Selaam geciktim özür dilerim. 4. Bölümle ilgili yorum alamadım bu bölüm için kötü veya iyi düşüncelerinizi merak ediyorum. Yazarsanız çok mutlu olurum. Bu bölümü uzun yazmaya uğraşacam. Umarım keyif alırsınızz...
Ertesi sabah Karen uyanmadan yanına gittim. Ona son kez sarılmak istedim ve yatağına girip ona sarıldım. Yaklaşık on beş dakika sonra uyandı. Yatağında beni görünce şaşırmıştı. Aniden bağırdı. "Sen ne yapıyorsun burda Harry. Hemen çık!" Bense yüzüne bakarak sırıtıyordum. Sözüne devam etti. "Beyinden sorunlu niye sırıtıyorsun çıksana!" Dediğinde yüzümdeki ifadeyi bozmadan "Çok güzelsin Karen." Dedim ve sinirlenmişti. "Seni pislik, adi, ş..." dedi ve parmağımı ağzına değdirip susmasını söyledim. "Bebeğim bu laflar ağzına hiç yakışmıyor."dedim ukala bir tavırla. Sabır dilercesine nefes aldı ve konuşmak için ağzını araladı. "Üzerimi giyeceğim çıkar mısın?"dedi. Sakinliğini korumaya çalışsada pek başarılı olamamıştı. Kızınca her ne kadar sexy olsada çıkmam gerektiğini anladım ve kapıya doğru yürüyüp bedenimi odanın dışına attım. Niall'ı aramalıydım. Karen'ın burada kalmasını istesemde o istemiyecekti. Bu yüzden Niall'ı arayıp Karen'ı almasını söyledim
Aradan yarım saat geçmişti ve Karen aşağı inmemişti.Sanırım korkuyordu. Merdivenlere yöneldiğim anda kapı sesi geri dönmeme sebep oldu. Yönümü değiştirip kapıyı açtım. Gelen Niall'dı."Selam dostum."dedim samimice o da karşılık verdi.
Karen'ın ağzından;
Niall'ın gelmesini dört gözle bekliyordum. Onu özlemiştim. Neden bilmiyorum ama onu umursuyorum. İdolüm olduğu için değil, ona kızamıyorum sadece. Düşüncelere dalmışken aşağıdan bir ses işittim. Evet evet! Bu Niall'dı. Merdivenlerden inip koşarak boynuna atladım ve beni kucağına aldı. Bacaklarımla onu sardım. "Seni seviyorum bebeğim anladın mı?"dedi kulağıma yönelerek. "Beni hiç bırakma" "Hayır. Söz veriyorum. Sen artık benim sevgilimsin tek ve eşsiz. Anlaştık mı?"dedi. Tam cevap verecekken Harry sözümü kesti. "Blah blah bööğ iğrenç. Bence evde devam edin. " dedi. Sinirlendiği gözlerinden anlaşılıyordu. "Herşey için teşekkürler dostum. " "Ne demek kardeşim biz Karen'la iyi anlaştık zaten. Herzaman kalırım yanında." Dedi bana bakarak. Bende ona umrumda değil bakışları göndersem de pek umursamışa benzemiyordu. "Hadi gidelim aşkım." Tanrım şoklardaydım. Niall bana aşkım demişti. Bu da alışmam gereken ayrı bir konu. Evet dercesine elinden tutup arabaya doğru ilerledik. Ben bindiğimde Niall çoktan kurulmuştu. Arabayı çalıştırdı. Harry'nin evinden git gide uzaklaşıyorduk. "Tatlım bugün benim fotoğraf çekimlerim var. Senin yanına bizimkilerden birini göndereceğim." "Gerek yok Niall tek kalabilirim."dedim sitemle."Bebeğim ön kapı fan dolu. Biri seni görürse kötü şeyler olabilir. Hem içim rahatlamış olur. Biliyorsun herkes bir mezarı olsun ister ve annen beni... ohh düşüncesi bile kötü." Yine o muhteşem kahkahasıyla sözünü bitirdi. Gerçektende hayatın siktir etme formülünü biliyordu.
Nihayetinde eve geldik. Evin arkası oldukça sessizdi. Büyük bir demir kapı vardı. Direklerine yeşil sarmaşıklar bürümüştü. Kapıdan içeri girince evin arka bahçesinde olduğumuzu anladım. Bahçedeki taş köprüden geçerek kırmızı panjurlu eve ilerledik. Arka kapı camdan ibaretti. Anahtar deliğine anahtarı sokup açtık ve eve girdik. Kendimi salondaki uzun koltuğa bıraktım. Niall'da içeri girip tekli koltuğa oturdu. "Yorgunsun herhalde. Odana çık istersen."dedi öneride bulunur bir biçimde. "Eğer yanıma uzanırsan çıkarım." Şaşırmıştı. Ama yinede cevap verdi. "N-neden olmasın." Dedi ve gülümsedi. Doğrulup merdivene doğru ilerledim. Arkamdan geldiğini bildiğim için bakma gereği duymadım. Merdivenleri çıkıp odamın kapısının önüne geldim. Kapıyı açıp içeriye girdim. Yatağa uzandım. Niall ise çekinerek yanıma geldi. Ona sarılıp başımı göğsüne yasladım. O da karşılık verdi. Birden ellerini göğsümde hissettim. Ürkmediğim söylenemezdi."Niall!"diye seslendim endişeyle. "Sakin bebeğim. Hiçbir şey yapmayacağım. Sadece rahatla."dedi. Onu onayladım. Elleriyle vücudumu keşfediyor gibiydi. Kafamı yukarı kaldırıp ona baktım ve yüzünü yüzüme yaklarştırıp dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Tam öpüşecekken Niall'ın telefonu çaldı. "Lanet olsun! Karen o kadar güzelsin ki çekimleri unutturdun bana." "Imm.. bu kötü birşey olsa gerek." Dedim kıkırdayarak "Bebeğim çıkmadan önce birini çağıracam gelmeden gitmem merak etme." Diyerek alnıma küçük bir buse kondurdu ve aşağıya indi. Niall odadan çıkınca endişelenmeye başladım. Ya Harry gelirse. Evet bir zamanlar Harry'e sırılsıklam aşık olabilirim ama onu gömdüm. Artık Niall vardı. Niall'a bunu yapamazdım. Tam o sırada dış kapının kapandığını işittim. Niall gitmiş olmalıydı. Korkuyla kapıyı kilitledim. Yatağa oturup telaşla parmaklarımla oyalanmaya başladım. Kapının dışından kalın bir ses duydum. Tanrım! Bu Harry'di. Kapıyı açmayacaktım."Karen içerdesin biliyorum. Dinle! Dün olanlar için üzgünüm." Dedi pişman
bir şekilde. "Harry git." Diye geçiştirdim. Tam o sırada kapı çaldı. Gelen kimdi bilmiyordum. Ses çıkmıyordu korkmaya başladım. Harry birşeyler mi planlıyordu? Belki de öğretmenler gelmişti. Evde ders alacağımı söylemişti Niall. Korkumu içime hapsedip anahtarı çevirdim. Kapıyı açtım ve odadan çıktım. Harry merdivenlerden çıkıyordu bense hızlıca iniyordum. Tam merdivenler bitti derken. Bileğimde bir el hissettim."Bırak lanet olasıca." Dedim dişlerimin arasından."Gözlerime bak karen. Bu gözlere bakıp aşık olmayacak kız yok. Hepsinin tadına baktığım gibi sıra sende. Emin ol sen isteyeceksin." Bu ukala tavırları sinirimi bozuyordu. Demek ki Harry böyle birisiydi. Sadece kendi zevkleri için kızları ayartan bir pislik. Birde idolüm diye övünüyordum. Artık ondan nefret ediyordum. Kimse o eski sevgimi gün yüzüne çıkaramazdı. Düşüncelerimle cebeleşirken Bay Thomason' un sesiyle düşüncelerimden sıyrıldım. "Bayan Blank beni dinliyormusunuz? Bakın bu konu fazlasıyla önemli dinlemelisiniz." Dedi ince sesiyle. "Üzgünüm dalmışım. Ama söz veriyorum telafi edeceğim." Dedim içtenlikle gülümseyerek.
Tanrım bir öğretmen giriyor diğeri çıkıyordu. Milyonlarca konu vardı ve benim Niall gelmeden hepsini gözden geçirmem lazımdı. Öğretmenlerin hepsini gönderdim. Ortalıkta Harry adında bir mikrop yoktu. Ahh pislik!! Adı bile sinirimi bozmaya yetiyordu. Harry ortalıkta yokken odama çıkıp kapıyı kilitlemem lazımdı. Maraton koşarcasına çıktım. Sanki merdivenin sonunda Andy Biersack varmış gibi. Tabiki yoktu kendime gaz vermenin bir yoluydu sadece. Odamın kapısını açıp kendimi içeri attım. Anahtarı aramaya başladım. Koyduğum yerde yoktu. Yatağımın altına bakmak için eğildim. Birden kapının kapanma sesini işittim. Kafamı kaldırdığımda Harry kapıyı kilitliyordu." Ne oldu? Beni beklemiyor muydun bebeğim." Dedi. O kadar sinir bozucuydu ki sinirlerimi çoktan hoplatmıştı. "Ya ne istiyorsun benden? Ben senin en yakın arkadaşının hatta kardeşinin kız arkadaşıyım farkında olman gereken en önemli konuda bu." Sırıtarak yüzüme baktı. "Hadii amaa Niall'dan daha iyi öpüşüyorum hakkımı ver bari." Dedi dudak büzerek. Dalga geçtiği her halinden belliydi. "Sen iğrenç birisin. Niall'la karşılaştırılmayacak kadar iğrenç anlıyormusun?" Üstüme yürümeye başladı. O geldikçe ben geri gidiyordum. "Dünü hatırla Karen. Ne kadar büyüleyiciydi. Emin ol daha fazlası seni bekliyor." Dedi sinsice sırıtarak. "Hayır istemiyorum. Niall'a sırılsıklam aşığım ben ve üzerime gelmeyi kes." Sesim oldukça korku dolu çıkmıştı. Dizlerimin içi yatağa deyince gidecek yerimin kalmadığını anladım. "Hadi Karen kaçsana ne oldu?" Dedi yandan sırıtarak. Yamağındaki gamze mükemmeldi. Ama hayır ona aldanmamalıydım. Yüzüme doğru eğildi. Öpüşmememizi sağlamak için güzel bir tokat attım. Bu hareketi benden beklemiyordu sanırım. Sinirlenmişti. "Ahh yeter bu fazla uzadı." Diyerek beni yatağa itti. Yatağa düşmemle yatak sallandı Harry' nin de üstüme çıkmasıyla daha çok sarsıldı." Seni alacağımı söyledim Karen." Dedi boynumdan öperek. " Harry kes şunu çekil." Dedim ellerimle itmeye çalıştım. Öküzün altında kalmış gibiydim ki Harry birnevi öküzdü. Dişlerini boynuma geçirdiği anda acıyla inledim. "Lanet olsun çekil!!!" Dedim iterek. Tam o sırada dış kapının açılma sesini duydum. Niall gelmişti sanırım. Bizi böyle görürse işim biterdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
-REAL DREAMS-
Fanfictionİlk aşk farklıdır. Yaşanmaya değer olan, karışık duygulara kapı açan aynı zamanda en çok acı veren ilk aşktır. Aşk imkansızı ister evet, peki ya ilk aşkın imkansızı seçerse? Ulaşılması en zor olanı. İşte o zaman sadece bakar ve onun başkasına gülüms...