Selam <3Yeniden birlikteyiz. Bölüme geçmeden önce söylemek istediğim bir şey var. Yakın zamanda Twitter hesabı açtım. Instagram hesabım zaten vardı ama Twitter üzerinden iletişim kurabilmek daha kolay oluyor. Instagram hesabımda olduğu gibi orada da alıntı vb. içerikler paylaşıyorum,bunun dışında benim hayatımdan da küçük küçük şeyler var. Asıl amacım daha kolay iletişime geçmekti tabi ama,orayı da aktif bir şekilde kullanacağım artık. Gelirseniz bol bol sohbet ederiz,sorularınız olursa onları cevaplarım ya da artık ne isterseniz... Hepinizi bekliyorum.
Oy vermeyi ve yorum bırakmayı da unutmuyoruz her zamanki gibi. Emeğimi göz ardı etmeyin lütfen.
Teşekkür ederim şimdiden. İyi okumalar.
Instagram: chariotoftheluna
Twitter: hurtzlikehell•
Die For You - Joji
Like You Do - Joji
Take Me Back - The Weeknd•
29.Bölüm: "Sınandıkların ve Sığındıkların"
Geçmişin,her zaman için gurur duyulmayacak tarafları olacaktı. Kimileri için bu,yanlış tercihler zincirinin devirdiklerinin birleşimidir,kimileri ise kaderi suçlar,varoluşun başından bu yana parmağının ucuyla bile dokunarak değiştiremeyeceği gerçeklere büyük bir öfke duyar. Tek bir hata için ömrünü feda etmen gerekir belki,telafi etmek için benliğinden bile vazgeçmen gerekir,hatta bazılarının telafisi bile olmaz,'geçmiş' diyerek küçümsediğin o zaman dilimine kazınır ve hayatının sonuna kadar bir hayalet gibi izler yolunu.
Kan,ter,gözyaşı ve feda edilen onca şey...Kırık ruhlar,tırnaklarınla kazıdığın her şey ve söylenen tüm yalanlar...Her şekilde en sonunda hepsi pişmanlık adını alır.
Sonu felaketle bitse bile hayatımda asla pişman olmayacağım şeyler vardı. Onun varlığı da bunlardan birisiydi. Sonu olduğunu biliyordum. Arkın'la sonumuzu ölümden başka bir sebep getirecekse de bunu düşünmüyordum,aklımdan geçen en ufak bir şey yoktu. Çünkü geride bırakacaklarımın değil,anın peşindeydim.
Ne kadar zaman geçtiğini bilmiyordum. Geldiğim andan itibaren her şey onunla ilgili olduğu için zaman kavramından oldukça uzaktaydım. Kollarının arasındaydım,başım omzunun üzerindeydi ve arkada oldukça hareketli bir şarkı çalıyor olmasına rağmen dakikalardır yavaşça sallanıyorduk. Kimse bir şey söylemeye cesaret edememişti uzunca bir süredir. Dudaklarımız kilitli de değildi üstelik bu kez,dilimizin ucunda ve zihnimizin kıyılarındaydı hepsi. Kelimeler yaralamadığı gibi iyileştirmiyordu da artık. Hiçbir için acele etmiyorduk,sadece anı yaşıyorduk ve uzun zamandır en çok ihtiyacım olan şeyin bu olduğunu düşünüyordum.
Başımı yavaşça kaldırıp yeniden omuzlarına koyduğumda aldığım her nefesin içinde daha derin bir huzur vardı. Uzun zamandır hissetmediğim kadar dingindim,şu anda burada büyük bir felaket yaşanacaksa bile kollarının arasında durmaya devam edebilirdim. Bunu en son ne zaman yapmıştık bilmiyordum ama çok özlemiştim,hala özlüyordum,onun yanındayken bile değişmezdi bu. Aradan geçen zaman içinde yitirdiklerimi asla yerine koyamazdım.
"Şu anda yanımda olmasaydın ne halde olurdum bilmiyorum. Buraya nasıl geldiğimi hatırlamıyorum bile. Düşündüğüm tek şey seninle olabilmekti."
![](https://img.wattpad.com/cover/160457563-288-k791278.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MAVERA | ANAMORFOZ
Teen Fiction"Eğer zihnindeki canavarların alabora olduğunu düşünüyorsan büyük bir felaketin eşiğindesin.Çünkü zehir şişenin içindeyken değil,dışındakini kırıp ruhunun denizine yayılmaya başladığında tehlikelidir."