18.BÖLÜM - PLANSIZ FİNAL

13.2K 940 96
                                    


Çok klişe olacak ama hayat siz planlar yaparken, başınıza gelendir. Firuzan artık plansızdı, programsızdı, ama emindi ki artık aşk ne plana ne de programa bakıyordu. Aşk sadece o anı yaşamak, onun getirdiği güzellikleri sonuna kadar tatmaktı.

İlk evlendikleri zamanlarda günlerce süren gelinlik provalarının, bir sürü planın aksine şuan üzerinde beyaz bikini ve altında da şortuyla evlendiğine inanamıyordu. Kucaklarında ise oğulları vardı.
İmzalar atılırken, Firuzan adamın ayağına birden bastı. Bu ikisinin de gülümsemesine neden olmuştu. Çünkü bir önceki topuklu ayakkabının yanında ayağındaki parmaklı terlikler sinek ısırığı gibi gelmişti.
Nikah bittiğinde Ertuğrul ikisinin de yanağından öpüp, “Şimdi artık hep aynı evde mi kalacağız? Arkadaşlarımın aileleri gibi mi?” diye sordu.

Taha da onun yanağından kocaman öptü, “Evet. Sonsuza kadar aynı evde yaşayacağız,” dedi ve karısının da yanağından öpüp, birlikte masadan kalktılar.
Ertuğrul’u oyun alanına bırakıp, karşısındaki bar tarafına geçtiler. “Yorgunsan odaya çıkıp uyu, ben Ertuğrul’la ilgilenirim,” dedi Taha karısının yanağını okşarken. “Çok yoruldun.”

“İyiyim. Ayrıca kocamla ve oğlumla bir tatilin hiçbir anını kaçırmak istemiyorum.”
Taha uzakta çocuklarla oynarken, arada anne ile babasına bakıp el sallayan oğluna o da el salladı. Sonra da karısına dönüp, “O halde ne içersin? Kahve ya da soğuk bir şeyler?” diye sordu.
“Türk kahvesi olabilir. Sade.”
Taha orada çalışan adama bakıp, seslendi. “Bize bir çay bir türk kahvesi rica edecektim. Kahve sade olacak.”

Çocuk ikiliye gülümsedi, “Peki efendim.”
Hemen hemen bütün otel demin bu iki gencin evliliklerine şahit olmuştu. Adam da jest olsun diye ikiliye kahve ve çayın yanında küçük kalpli bir pasta getirdi.
“Tebrik ederim,” diyerek yanlarından uzaklaştı.

Taha çatalla bir dilim kesip, kadının ağzına uzattı, “Yeni hayatımız kutlu olsun karıcığım,” dedi ve sonrasında dudağından kocaman öptü kadını.
Firuzan kızararak etrafına bakındı, neyse ki herkes kendi havasındaydı. Sonra aklındakini sormak için tam zamanı olduğunu anlayıp, böyle umursamıyormuş gibi sordu sorusunu, “O Derin midir Nehir midir nedir o kadın nasıl iyi mi?”

“Deren mi?”
“Dere evet, o işte.” -Dere otu. “Nasıl iyi mi?”
“Adı Deren, Firuzan,” dedi adam gülerek.
“Tamam işte ben de onu diyorum, iyi mi?” kocaman bir dilim pastadan ağzına atıp, adamın gözlerinin içine baktı. Bildiğin eğleniyordu onunla.
“İyi. Dün konuştuk. Tebrik ediyor ikimizi.”

“Eminim ediyordur tebrik. Ot ya, her yerde biter,” diye homurdandı.
“Ne dedin anlamadım canım.”
“Çok teşekkür ettiğimi söyle canım, dedim.”

Taha gülmeye başladı, sonra da ellerini tutup kendine çekti kadını. “Dün son görüşmemdi onunla.” Derin bir nefes aldı, “Yalan yok Firuzan, kadın benden hoşlanıyordu. Ama ben seni hiçbir zaman unutamadım. Bunu o da biliyordu. Yani ona bunu açıkça anlattım ve onu kibar bir şekilde reddettim. Sadece arkadaş kalmaya karar vermiştik. Arkadaşlığı da gerçekten keyifliydi. Ama bu saatten sonra olmazdı. Sana saygısızlık olurdu.” Kadının saçını düzeltti, “Daha öncede dedim Firuzan senden sonra ne yüreğimde, ne elimde, ne gözümde ne de bedenimde başka bir kadının izi yok. Sadece ve tek sen.”

“Seni seviyorum ve sana inanıyorum sevgilim,” diyerek yanağına öpücük kondurdu.
Taha yüzünü buruşturdu, “Bu öpücüğü sevmedim. Azıcık sağa gel öperken.”
Firuzan pastayı kucağına aldı ve “Hayır!” diyerek pastayı yemeğe başladı.
Taha kafasını kaşıdı, “Şu pastanın kremşanti şeysinden akşam odaya isteyim mi?” diye sordu çapkınca sırıtarak.

PLANSIZ BİR BOŞANMA HİKAYESİ / İKİNCİ ŞANS SERİSİ II - FİNALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin