GAMZELİ | Yarı Texting

22. Bölüm

Minibüs son durağa geldiğinde ikimizde indik ve alışveriş merkezine doğru yürümeye başladık. Alışveriş merkezinin önüne gelince Alya ile birlikte Esin ve kuzenini beklemeye bekliyorduk. Metrodan çıkan Esin ve kuzeni birlikte bize doğru yürümeye başladılar.

"Ay kızlar çok beklettik mi?" diye sordu Esin. Esin koluna girip yürümeye başladık. "Yok kanka bizde daha yeni gelmiştik sayılır." Hep beraber bir şey içmek için kahvelerin olduğu yere gitmeye başladık. Yolda giderkende Esin'in kuzeniyle tanışmıştık.

"Gizem, demekki Alya'yla aynı yerde oturuyorsun?"

"Aynen öyle." dedi gülümseyerek. "Ay benimde bütün çevrem buradaydı, ne iyi oldu tanıştığımız. Orada fazla arkadaşım yok benim toplasan 3 4 tane falan ama şimdi sende eklendin, biz buluşur görüşürüz." diye ekledi Alya.

"Vallaha ne iyi olur,benimde fazla arkadaşım yok, burası daha iyi. Ama şimdi sen varsın kaynaşırız."

"Ne güzel oldu bu dörtlü, kuzenimle kuzenin kanki oldular, kanki."

"Evet Esin ya vallahi güzel oldu. Sakın küsmeyin he, sonra Esin'le benide görüştürmezsiniz döverim o zaman sizi." Hep beraber gülüp kahvelerin olduğu kata geldiğimizde Kahve Dünyası yazan yere girdik.

"Ee ne içiyoruz kızlar?" Bu soru Gizem'den gelmişti.

"Vallahi bugün hava çok güzel o yüzden ben soğuk bir şeyler içeçeğim." Sipariş alan bölüme gittim ve "Bir tane damla sakızlı frappe." deyip parasını ödedim. Tabikide herkesin parasını ödemiyeceğim, öğrenciyim ben. Kızlarda sıcak içeceklerini söyleyip yanıma geldiler.

Hepimizin içecekleri hazır olduğunda aldık ve terasa çıktık. "Vallahi ne iyi oldu buraya geldiğimiz değil mi ya?" diye sordum.

"Aynen ya yarın da karneler dağıtılıyor, oh mis 3 ay tatil gel yavrum gel."

"Aa yarın karneler dağıtılıyor değil mi? E ben nasıl alacağım karnemi ya." Gizem'in sorusu üzerine Alya cevap vermişti.

"Kanka arkadaşına söyle alsın, yada alma boşver nolur sanki."

"Bizim hoca gıcık, o yüzden vermiyor. Hem olmaz birinci sınıftan beri karnemi alıyorum ben."

"Bak aklıma ne geldi, sizin karneler kaçta dağıtılıyor?"

"İşte müdür iki saat konuşuyor 11 12 gibide dağıtılıyor."

"Bizimde öyle. Ben aslında karnemi almayacaktım ama madem senin alman gerekiyor, biz yarın seninle gidelim ilk senin karneni alalım sonrada benimkini."

"Vallaha çok güzel olur bende üşenmiştim nasıl gideceğim diye."

"Şey yapsanıza oraya beraber gidin sonra okullara dağılın karnenizi aldıktan sonrada beraber buraya gelin. Bizde karnemizi alalım ve bir yerde buluşup bir şeyler yapalım yine." Esin'in kurduğu cümle çok mantıklı gelmişti.

"Mükemmel olur bence, sizce kızlar?" diye sordum

"Güzel olur." İkiside aynı cevabı verdiler. Ardından birbirlerimizin numaralarını alıp WhatsApp'da bir grup oluşturdum. Ayrı ayrı mesajlaşmak yerine grup'ta konuşmak daha mantıklı gelmişti.

Konu konuyu muhabbet sohbeti açarken her şey çok güzel ilerliyordu ki, Atakan gelene kadar.

"Vay kızlar naber ya?" Atakan sesini duymamla irkilmem bir oldu.

"İyi kanka senden naber?" diye karşılık verdi Esin.

"İyii kanka napalım işte ya." Yandan boş olan sandalyeyi çekip yanıma oturdu. Yanında ise bir çocuk daha vardı.

"Kızlar tanıştırayım Buğra, orta okuldan arkadaşım." Buğra sarı saçlara ve mavi gözlere sahip bizimle yaşıt bir çocuktu. Hepimiz tek tek onunla tanışınca Atakan yine konuşmuştu.

"Ee napıyorsunuz bakalım burada?"

"Oturuyoruz işte ne yapalım, siz?" Sanırım bu gidişle Atakan'la konuşan tek kişi Esin olacaktı.

"Bizde işte bir şeyler içmeye geldik."

"Ne gibi şeyler?" dedim tek kaşımı kaldırmaya çalışarak.

"Kahve gibi şeyler kanka ne gibi şeyler olacak?" Kanka diyen ağzını...

"İyi bari." Masamıza 2 erkek daha eklendiğinde 8 kişilik bir grup olmuştuk.

"Kızlar merhaba ben Akif." diye kendini tanıttı kumral ve yeşil gözlü çocuk.

"Bende Eymen." Eymen ise kahverengi gözlere ve kumral saçlara sahipti.

"Merhaba bende Arya, memnun oldum." dedim.

"Bizde öyle."

"Ee kanka naber nasılsın?"

"İyiyim-"

"Bu yanındaki kız kim?" dedi kulağıma fısıldayarak. Bari cevabımı bekleseydin Atakan.

"Kuzenim."

"İsmi ne?" Ya sabır!

"Alya Atakan, ne yapacaksın?"

"Hiiiç sordum." Gizem'i de sor o zaman niye sadece Alya'yı soruyorsun? Cevap vermeyerek önüme döndüm tekrardan.

"Okullarda yarın tatil, planınız ne?" Bu soruyu Akif sormuştu.

"İşte kızlar buluşucaz, sizin?" diye yanıt verdi Alya.

"Biz de yine bu tayfa takılcaz işte karnelerden sonra."

"Bak aklıma bir fikir geldi, bu tayfa birlikte olalım mı? Okuldan çıktıktan sonra buluşuruz ne dersiniz?" Buğra'nın söylediği bu fikirle birbirimize baktık.

"Bence olur." dedi Gizem. Diğer kızlarda ona katıldı. Hepsi gözlerimin içine baktığında, "İyi tamam o zaman." dedim. Herkes sevinçle birbirlerine bakarken Atakan'ın Alya'ya olan bakışlarını yakalamıştım. Biraz şey gibi bakıyordu, ımm, şüpheci ve derin gibi.

"Hayrola Atakan kuzenime niye değişik bakışlar atıyorsun?" Sorduğum soruyla ilkilerek bakışlarını çekti.

"Hiiç canım dalmışım sadece."

"Alya'ya mı?"

"Hayır Arya. Gözüm dalmış işte o da Alya'ya denk gelmiş." İkna olmayarak geri çekildim ve sohbete katıldım.

"Ee siz kaç yaşınızdasınız?"

"Hepimiz aynı yaştayız, 17."

"Alya sen kaç yaşındasın?"

"17 dedim ya Atakan."

"Ben Alya'ya sordum ama neyse." Bu çocuğun derdi neydi?

"Nerede oturuyorsunuz?" Cümleyi Gizem ve Alya'ya sormuştu ama gözleri Alya'daydı.

"Anadolu Yakası'nda oturuyoruz. Aslında Alya'yla evlerimiz yakınmış bunu daha sonradan fark ettik."

"Hmm anladım."

"Atakan bana karşı neden böyle davranıyor?" Alya kulağıma fısıldayarak söylemişti.

"Bilmiyorum ama bir boklar olacakmış gibi hissediyorum." dedim bende fısıldayarak.

"Bende öyle."

..

Arkadaşlar oy lütfen ❤️