40. Bölüm

2.9K 209 98
                                    

Vallaha bir anlık gazla yayınladım gitti 😂 Umarım beğenirsiniz. Eğer bir hatamı görürseniz söylemekten çekinmeyin, her insan hata yapar.

İyi okumalar ❤️

..

Hayatın bütün zorluklarını yaşadığımızı düşünürüz ya bazen ama her zaman karşımıza yeniden zorluklar gelir. Mesela liseye geçiş sınavında daha ne kadar zor olabilir diye düşünürken karşımıza üniversite sınavı gelir. Üniversite bittikten sonra ise iş gelir. İşten sonra belki evlilik. Çocuk olsa bir dert olmasa bir dert. Bir yandan çocuk olursa onun sorumlulukları var ama olmazsa da onun üzüntüsü var. Her zaman daha zor anlar bizi bekliyordu, habersiz bir şekilde.

En yakın arkadaşıma aşık olmamla birlikte daha ne kadar kötü olabilir diye kendime sormuştum. Şimdi ise onunla gizliden konuşup mesajlaşıyordum. Yani hayatınızda isterseniz en zor anı yaşayın hayat bize her zaman daha zor anlar yaşatıyordu. Ve eskiden yaşadığımız o zorluklar bize çocuk oyuncağı gibi gelmeye başlıyordu. Hatta bazen keşke o ana dönseydim bile dedirtiyordu. Şahsen ben keşke Atakan'a aşık olduğum ana dönseydim diyorum. O zamanlar daha güzeldi.

"Hadi ben hazırım." Burak yanıma gelip otururken daldığım düşüncelerden çıkmıştım. O Atakan'a bende Sude'ye her şeyi açıklayacaktık. Yanımda duran telefonu elime alıp Atakan'ı görüntülü aradım. İlk çalışta açmamıştı ama ikinci çalışta açmıştı.

"Arya? Neden aradın?" Sesiyle yüzü çok soğuktu ve ben buna alışık değildim. Asla da alışık olmayacaktım.

"Sana her şeyi anlatacağım Atakan."

"Her şey yanında değil mi zaten?" O buz gibi sesiyle bana laf sokuyordu.

"Bana neden bu kadar kızgınsın ki? Üstelik hiçbir şey yapmamışken."

"Hiçbir şey yapmamışken mi?"

"Evet," dedim kızgınca.

"Sen bana sevgilinin olduğunu söylemedin!"

"Ee ne var bunda?" Burak'ın beni dürtmesiyle yanlış bir şey söylediğimi anlamıştım ve bunu düzeltmem lazımdı. Ama ilk önce Atakan'ın ifadesini almam gerekiyordu.

"Ne mi var? Bana neden söylemedin."

"Atakan sana söylesem ne olacaktı ki sanki?"

"Ben Best'i herkesten önce ilk sana söyledim. Hatta hayatıma giren sevgililerimi ilk sana söyledim. Anlamıyor musun?"

"Ya benim anlamak istediğim buna neden bu kadar fazla kızdın?" Tam ağzını açıp bir şey söyleyecekken geri kapatmıştı.

"Çıkart ağzındaki baklayı ya. Yeter artık! Dayanamıyorum!" Sesim yine yüksek çıkmıştı. Ona bağırmak hayatımda isteyeceğim en son şeydi.

"Çünkü senin sevgilinin olmasını istemiyorum!" Bir an ikimizin de gözleri şaşkınlıkla açılınca onun birden söylediğini ve benimde bu cümleyi hiç beklemediğimi açıkca gösteriyordu. Burak'a baktığımda ise o da hiç beklemiyordu. Burak, "Neden?" diye sorunca hemen Atakan'a döndüm.

"Çünkü onu tanıdığımdan beri hiç sevgilisi olmadı," Çünkü sana aşıktım aptal. "Ve bir gün sevgilisi olunca benimle eskisi gibi olmayacağını hissettim. Öyle de oldu."

"Nasıl öyle oldu?" diye sordum.   

"Okullar kapanınca hiç arayıp sormadın. Sonra ise sevgili yaptığını gördüm."

"Peki neden bu kadar kızdın ben hala anlamadım?"

"Çünkü sevgilinin olduğunu yada konuşmaya başlarken bana söyleseydin ben kendimi buna hazırlardım."

"Ne tür bir hazırlama bu?" Tek kaşımı kaldırarak sormuştum.

"Artık bir sevgilinin olduğunu ve benimle eskisi kadar yakın olamayacağını, canımın istediği her saat seni arayamayacağımı, istediğim gibi sarılamayacağımı, evine rahatça gelip gidemeyeceğimi, artık bir sevgilin olduğun için bana olan hareketlerin daha uzak olacağını hazırlardım. Anladın mı?" Başımı  onaylarcasına salladım. "Arya belki sen bunu hissetmiyorsun yada ben hissettiremiyorum bilmiyorum ama sen hayatımda çok büyük bir önem kaplıyorsun ve eğer bir gün gidersen ne yapacağımı kestiremiyorum."

"O yüzden hiçbir zaman gitmeyeceğim."

"Ne?" diye sormasıyla araya Burak girerek, "Bana bak Atakan, Arya'yı tanıdığımdan beri hiç sevgilisi olmadı ve şimdi de yok."

"Nasıl yani? Siz sevgili değil misiniz? 

"Ayağını denk alırsan iyi olur. Bir daha kuzenimi üzersen karşında beni bulursun. Anladın mı?" Atakan, "Kuzen mi?" diye şaşkınca sorunca Burak, "Ben sizi yalnız bırakayım. Rahatça konuşun," dedi. Burak'ın kolunu tutarak, "Nereye ya? Hani her şeyi açıklayacaktın?" diye sordum. "Gerek yok ki. Şunun yüzündeki sırıtmayı görmüyor musun?" Başımı Atakan'a çevirince gerçekten de yüzünde kocaman bir sırıtma vardı. Burak kolunu elimden çekince bende bütün dikkatimi Atakan'a yönlendirdim.

"Hayırdır gamzeli neden bu kadar sırıtıyorsun?"

"Mutluyum," dedi sırıtarak. "Bir dakika gamzeli mi?"

"Evet?" dedim gülümseyerek.

"Beste'de bana gamzeli diyor."

"E ne var bunda?"

"Ben o kelimeyi tek ondan duydum."

"Ben de diyordum ama sen duymuyordun ki." Yalan söylemiyordum. Ona içimden çok gamzeli diye sesleniyordum ama o duymuyordu ben ne yapayım?

"Harbi mi?" Gülümsedi.

"Evet." Bende gülümsedim. "Bir dakika Beste mi? Best değil miydi?" Yüzüme biraz şaşkınlık eklemiştim. Çaktırmayalım değil mi?

"İsmini söyledi ama bizim okulda Beste diye birisini hiç duymadım."

"Belki de bilmediğin için duymamışsındır," diyerek göz kırptım.

"Bir dakika ya, sen şimdi Beste'yi falan bırak. Burak'la neden sevgili değil de kuzen olduğunu söylemedin?" Of işte şimdi başlıyorduk.

"Çünkü sana her defasında söylemeye çalıştım ama bir türlü olmadı. Hem sen bana sormadan kafanda sevgili olduğumuzu kurmuşsun."

"Sana sordum ama söylemedin."

"Söyleyemedim Atakan, söylemedim değil."

"Madem öyle o zaman o öpüşme neydi?"

"Aslında yanağımdan öptü ama sen dudağımdan öptü zannettin."

"Zannettim mi yoksa zannettirdi mi? Çünkü Burak 'bir daha kuzenimi üzersen karşında beni bulursun' dedi. Bu da ne demek?"

"Sen Pelin'le öyle fotoğraf atınca ben sizi sevgili zannettim ve buna üzüldüm çünkü bana her zaman söylerdin. Bunu bizimkilere anlatınca Burak'da sen kıskan diye kendince böyle bir şey yaptı."

"Kıskanayım diye mi?" Ay yeter be çocuk soru sorma artık! "Kıskan diye değil ya yanlış anladın. Sanırım seninde aynı duyguları tatmanı ve hissetmeni istedi."

"Neyse." Oh sonunda! "Sonuç olarak hala arkadaşız," dedi mutlu sesiyle.

"Evet." Benimde sesim mutlu çıkıyordu. Keşke arkadaştan öteye gidebilseydik sesim daha mutlu çıkardı.

"Neyse benim kapatmam lazım. Sevgili yapmadığın müddetçe böyle konuşabiliriz."

Gülerek, "Güle güle Atakan," dedim. Telefonu kapatırken ki yüzü açtığındaki yüzüyle tam tersiydi. Benimde suratım şuan onun gibi gülümsüyordu ve hayat karşıma daha zor bir şeyler çıkarmadığı müddetçe her zaman böyle mutlu olmak istiyordum.

..

Bölüm nasıldı gençler ❤

Sınır +50 vote +45 yorum ❤

GAMZELİ | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin