26.bölüm

265 33 2
                                    

İyi okumalar...

Sabahın 8'inde uyanıp, işe gitmek için kahvaltı yaptım. Aşşağı inen jungkook, uykulu bir şekilde başını kaşıyordu. Çok tatlı dursada ona düşmeyecekdim.

-"bu kadar erken kalkmanın sebebi ne?"

Gözlerimi devirerek soframı topladım.

-"işe gidiyorum jungkook."

-"nerede çalışıyorsun?"

-"sanane!"

Yukarı çıktım ve hazırladığım kombinlerden birini girdim.

...

Jungkook'dan kurtuldukdan sonra, kafede müşteri beklemeye başladım. Jessi'de benle birlikde bekliyordu.

-"bugün neden durgun? Yeni sarmısaklı ekmek yapmışdım."

-"andrea...andrea yaptı."

-"evet, o yaptı."

Oturmakdan sıkılıp ayağa kalktım ve masaları düzeltmeye başkadım.

Belime sarılan el ile önümü döndüm. Bu andrea idi.

-"dün ki çocuk kimdi?"

-"eski sevgilim."

-"ama aynı evde kalıyorsunuz."

Andrea'nın belimde ki ellerini çektim ve iç çektim.

-"bak benim aşk hayatım karışık. Kore'de ben iki erkeğin arasında kaldım. Ve şimdi de amerika da sen ve jungkook arasında kalmak istemiyorum."

Onu dinlemeden diğer masaları düzelttim.

-"merhaba sevgilim."

Kapıya baktığımda jungkook gelmişdi. Elimdeki bezi masaya bıraktım.

-"burada ne işin var?"

-"sevgilimin çalıştığı yeri merak ediyorum."

Tuhaf bakışlarımı jungkook'a yollarken, bana yaklaştı ve yanağımı öptü ve bunu andrea'nın gözüne sokarak yaptı.

-"kes şunu jungkook!"

-"aşkım lütfen benimle kore'ye dön."

-"hayır, böyle iyiyim...gerçi taehyung'u özledim."

-"NE!"

-"evet taehyung'u hiç aramadım ya da mesaj atmadım eve dönünce konuşurum."

-"hıh, böyle birşey olmayacak."

-"bu seni ilgilendirmez zaten kızlarıda çok özledim."

Elimi tuttu ve gözlerime bakarak konuşmaya başladı.

-"eğer özlediysen geri dön. Lütfen."

-"bakarız."

...

Eve döndüğümde jungkook ciddi bir ifade ile bana yaklaştı. Merakla, ne yapacağını izliyordum.

-"seninle ciddi bir şekilde konuşacağım."

-"iyi bu sefer dinleyeceğim."

Kanepeye geçtik ve jungkook ellerimi tuttu ve bana iyice yaklaştı.

-"bak, bana kızgınsın ama o kadına sahip çıkabilecek babası var ve zengin bir ailenin kızı. Benden ayrılınca boşlukda gibi hissettim taehyung ile kavga ettim dudağım patlamışdı."

-"yapma, kavga etmenizi sevmiyorum. Ayrıca ben çok kırıldım. Benden başkası senin olduğu için."

-"ah, üzgünüm mia gerçekten üzgünüm beni içirdi ne olduğunu hatırlamıyorum bile birde video çekmiş. Benim hiçbirşeyden haberim bile yok du...video'yu taehyung'a gönderdiğinde bana geldi ve video'yu izletti. Bende orada öğrendim."

-"sen ve taehyung mu?"

-"lise de çok yakın arkadaştık, ama sen herşeyi değiştirdin...ama ben böyle mutluyum"

-"ben mi suçluyum şimdi! AŞIK OLMASAYDıN O ZAMAN!"

-"hayır, bu mümkün değil sen çok iyisin. Sana aşık olmamak elimde değil."

Tepkisizce suratına bakıyordum. Tekrar konuşmaya başladığında dinlemeye başladım.

-"ben hayatımda tek seni sevdim ve sen benden ayrılınca acı çektim. Çok canım yandı. Taehyung ise onu düşünemiyorum bile. O'da sana aşık ama sen beni seçtin o'nun için de üzülüyorum mia, ama o beni düşmanı gibi görüyor."

Jungkook dayanamayıp ağlamaya başladığında, benimde gözlerim dolmuşdu.

-"sadece benim ol istemişdim kimse seni sevmesin istemişdim ama, ama taehyung benim en iyi arkadaşım onu hiçbir zaman kırmadım, kırmam da. Ama bu durumda yapamam istemsizce kırıyorum sen özellikle sen çok canını yaktın mia."

-"üzgünüm, hepsi benim hatam. Ben kore'ye dönemem."

-"hayır, döne bilirsin benden ayrı kala bilirsin yeter ki yanımda olduğunu bileyim."

Gözlerindeki ıslaklığa dayanamıyordum kızarmış burnu onu daha da bebeksi yapıyordu. İkimizde ağlıyorduk.

-"ben olmasaydım arkadaşlığınız bozulmayacaktı kook. Hepsi benim suçum. Lanet olsun!"

Jungkook ellerimi tuttu ve sakinleşmem için sıkıca sarıldı. Haklı olduğumu biliyor. Eğer ben o şirkette olmasaydım araları bozulmayacaktı.

-"özür dilerim kook."

-"özür dileme senin bir suçun yok böyle olacağını bilemezdin değil mi?"

-"tamam, artık ağlama sen ağlayınca dayanamıyorum."

Hafifçe güldükden sonra elini yüzüme yerleştirdi ve göz yaşlarımı sildi.

-"bende sen ağlayınca dayanamıyorum."

-"jungkook ben...sanırım kore'ye döneceğim."

-"cidden mi?!"

-"evet ama kararsızım."

-"gel, beni seviyorsan gel."

Aslında dönme işi iyi oldu. Herkesi özlemişdim.

...

Ertesi gün jungkook'la kafe'ye gittik.
Herkes normalce çalışıyordu taki ben girene kadar.

-"günaydın mia"

-"günaydın ve görüşürüz..."

-"ne?"

-"koreye dönüyorum darla."

Arkada ki andrea ağlayacakmışcasına bakıyordu.

-"k-kore'ye mi dönüyorsun? Ama neden?"

-"orada ki dostlarımı çok özledim andrea tabii sizide özleyeceğim."

-"ama ben, ben daha sana yeni açılıyorum ben sana aşıktım."

-"hayır andrea olmamalısın. Zaten jungkook ile barıştım."

Biraz daha sessiz kaldıkdan sonra bana yaklaştı. Elimi tuttu o sırada jungkook elimi çekti.

-"üzgünüm andrea, başka birine aşık olmalısın."

Herkes ile görüştükden sonra jungkook ile eve gidip toparlandık. En yakın hava alanından bilet alıp kore'ye döndük.

 orange blossom JJK AND KTHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin