamile miyim? Gülsüm söylesene!"
Seyhan yattığı yerden kalkmaya çalışınca şokla ekrana bakmaya devam ettim. Onun hareketlenmesi ile kendime geldiğimde omzundan itip tekrar yatmasını sağladım ve elimdeki aleti karnında gezdirmeye devam ettim.
"Ya kızım bir şey söylesene!"
"Seyhan, ağabeyimin maşallahı var. Bu ne?"
"Ya karnımda hulk varmış gibi konuşmayı keser misin?! Ne olduğunu bana da söyle artık!"
"Hamilesin... "
Seyhan bir süre dondu kaldı. Sonra çığlık atıp boynuma sarılınca ahtapot kollarını kendimden uzaklaştırdım.
"Ya bir dur! Daha asıl bombayı söylemedim."
Geri çekilip alık alık bana bakmaya başlayınca yerinde dikleşti.
"Üçüzlere hamilesin Seyhan. Üçüz halası, teyzesi, yengesi oluyorum! Üçüz lan! Üç! Bir değil, iki değil, üç!"
Sonrasında Seyhan'dan gelen bir şaşkınlık nidası ve kopan bir patırtı ile şokla kalktım oturduğum yerden. Yerde boylu boyunca uzanan ağabeyimi görmemle kocaman bir kahkaha attığımda odaya giren Aynur bu sahnenin tuhaflığı karşısında dondu kaldı.
Ağabeyim yerde bayılmış bir şekilde yatarken Seyhan karnındaki jelle neye şaşıracağını bilmeden bir monitöre bir kocasına bakıyor ve ben kahkahalarla gülüyordum.
"Hocam?"
"Gel Aynur gel, yakında üçüzlerimiz oluyor."
"Ne?!"
Kapıdan henüz girmekte olan Selim'in bağırması ile yerimden sıçradığımda koşarak bana gelip sarıldı.
"Allah! Baba oluyorum! Hemde üçüz babası lan!"
"Ya Selim bir dur! Ben değilim hamile! Ya bir dursana be adam!"
Selim beni bırakıp etrafa bakındı ve yerde yatan ağabeyime doğru ilerleyip nabzını kontrol etti. Güldüm.
