"Kadınlar güldür oğlum.
Ben o gülü soldurur muyum?""'
Muhammed Emin Asi'ye oturması için işaret edip derin bir nefes aldı. Konuşacağı şeyler kolay değildi. Hele ki karşısında ki kadın kendisine gram güvenmezken daha da zordu ama gerçeklere ulaşmak için bu konuşmayı yapmak zorundaydı. Asi odadaki tekli koltuğa oturunca Muhammed Emin de karşısında ki yatağın ucuna oturdu ve boğazını temizleyip konuşmaya başladı."Asi annenin başka bir adamla ilişkisi var mıydı?" diye sordu lafı dolandırmadan o her zaman net olmayı severdi. Uzatmak fazla gereksiz bir eylemdi.
Asi duyduğu şeyle şok olmuş bir şekilde baktı Muhammed Emin' e. Her şeye katlanabilirdi belki ama intikamının içine annesini de katmayı planlıyorsa eğer buna asla müsade etmezdi. "Sen ne diyorsun ya? Her şey bitti şimdi de ölmüş anneme mi sıra geldi. Bu defa amacın ne?" diye öfkeyle bağırıp kapıya doğru gidiyordu ki Muhammed Emin'in sözleriyle olduğu yerde kaldı.
"Asi annen babama sevdalıymış." doğru cümle bu değildi ki. Doğru cümle annenle babam birbirine sevdalıymış olmalıydı. Ama hâlâ suçu başkalarında arama peşindeydi Muhammed Emin. Hâlâ babasının böyle bir şey yapabileceğine inanmak istemiyordu.
Hayat onları nasıl bir girdaba sokmuştu böyle? Ne için görevlendirilmişlerdi? Yarım kalan bir hikayeyi tamamlamak için mi görevlendirilmişlerdi? Yoksa onlar gibi savrulup gidecekler miydi hayat yolunda? Asi duyduğunun şokunu biraz olsun üzerinden atınca Muhammed Emin'e doğru dönüp konuşmaya başladı. "O adam senin baban mıymış?"
"Sen annenin başkasını sevdiğini biliyor muydun?" diye sordu Muhammed Emin. Asi dönüp Muhammed Emin'in karşısındaki koltuğa tekrar oturdu belli ki konuşmaları gereken çok şey vardı.
"Evet annem bana her şeyi anlatmıştı."
"Asi bana annenin hikayesini anlatman lazım. Babamın cinayetini çözmek için buna ihtiyacım var."
"Yıllar önce yaşanıp bitmiş bir olay bunun babanın ölümüyle ne alakası var?"
"Bitmemiş. Babam hâlâ annenin mezarına gidiyormuş. Hadi Asi lütfen bana her şeyi anlat. Eğer babanın masum olduğuna inanıyorsan gerçeklerin ortaya çıkmasını benden daha fazla istemen gerek."
"Annem köye Mardin'den göçüp gelen bir adama çok aşık olmuş tabi adamda ona. Her zaman korumuş kollamış annemi. Her gelen görücüyü pişman etmiş. Kimse anneme görücü gelmeye cesaret edemez olmuş ta ki sevdiği adam askere gidene kadar. Adam askere gider gitmez babam anneme görücü gitmiş. Tabi ağa oğlu olduğu için de hemen onay almış. Annem ne kadar dirense de karşı koyamamış. Evlendiği gece intihar etmiş ama babam kurtarmış onu. Annem o gece çok yalvarmış babama bırak beni diye ama babam acımamış. Hiç kimseye acımaz ki babam."
Aklına doluşan anılarla gözleri doldu Asi'nin. Yere eğdiği bakışlarını Muhammed Emin'e çevirdi yüzünde ki acı dolu tebessümle içinde yara olan binbir cümlesinden birisini çıkarıp Muhammed Emin'in önüne koydu. "Hani demiştin ya annen öldü babana sarıldın diye babam bana binde bir dokunurdu o da sarılmak için değil sadece şiddet uygulamak içindi. Yani benim sarılabilecek babam yoktu Muhammed Emin. Sarılmayı unutacak kadar yalnızdım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÖRDÜĞÜM
Romanceİntikamın içine hapsolmuş bir aşk. Aşk mı daha güçlüdür intikam mı? Gitmek mi daha zordur kabullenmek mi? Aşkınız için nelere katlanabilirsiniz? Ne kadar fedakâr olabilirsiniz? Peki ya kaderinize yazılmış birinden ne kadar uzağa kaçabilirsiniz? He...