Zihnimde yeniden, patlayan silah sesi yankı bulurken direksiyonu sıkıca saran parmaklarımın üzerinde hissettiğim baskıyla sıçrıyorum birden.
'Sakin olun lütfen!' Diyen sesin sahibine döndüğümde açık kapının hemen önünde diz çökmüş adamı ancak fark ediyorum. Nerede olduğumu anlamak için başımı çevirip etrafa bakındığım da kocaman harflerle yazılı ACİL tabelası çalınıyor gözüme. Direksiyonu tutun parmaklarım adamın yardımıyla çözülürken üzerindeki beyaz önlük acil yazısıyla anlam kazanıyor.
Zihnimde olanlar yavaş yavaş berraklaşırken arabayla hastane bahçesine daldığımı hatırlıyorum. Neden burada olduğum ansızın aklıma geldiğinde dönüp arka koltuğa bakıyorum ama Genar'ı göremediğimde korkuya kapılıyorum.
"Nerede o!"
"Öncelikle sakin olun. Arka koltuktaki arkadaşınız acile alındı."
"Kuzenim o benim."
'Peki, tamam kuzeniniz' Derken verdiğim gereksiz tepkiye hiç takılmıyor 'Sizin adınız ne?'
"Sare."
"Tamam, Sare şimdi arabadan çıkıp benimle içeri gelmelisin."
"Olur. Gelirim."
Doktor yerden kalkıp geçmem için kenara çekildiğinde öne doğru hamle yapıyorum ama sanki bir güç beni koltuğuna geri bastırıyor.
'Çıkamıyorum!' Dediğimde doktor birden başını içeri uzatıyor. Ne olduğunu anlamak için kısa bir an bakındıktan sonra üzerime eğilip takılı olan kemerimi çözüyor.
"Şimdi çıkabilirsiniz."
Başka zaman olsa kendimi rezil ettiğimle ilgili günlerce düşünüp aptallığıma yanacağım şey şuan umurumda bile olmuyor.
'O haliyle bile takmamı istemişti' Diye mırıldanıyorum usulca.
Doktorun yardımıyla arabadan çıktığımda öne birkaç adım atıyorum ama dönen başım yüzünden yalpalıyorum birden. Tam düşecekken omzumu ve belimi saran kollarla aniden ayaklarım yerden kesiliyor.
Bir süre sonra genzime dolan ilaç kokusundan anlıyorum hastaneden içeri girdiğimizi. Sert bir yere oturur vaziyette bırakıldıktan sonra alnıma değen soğuk parmaklar ve gözüme tutulan ışıkla kendimi geri çekmeye çalışıyorum.
'Sabit durun lütfen' Denileni yapıp hiç kıpırdamıyorum bir süre ne zaman ki parlak ışık çekiliyor yavaş yavaş gözlerim odağını buluyor.
"Sare'ydi dimi adınız?"
Başımı sallıyorum 'Evet.'
"Sare görünürde sadece kaşında hafif bir kesik var. Başka bir yerinde ağrı var mı?"