10. Bölüm

5.8K 284 72
                                    

"Kanka benim çok pis karnım acıktı ya!"

"Vallaha benimde Esin! Benimde çok pis karnım acıktı. Orucuz hani, ondan karnımız acıkıyordur! Her gördüğümüz şeyi yemek istiyoruz falan!" Yanımızda ki yemek yiyen kızlara hitaben sesli bir şekilde söylemiştim.

Bir gülme sesi geliyordu ama kızlardan değil yanımdaki oturan Esin'den geliyordu.

"Ne var?" dedim tek kaşımı kaldırıp başımı sallayarak.

Ben bunu söyleyince gülen Esin daha çok gülmeye başlamıştı. Sonra diğer kişilerde anlamış olacak ki onlarda gülmeye başladı.

Sonunda neye güldüklerini çaktım ve anında isyan ettim.

"Oha ama çüş yani! Ben yemek olarak her gördüğümüz şeyi yemek istiyorum dedim kızım. Ramazan ayındayız yani, azıcık şu içinizi bir fesatlıktan kurtarın." dedim kızarak.

"Ben fesatım tamam mı?" dedi gülerek. "Ona göre konuş benim yanımda."

"Allahım Yarabbim sen nereden verdin bana böyle arkadaş!" diye isyan ederken yanımdaki bir çocuk konuştu.

"Vaay canım best kankim de buradaymış." Atakan! Sıçtın Arya, bez getirin. Bunun burada ne işi vardı ki. Okulun son iki haftası okula gelmeyecekti bu, izin almıştı hani okuldan. Şimdi ne işi vardı okulda.

"Yaa canın best kankin burada. Salak." dedim kısık ve imalı bir sesle. Tabi pek duyduğunu zannetmiyordum.

"Aa, senin burada ne işin var?"

"Ne var yani? Senin şimdi boynuma atlayıp sevinmen lazımdı. Ne bu tavır. Kalksana kızım." O sana yazmaya başlamadan önceydi.

"Canım illa boynuna atlayıp sevinmen mi gerekiyor. Seni çok fazla şimartmışım ben." Yüzü pek memnunmuş gibi gözükmüyordu.

"Arya bu surat ne? Böyle karşılayacağını bilseydim gelmezdim zaten yanına. Tatilden geldiğime bin pişman ettin." diyerek karşı tarafıma oturdu. Galiba biraz fazla abartmıştım.

"Hayır ya. Atakan!" diye biraz bağırarak dikkatini çekmeye çalıştım. Galiba başarmıştım çünkü karşımda bir çift kırılgan göz bana bakıyordu.

"Ne var?"

"Özür dilerim. Ben seni görmeyi beklemiyordum. Hani son iki hafta burada olmayacaktın yaaa, o yüzden."

"Sıkıldım orada 1 hafta boyunca. Ben de diğer son bir haftayı okulda geçirelim diye geldim. Son günlerimiz nasıl olsa."

"Nasıl son günlerimiz? Daha seneye de buradayız koçum." Esin ağzını arı soksun yaa.

"Bu seneki son günlerimiz manasında dedi Esin'cim."

"Hay ağzını öpim Arya." Atakan yavaş gel yavrum.

"Çüüş! Yavaş gel." Bu kız benim iç sesimi mi okuyordu.

Bakışlarımı Atakan'a çevirdiğimde kırılgan gözlerin yerine dalgın gözler almıştı.

"Hayırdır?"

"Ne var?" dermişçeşine bana baktı.

"Daldın gittin." dedim açıklama yapar gibi.

"Bir kız var," diyerek söze başladı. Nasıl bir kız var Atakan! Bütün hayallerim suya düştü, yine bitiklerdeyim. Demek bir kız var ha Atakan! Ahh Atakan! Ahh!

'Lanet olsun bu hayat, lanet olsun bu sevgim! Ben seni çok sevmiştim sen neden bana bele yaptın!'

İç sesim isyan edercesine o şarkıyı söylerken Atakan başladığı cümleye devam etti.

"Ya da erkek mi bilmiyorum. Benimle dalga mı geçiyor yoksa gerçekten hissettiği duygularla mı yazıyor onu da bilmiyorum."

"Allah aşkına Atakan neyi biliyorsun?" Sitem edercesine bir ses yükselmişti Esin'den.

"Bildiğim tek bir şey var, o da adının Best olduğu." Bu sefer gerçekten sıçtın Arya. BEZ GETİRİN!!

..

Hadi oy verin 🤭 Sizi sevirem 😍

GAMZELİ | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin