Amerika HOLLYWOOD
Saat 8:22
Sabah erkenden uyandım, funcy'nin tasmasını taktım bu köpeği bana jungkook hediye etmişdi. Funcy bana...jungkook'u hatırlatıyor'du
Hollywood'un güzel sahilinde funcy ile dolaşıyorduk herkes öyle yapıyordu. Sanırım burada uzun süre kalacaktım. Koreden uzakta kalmak bana iyi gele bilir. Şu an hiç birini görmek istemiyorum.
Funcy'nin havlaması sonucu önümde beliren yakışıklı çocuğa baktım.
-"merhaba güzel bayan."
Başımla selam verdim ama amerikalı olduğunu hatırladım.
-"merhaba"
-"ben justin"
-"memnun oldum bende mia."
-"güzel isim bir kahfe içmeye ne dersin?"
-"çok isterdim ama şimdi eve dönüp işlerimi halletmeliyim. Belki daha sonra görüşürüz."
-"ama ben central park'da oturuyorum."
-"hey orası newyork değil mi?"
-"evet, neyse umarım buraya tekrar geldiğimde seninle karşılaşırım"
-"hıhı görüşürüz."
Hızla oradan uzaklaştım ve evime girdim. Nedense küçüklüğümden beri amerikalıların çok yavşak olduğunu düşünmüşümdür annem ile buraya ilk kez geldiğim de 6 yaşımdaydım o zamanda öyle düşünüyordum ve hala öyle.
Telefonuma gelen çağrılar susmak bilmiyordu. Bardağı taşıran son damla taehyung'un attığı son mesaj oldu.
Mia:sen ne istiyorsun tae?
TH:sadece nasıl olduğunu
merak ettim amerika iyi mi?
Mia:çok iyi artık beni rahatsız
Etmeseniz? Buraya sizden
Kurtulmaya geldim!
TH:öyls söyleme ben seni sevdiğim
için merak ettim.
Mia:kapatmalıyım.
Cevap veremeden çıktım jungkook'un engelini kaldırmak istedim kalbimin beni kontrol etmesine izin verdim.
(Engel kaldırıldı)
Herhangi bir mesaj yokdu ve benim acil iş bulmam gerekiyordu.
1 hafta sonra...
Minik bir kafe de işe başlamışdım müşterilerle ilgileniyordum patronum ise çok iyi bir insandı. Benim bu zekama ne kadar şaşırsada oda beni seviyordu. Hatta bazı koreli turistlere tercumanlık yapıyordum.
-"mia çok iyi çalışıyorsun."
Bu kim mi? Kafede çalışan biri ismi jack oda iyi biri ilk kez bir amerikalıyı yavşak bulmuyordum. O iyi bir dost'du
-"teşekkürler jack sende iyisin."
-"evet, bulaşık yıkamakda üstüme yokdur."
Büyük bir kahkaha attıkdan sonra yeni gelen müşteriler ile ilgileniyordum.
Patronum ısabel hanım beni izliyordu.
Ayrıca part time çalışan bir kız daha vardı. Jessie, onlada iyi anlaşırdım birde darla var oda bayan ısabel'in kızıydı.
Yemek bölümüne bakan yakışıklı ise andrea idi hepimiz çok iyi arkadaştık. Amerika cidden bana iyi gelmişdi.
