GAMZELİ | Yarı Texting

44. Bölüm

Ay ne bileyim ben sizin hemen okuyup sınırları dolduracağınızı 😅😂 Vallaha olabildiğince çabuk yazıp atmaya çalıştım. Umarım beğenirsiniz çünkü uzun bir bölüm sizi bekliyor🤗❤

Hatalarım varsa söyleyin ❤

İyi okumalar ❤

..

"Ya Atakaaan!" Sıkıldığımdan dolayı Atakan'ı aramıştım. Zaten her sıkıldığımda Atakan'a sarmayı seviyordum ya orası başka tabi. 

"Nee?" dedi gülerek.

"Gülme öyle be!" Ay sanırım dışımdan söylediim!

"Nasıl?" Sesi bir anda ciddileşmişti.

"Öyle dalga geçercesine." Yırtabildim mi acaba?

"İyi de ben dalga geçmiyorum ki." Neyse ki ciddi yüz ifadesi yerine şuan dudağında bir gülümseme vardı.

"Ama yüzünde öyle bir ifade vardı." Yalan, öyle bir ifade yoktu. İnanma sen bana.

"Nasıl yani?" Sorar bir ifadeyle bakınca hemen cevap verdim. "Öyle dalga geçer gibi."

"He," dedi e harfini uzatarak. "Bilmem farkında değilim." Sende hep bana inanıyorsun. Azcıkta inanma.

"Ee napıyosun bakalım nasıl gidiyor?" Gülen yüz ifadesini tekrar suratına yerleştirdiğinde sorduğu soruya karşılık olarak, "İyi vallaha ne olsun. Seni aramadan önce Burak'a sarmıştım, sıkıldım ondan. Şimdide Atakan'a sarayım dedim," diye cevap verdim. Bu çocuğun yine yüzü ciddileşti. İyide neden ki? Ay Burak acaba haklı mısın birazcık?

"He iyi," dedi somurtarak.

"Pek iyi olmuş gibi durmuyor ama." Kafasını sallayarak, "Ne var?" dedi.

"Vallaha orasını sana sormak lazım. Senin yüzün yine niye bir anda ciddileşti, söyle bakayım."

"Yine mi? Ciddileşti mi? Yoo."

"He he yoo de sen. Oğlum görüntülü konuşuyoruz farkında mısın? Hiç yüzüne bakmıyor musun?"

"Sen varken niye yüzüme bakayım?"

"Ha?" Ekrandan afallamış yüz ifademi görünce hemen toparladım. Düşme Arya. Düşme kızım. Sakinleş Arya tamam sakinleş.

"Yani sen birisiyle yüz yüze konuşurken kendine bakar mısın?" Tek kaşı kalkık bir şekilde sorduğu soruya kahkahalar eşliğinde cevap verdim. "Atakan, salak mısın çocuğum yoksa salak taklidi mi yapıyorsun?"

'Çocuğum deme lazım olur.' 

'O kanka değil miydi ya?' 

'Neyse.' Kendi kendime içimden bir tartışmaya girerken bir yandan da kahkahalarımı bastırmaya çalışıyordum.

"Yoo mana?"

"Ay üf Atakan ya! İkisi aynı şey değil. Ne yapayım, gözlerimi çıkartıp kendime baktıktan sonra geri yerine mi koyayım?"

"Of onu mu diyorum ben! Yani birisiyle konuşurken neden yüzüme bakma ihtiyacı duyayım ki, karşımdakinin yüzüne bakarım. Onu incelerim yada hareketlerine falan bakarım. Dikkatli bir şekilde." Umarım sana Best hakkında yalan söylediğim zamanda bana böyle bakmamışsındır. Yoksa eyvah derim, sıçtım derim başkada bir şey demem, diyemem. 

"Yani siz kızları anlamıyorum."

"Aa! Nedenmiş o?" Atakan çirkef sesimi duyduğunda hemen konuştu. "Nedir bu sürekli yüzünüze oranıza buranıza bakma ihtiyacınız? Çantanızda bile ayna taşıyorsunuz. Hiç gördünüz mü bir erkeğin çantasında ayna taşıdığını?"