Bazen En İyi Çözüm Gitmektir
"Hiçbir zaman hiç kimseyi hiçbir sebeple hayatınızın merkezine koymayın. Bunu yaparsanız, başka birisinin hayatının esiri olursunuz," diyerek derin bir nefes aldı Maya.
"Hayatıma sahip çıkamadım. Küçücük dünyamdaki tahtın üzerine babamı oturttum. O olmadan yapamam sandım. Hep... Hep mutsuz olurum, acı çekerim, ayakta duramam sandım. Ama gelmiş geçmiş en büyük hatayı yaptım. Bu şekilde daha mutsuzum ve daha fazla acı çekiyorum. Kendimi yetersiz görüyorum. Sanki hayatım boyunca başarabildiğim hiçbir şey yokmuş gibi. Ben... üzgünüm. Böyle bir hayat benim tercihim değildi."
Maya, yirmi yaşında, mavi gözlü ve doğal sarışın bir kızdı. Arkadaşlarına göre boyu biraz daha kısaydı. Buna rağmen çok güzel bir fiziğe sahipti.
Yediği onca dayaktan sonra afallamıştı. Ama artık canı eskisi kadar acımıyordu. Her şeye alışmıştı çünkü alışmak zorunda bırakılmıştı.
Bir süre pencereden dışarıyı izledi ve gecenin sessizliğini dinledi. Kulağı tırmalarcasına gıcırdayan kapının sesiyle birlikte annesi odaya girdi. Beklemediği bu ziyaret nedeniyle ürktü ilk başta ama başını kaldırıp annesinin yüzündeki kocaman gülümsemeyi görünce çok öfkelendi.
Helena, kızı ile ikiz gibiydi. Geçip giden onca yıldan hiçbir kaybı olmamıştı. Hâlâ masmavi gözleri ışıl ışıldı ve uzun, sarı saçları capcanlıydı.
"Kuzum, yüzünü yıka ve güzelce uyu. Çünkü güzel gözlerin şişmiş ve oldukça kötü görünüyorsun."
Maya'nın kurumuş gözleri susuz kalmış bir deniz misali dolmaya başladı. Gözlerindeki yaşlar özgürlüğüne kavuşmak için can atan mahkûmlar gibi tutuldukları hapisten kaçmak isterken, kalbi deli gibi çarpıyordu.
"Anne, nasıl olur da hiçbir şey olmamış gibi davranabiliyorsun? Her tarafım yara ve morluklarla dolu. Yarın okula nasıl gideceğim? Arkadaşlarımın verecekleri tepkiyi hayal bile edemiyorum. Kaç yaşına geldim hala dayak yiyorum ya! İnanamıyorum. Bize yapılan bu kötü şeyleri düşününce beynimde bir basınç hissediyorum. Dayanılır gibi değil artık. Sence biz mutlu olmayı hak etmiyor muyuz? Neden hâlâ bu sözde adamla birlikte yaşıyoruz? Ben artık gerçekten nefes almak istiyorum."
"Mutlu olmak istiyorsan, insanlar arkamdan ne der diye düşünmeyeceksin. Ayrıca babanı biliyorsun ona karşı çıkınca çok öfkeleniyor. Sadece seni korumak istiyor. Onu anlaman gerekiyor. "
Helena, şefkatle biricik prensesinin yanağını okşadı. "Üzgünüm bebeğim, böyle olsun istemezdim."
"Şaka mı yapıyorsun sen? Çok mantıksız konuşuyorsun. Bu konu... Bu konu farklı anladın mı beni? İnsanların dediklerini önemsemeden edemiyorum. Ne deseler haklılar. Aslına bakarsan insanların ne dediğini de geçtim artık. Bu yapılanlar insanlık dışı şeyler. Baba dediğim psikopat herif her gün acımadan bana vuruyor ve üstelik bundan zevk alıyor. Böyle bir durumda benden mutlu olmamı nasıl beklersin? Umut dünyası değilim ben. Her günü baştan yaratıp motive olduktan sonra akşam tekrar karanlık bir tünele girmiş gibi umutlarımı etrafımı aydınlatmak için yakamam."
Konuşmasını bitirdikten sonra gözlerini annesine dikti ve bütün dikkatini toplayarak onu baştan aşağıya süzdü.
Neden her şey bu kadar kötü bu kadar saçma ve çıkılmazdı ki? Eğer Maya bebekken Helena İngiltere'ye annesinin yanına gitmemiş olsaydı bunların hiçbiri gelmeyecekti onların başına. Her şeye bir yanlış anlaşılma sebep olmuştu.
Birden söylediği her şey koca bir yumruk gibi göğsünün üzerine oturdu ve nefesini kesti.
Helena'nın sol eli sargı beziyle baştan savma bir şekilde sarılıydı ve dudağının kenarı da şişip morarmıştı. Bütün cesaretini toplayarak annesine yaklaştı. Hem içten içe kendini telkin ediyordu hem de annesine söyleyeceği kelimeleri dikkatlice seçmeye çalışıyordu. Onu daha fazla kırıp incitmek istemiyordu. Çünkü ikisi de aynı evde aynı hayatı yaşıyordu.
"Anneciğim, eline ne oldu böyle?"
"Önemli değil hayatım. Küçük bir sıyrık sadece. Bulaşık yıkarken bardak kırıldı elimde."
"Hiç bulaşık yıkamazsın ki sen."
"Bir kere yıkamamda ne var? İki üç tane kirli bardak vardı yıkayayım dedim."
"Dudağını da cam parçası patlattı herhalde."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sessiz Çığlık
Mystery / ThrillerSen hiç, birileri hıçkırıklarını duymasın diye kolunla ağzını kapatıp kendi çığlığında sağırlaşıp gözyaşında boğuldun mu?