Kavgalar başlasın mı? ;)
***
“Otel çok güzelmiş...” diye mırıldandı Zeydan bir şey konuşmuş olmak için. Sessizlik canını sıkmaya başlamıştı.
Ayaz ise üzerindeki tişörtü çıkarırken umursamaz bir ses tonu ile, “Öyledir,” dedi.“Daha önce gelmiş gibisin?” bu kesinlikle bir soruydu.
“Oldukça sık.”
“Ne kadar oldukça?”
Ayaz arkasında kalan kıza kaşlarını havaya kaldırarak baktı, “Kendimi sorguya çekiliyormuş gibi hissettim.”-Elbette öyle! “Ne münasebet. Sadece soruyorum. Merak.”
Ayaz başını sallayıp banyoya geçeceği an kadın sorusunu tekrar etti, “Ne kadar oldukça sık olduğunu söylemedin?”“Çok. Bilmiyorum Zeydan saymadım. Bir sürü seminer, eğitim ve toplantılarımız oluyor. Onların bir kaçında geldim. Çok güzel bir oteldi, balayı için de işimi şansa bırakmamak için burayı seçtim. Oldu mu?”
“Kaç kız arkadaşın oldu?”Adam banyonun kapısında durdu ve “O küçük, seksi dudaklarını kapatacak mısın? Ben mi kapatayım?” diye elini kapı pervazına koyarak sordu.
Zeydan tabiki ikinci seçeneği tercih ederdi, özellikle şu aklını başından alan çıplak haliyle. “Tamam bu son! Kaç kız arkadaşın oldu?”“Saymadım karıcığım. Ama rahip olmadığımı biliyorsundur eminim.”
Adam başka soru sormasına izin vermeden banyoya geçti.*
Yatağa girdiklerinde güneş doğuyordu. “Ay dengemiz şaşacak.”
“Bir iki saat uyur kalkarız. Havuz, deniz derken uykun açılır.”
İkisi de sırt üstü uzanıp, tavanı izliyordu. Kız kıvranıyordu. “Kaç tane?” dedi ona dönerek.Adam bir tek başını çevirmişti. “Ne kaç tane?”
“Kız?”
“Ne kızı Zeydan Allah aşkına?”
“Hayatına kaç tane kız girdiğini bilmek istiyorum. İsimleri ile birlikte.”
Adam ofladı. “İsimlerini ne yapacaksın? Instagram’dan takip mi edeceksin?”“Hayır tabi.” Bir şey bulmalıydı... hah! “Hadi bir kızımız oldu. Böyle bıcır bıcır. Ben de adını ‘Zeynep’ koymak istedim. Zeynep, ismi çok neticede. Sonra parkta bir kızla karşılaştık. Hop! Senin kız arkadaşın çıkmasın mı?”
“Bak sen, ne tesadüf! Adı da Zeynep’tir eminim,” dedi adam alayla.
“Evet, öyle. Ben ömür boyu kızımın adından mı soğuyayım? Ona ‘şişt, pişt’ diye mi sesleneyim?”“Yok canım, gider değiştiririz.”
“Var yani Zeynep isminde bir kız arkadaşın?”
Adam ofladı, “Ya birincisi benim eski kız arkadaşımın parkta ne işi var? İkincisi, hadi oldu da bulundu, sen neden konuşuyorsun onunla ve nereden tanıyorsun ayrıca? Hadi oldu da konuştun, çocuk ne lan? Ne ara doğdu?” diye inledi adam.“Sen geç dalganı. Eğer başımıza gelirse, görürsün.”
Adam da kıza dönmüştü şimdi, “Zeydan, İstanbul’dan Muğla’ya nasıl çocuk yapmayı düşünüyorsun? Sanal alemdeki ilişkiyi düşünüyorsan, ondan hamile kalan olmadı. Ha yok, benim spermlerimi yollama mı istersen-”“Ay sus edepsiz! Varsayımdı o.”
Kızın saçlarını geriye atarken kendi kendine mırıldandı, “Biliyor musun?”
“Neyi?”
“Eğer... Eğer...” -Gel deseydin seninle gelirdim.
“Eğer ne?” diye merakını belli ederek sordu kız.“Yok bir şey. Hadi uyu. Yoksa farklı şeyler düşüneceğim.”
Balaylarının ilk günleri biraz tatsız geçse de sonraları güzeldi. Gündüzleri geziyor, aktivitelere katılıyor, akşam da yemekten sonra sokaklarda elele geziyorlardı. Gece ikisi de birbirlerinin teninde nefes alıyor, bazen defalarca, bazen de bir kereden sonra uyuyakalıyorlardı.
Ama her şeyi ile kusursuz bir tatildi onlar için...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PLANSIZ BİR BOŞANMA HİKAYESİ / İKİNCİ ŞANS SERİSİ II - FİNAL
RomanceTüm planlarınızı alt üst eden iki şey vardır hayatta... Biri aşk... Biri ayrılık... İşte tam bu noktada başladı onların hikayesi... Plansız bir aşk... Hiç düşünülmeyen bir evlilik... ve beklenmeyen bir son: AYRILIK... Peki ya onun değerini o gittikt...