Zorla açık tuttuğum gözlerimi ellerimle birkaç kez ovaladım. Bıkkınlıkla nefes verdikten sonra önümde bana göz kırpan sınav kağıtlarına baktım. 2 saatdir çalışma masamda oturmuş şu kağıtları okuyordum, ancak bitecek gibi değillerdi. Kendime mola verme ihtiyaçı duyup masamdan kalktım.
Mutfağa geçip kendime acı bir kahve yaptım , belki uykum dağılır diye. Koltuğa oturup tam da kahvemden bir yudum alacağım sırada telefonumun çalmasıyla bardağı sehpaya bıraktım.
"Bu saatde kim arar beni ya!"
Koltuktan kalkacağım sırada kendi kendime söylediğim şeylerin saçmalığını takdir ettim. Tabiki gizli sapığımdı!
Yorgunluktan saatin kaç olduğunun farkına bile varmamışım. Bu adam cidden işsizdi!
Hiç istifimi bozmadan koltuğa daha da bastırdım kendimi ve sıcak kahvemi yudumlamaya başladım, çalan telefonumu umursamadan.
~~~
Cidden kafam şişti! Yerimden bir hışımla kalkıp telefonu sessize aldım. Artık beni rahatsız edemez. Tekrar çalışma masama geçip sınav kağıtlarına göz gezdirmeye başladım.
Ne kadardır masa başındayım bilmiyorum, ama artık uyumam lazım. Geri kalanlarına yarın göz gezdiririm nasıl olsa. Çalışma masamdan ayrıldım ve tekrar mutfağa geçtim. Su içip yatmayı düşünüyordum, ta ki gözüm hali hazırda sessizde çalan telefona takılıncaya kadar...
Bardağı dudaklarımdan uzaklaştırdım ve tezgahın üstüne geri bıraktım. Birkaç saniye gözüm kapalı bir halde içimde biriken sabır kırıntılarını bir araya getirdim ve telefonu açmak için hareketlendim. Gece yarısında beni aradığını gözönünde bulunduracak olursak, beni bir buçuk saat durmadan aramış. Aramayı kabul ettim ve telefonu kulağıma götürdüm.
"Seni unutmadım, beni hatırla Min Ji."
"Bak... şu an yorgunluktan ölüyorum. Beni yarın ara, ki zaten demesem de arayacaksın. Şimdi ben telefonu kapatacağım ve sen de beni aramayacaksın, tamam mı?"
"..."
"Cevap bekleyince hata zaten>_>. Neyse, kapatıyorum."
Deyip aramayı sonlandırdım.Bugün için tek istediğim beni rahat bir uykuyla başbaşa bırakmasıydı, tabi ne kadar mümkünse...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Remember Me [KTH]✔
FanfictionLanet olası telefon zilini yine, aynı saatte duyduğumda hayatımı sorgulamaya çoktan başlamıştım bile. Bu kişi her kimse benimle kafayı buluyordu. Tekrardan, telefonu açıp açmamak için çok düşündüm, ancak bu sapık kimse vazgeçmeyecek gibi duruyordu...