Her kese merhabaa!
Ben bu kitabı çevirirken çok uğraşıyorum, ana dilim olmayan bir dile çeviri yapıyorum sonuçta.O yüzden lütfen hatalarımı aff edin.Bütün eleştirilere açığım, yorumlarda belirtirseniz hatalarımı elimden geldiğince düzeltmeye çalışacağım.Ve son olarak, eğer çevirimi beğeniyorsanız lütfen oy vermeyi unutmayın.
İyi okumalar!
"Cinayetlerle ilgili yeni bir haber var mı?" Ciel çalışma masasında oturup kraliçenin ona gönderdiği dosyalara gömülmüşken şeytan kâhyasına sordu.Kâhyasının ona tatlı niyetine hazırladığı Gateau Çikolatasından bir ısırık alıp artık yüzlerce kez okumuş olduğu kağıtları umursamazca karıştırdı.
"Eğer katiller yöntemlerine sadık kalırlarsa, sıradaki cinayet akşam saat 10:30 da gerçekleşecek.Otuz dakika içerisinde.Katlin nerede gerçekleşeceği ile ilgili bir şey bildiğimi söyleyemem.Cinayetlerle ilgili benzer olan yegâne faktörler tekrarlanan zamanlama, aynı ölüm sebepleri ve kurbanların aynı fiziksel özellikleri "diye yanıtladı Sebastian, durduğu yerden odanın köşesine yürüyerek ve efendisinin artık boş olan tabağını aldı.
"Peki, o zaman.Bir geceliğine çekileceğim sanırım.Ne yaptığın umrumda değil, dışarı çıkıp şimdi daha yakın olduğumuz cinayetleri araştır, kasabayı öğren, Enfield'e gide bileceğimiz en kolay yolu seç, her ne olursa."dedi Ciel, ilgisizce, yatağına yürürken.Sebastian boş tabağı komodinin üzerine yerleştirdi ve Genç Kontun bavulundan geceliklerini çıkardı.
"Yes, my Lord"diye Sebastian, yatması için efendisini soyundurmaya başlayarak yanıtladı.
----------------
Efendisini yatağa yatırdıktan sonra Sebastian oteli terk etmişti ve şimdi de geçici olarak kaldıkları küçük kasabayı araştırıyordu.Issız sokaklarla yürürken kafasında daha çok davayı tartıyordu.
Tüm cinayetler Einfield ve ya yakınlığında gerçekleşmişti.İkinci cinayet daha uzakta gerçekleşirken, ilk cinayet hep daha yakında oluyor gibiydi.Sonucusu Harigney ve Hackney'in sınırından rapor edilmişti, bu da bildiklerini hesaba katarsak, sıradaki cinayetin Hackney'de gerçekleşmesin olası olduğu anlamına geliyordu.Bekle.
Sebastian'ın gözleri dehşet içerisinde yavaşça büyüdü.
Hackney.Onların şu anda oldukları yer.
Ciel. Yeniyetmeliğinin sonlarında genç bir asilzade.
Bunların hepsi şeytan kâhyanın hemen efendisinin yanına geri dönmesi için yeterliydi.
----------
Ciel sessizce sert yatakta uzanıyor, hem rahatsız yatak minderi, hem de rahatsız edici bir his yüzünden uykuya dalmakta zorlanıyordu.Bu sadece cinayet davası yüzünden miydi?Kaçırdığı bir şey mi vardı?Gözden kaçırdığı bir faktör?
Ahşap döşeme üzerinde gıcırdayan ayak seslerini duyduğunda gözleri ani bir şekilde yeniden açıldı ve nefes alışlarını sakin tutmaya çalıştı.Sebastian mıydı? Hayır, içinde davetsiz misafirin uşağı olmadığı yönünde bir his vardı.Bir kere, eğer Sebastian onun odasına giriyor olsaydı, yürürken bu kadar yüksek ses çıkaracak kadar dikkatsizlik etmezdi.Sadece bu da değil, Ciel kâhya- sını o uyurken araştırmaya yapmaya göndermişti.Her kimse ve ya her neyse, bu kişi bir davetsiz misafirdi.
Adım sesleri yatağına gittikce daha çok yaklaştıkca, daha güçlü bir teşvişe kapıldı ve hemen onun yanına eğilen varlığı hissetmesiyle buz kesildi.
"Bir azcık daha yaklaş ve ateş etmekte tereddüt etmeyeyim."diye duyurdu asil genç, eli tabancasını bulmak için yastığının altına ulaşmışken.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
The Evil Champion (Türkçe çeviri)
FanficCiel Phantomhive kâhyası Sebastian ile sözleşme yapalı dört yıl olmuş ve artık on yedi yaşında.Ve ikili yavaşça iki şeyin farkına varmaya başlıyorlar:1) İlişkileri sadece katı Efendi ve Kâhya ilişkisi olmaktan çıkmış mıydı? ve 2)Ciel'in evebeyinl...