-REAL DREAMS-

Hi Boys Hi!!

"Dur biraz. Sen ciddimisin?" Tamam şaşırması normaldi ama gerçekten utanıyordum. "Off evet Harry öp dedim." Bıkkınca yatağa oturdum. "Tatlım benim için bir zevk." Dedi ve yavaşça yaklaştı. Başıma ağrı girmişti. Tanrım şu an Niall'ı aldatıyor muydum? Ama karar vermemin tek yolu buydu. Harry'le dudaklarımız buluştu. Bu çocuk çok iyi öpüşüyor. Diliyle dudaklarımı ıslattı ve alt dudağımı emerken bende onun üst dudağını emiyordum. Alt dudağını hafifçe ısırdım. Zevkten inledi. Nasıl olduğunu bilmeden ellerimi saçından geçirdim ve tekrar bir inilti duydum. O iniltiyle beni yatağa yatırması bir oldu. Engel ol Karen ellerin nerde? Tanrım erimiştim resmen. O kadar şehvetli öpüyordu ki durdurmak istemiyordum. Ama bir ara çekildi. Hadi amaa. "Devam etmemi istiyor musun?" Dedi nefes nefese. "Dur diyen oldu mu?" Diye karşılık verdim. Evet biliyorum sürtük gibiydim. Ama o Harry ne yapabilirim? Harry derin bir nefes alıp dudaklarıma geri döndü. Kendimi o kadar kaybetmiştim ki. Harry'i zevkten öldürdüğümü fark etmemiştim. Ta ki bedenini üstüme atana kadar. Gömleğimin düğmelerini açtı. "H-harry" dedim telaşla. "Ah evet bebeğim ad-adımı söyle." Hayırdır lan noluyoruz. Elimi kurtarıp tokat attım. Hızlı vurdum, evet elimin izi çıkmıştı. "Sikiyim!!napıyorsun ya??" Dedi bıkkınca. Omuz silktim. "Abarttın Harry."

"Hadi ama o göğüsleri görüp abartmayacak bir erkek göster." Utanmıştım. Lanet olsun bunu neden yaptım ki? Sonuçta Niall'ı seviyorsun. Emin de oldum. Artık Harry'e yaklaşmayacaktım. "Ne oluyor? Niall'dan ayrılacak mısın?" Bu ne biçim soru! "Hayır tabiki." "O zaman neden beni öptün,yani öpmemi istedin." Dedi yeşillerini bana dikerek. "Çünkü seni seviyordum Harry. Sana aşıktım. Ama şimdi... ah tanrım sen tanıdığım Harry gibi değilsin. Herneyse aslında kimi sevdiğimi bilemiyorum." Kendimi çok kötü hissediyordum. Ben Niall'la bile bu kadar yakın olmamıştım. "Karen artık bir karar vermelisin. İkimizide öptün dimi hangisi seni iyi hissettirdi?" Cevap beklercesine suratıma baktığını anlayınca konuşmak için ağzımı araladım. "Ben emin değilim. Ama..." kapının çalmasıyla sözüm yarıda kaldı. "Dinle. Akşam beni ara ve cevabını ver. Bu arada beni inletebilen tek kızsın bebeğim." Diyerek aşağı indi. Aman ne güzel Harry'i inletebilen tek kız olarak tarihe geçtim öğğğk. Kapının açılmasıyla düşüncelerimden kurtuldum. Bana doğru bakan mavileri vücudumda geziyordu. "Tatlım bence gömleğini giymelisin. Çünkü göğüslerin beni tahrik ediyor. Elimden bir kaza çıkacak." Evet Karen yine kıpkırmızı. Lanet olsun Niall bu böyle mi söylenir? "Imm...şey unutmuşum." diyerek ışık hızında tişörtümü giydim. Yanıma oturdu. Neden heyecanlanıyorum. O benim sevgilim. "Karen Harry nasıl biri? Yani aranızda bir problem yok dimi?" Bu çocuk cadı kesinlikle. "Evet tatlım sorun yok" Sesim güven verici çıkmıştı. "Harry sıcakkanlıdır. Ah... bide çok fazla çekici ve yakışıklı. Sen yine de uzak dur. Seni elimden almasını istemem." Vicdan , kapa çeneni. Tanrım ben ne yaptım. Lanet olsun. O bana güveniyordu. "Merak etme ben seni seviyorum bunu hiçbir güç değiştiremez." Evet o bana güveniyordu. Benim de ona güvenmem lazımdı.  "Bebeğim ben duşa girecem. Yemek siparişini verdim. Muhtemelen ben çıkınca gelir." Dedi gülümseyerek. "Tamam tatlım." "Ha bide birşey olursa seslen." Hadi amaa ne olabilir ki. "Tamam Niall eve bir meteor düşerse seslenirim." Diye kıkırdadım. "Dalga geçme Karen ya senin için endişeleniyorum." Dedi gülerek. Çok güzel güldüğünü söylemişmiydim? Heee evet söyledim :D ama napıyım çok güzel gülümsüyor.

★★★
Yazar'ın ağzından;
Niall: Tatlım açmısın?
Karen: Evet bebeğim hemde nasıl?
Niall: Yanaş bakalım pizza getirdim.
Karen: Seni sevdiğimi kaç kere söylemiştim?
Niall: Imm...yüz,bin,onbin olabilir mi? Dedi gülerek.
Karen: Ukala şey.
Niall: Kola mı meyvesuyu mu?
Karen: kola tabiki.
Niall: Yanlış cevap meyvesuyu. Dedi o güzel kahkahasıyla Niall.
Karen: Yaa annem gibi davranıyorsun!
Niall: Tatlım annen benim kadar yakışıklı mı?
Karen: Bugün mütevazılığın üstünde bakıyorum. Dedi kıkırdayarak.
Niall: Hadi tatlım yemeğini ye uykun gelince yüzün pizzaya yapışıyor.
Karen: Abartıyorsun
Niall: Bidaha ki sefere fotoğrafını çekip duvar kağıdı yaparım. Dedi kahkaha atarak ve yemeklerine döndüler.
Karen'ın ağzından;