1992 / Gökyüzünün derinlikleri, Tanrı'lar diyarı
Drekius, uzun zamandır uğramadığı Tanrı'lar diyarına uğramaya karar verdi. Son zamanlarda sürekli Dremin'i izlemişti.
Fakat Drekius gökyüzünün derinliklerindeki evine adım attığında, ortada kaos kokusu vardı. Yaşlı Tanrı kaşlarını çattı, neler olduğunu araştırmaya karar verdi.
Tıpkı Dünya'da olduğu gibi sokakları vardı Tanrı'lar diyarında. Drekius sokakları gezmeye başladı, neler olduğunu anlamamıştı.
Sonra eşi geldi aklına, aslında ikisi de insanlar gibi evlenmek istememişti fakat büyüklerin zoruyla evlenmişlerdi.
İlk önce ona mı uğrasam, diye düşündü. Ama sonra merakını gidermek için sokaklarda dolaşmaya devam etti.
Yolda onun gibi dolaşan Zeus'u gördüğünde hafif gülümseyerek selam verdi, Zeus'u severdi. İki Tanrı selamlaştı, Drekius yoluna devam etti. Nereye gittiğini de bilmiyordu, sadece dolaşıyordu işte.
Tam köşeyi dönecekken birinin kendi adını söylediğini duydu, hemen köşeye saklanıp dinlemeye başladı.
"Hey, duydun mu Drekius'un oğlu varmış!"
"Nasıl yani, Drekius uzun zamandır buraya uğramıyor ki?"
"Üvey oğlu gibi de diyebiliriz, eşi zorla evlendiği için bunalıp başka birinden çocuk yapmış! Yanında birisini istemiş, bir oğlu olursa iyi olacağını düşünmüş."
"Ciddi misin?! Biri bunu duysa Drekius rezil olur, sakın kimseye anlatmayalım!"
"Tabii ki anlatmayacağız, canımıza susamadık sonuçta!"
Bunları dinleyen Drekius, sinirden köpürmeye başladı. Hızla saklandığı köşeden çıkıp 'evine' doğru koşmaya başladı. Uçtu da diyebiliriz, yapamayacağı şey değildi sonuçta.
Evinin kapısına bir tekme savurdu, bir tane daha ve bir tane daha. En sonunda eşi kapıyı açtığında karşısında Drekius'u görmesiyle önce şaşırdı, sonra korkmaya başladı. Ama sonrasında, ben de Tanrı'yım neden ondan korkuyorum ki? diye düşünüp güçlü imajını sergiledi.
Drekius, yaptığı şeye rağmen hâlâ karşısında hiçbir şey olmamış gibi durmasına daha çok sinirlendi.
"Nerede o?!"
Eşi kaşlarını çattı.
"Kim?"
"Başkasından yaptığın çocuk!"
Eşi işte şimdi korkmaya başlamıştı. Drekius bunu nereden öğrenmişti?!
"Neden öyle bir şey yapayım ki?"
"Bana yalan söyleme!"
"Zaten zorla evlendik, benim ne yaptığım seni ilgilendirmez!"
"Demek öyle? Şimdi görürsün sen."
Drekius bir hışımla içeriye daldı, eşi ne yapacağını anladığında onu durdurmaya çalıştı. Ama iş işten geçmişti, Drekius'u kimse durduramazdı.
Drekius tüm odaları gezdi. En sonunda bir koltukta yatan dolgun dudaklı, kocaman yanakları olan bir bebekle karşılaştı. Bebeğim sevimli görüntüsü onu yumuşatmamıştı tabii ki.
Küçük çocuğu kaptığı gibi koşmaya devam etti.
Dremin'e düzenli olarak bebek gönderirdi, fakat uzun zamandır göndermiyordu. Aslında tam göndereceği bir bebek vardı, ama bekletiyordu.
Kucağındaki minik bebeği Dremin'e göndermek için hazırlandı.
Bebeğin güçlerini elinden aldı.
Diğer bekleyen bebekle birlikte sonuçlarını umursamadan Dremin'e gönderdi.
Böylece Dremin'de, güçleri elinden alınmış bir Tanrı yaşamaya başladı.
EVEEEET OLAYLAR OLAYLAR
Seokjin'in ne olduğunu hâlâ anlamayan varsa yuh diyorum sksvslsvwksvs
Sonunda kilit bölümü yayınladım.
Bu kilit bölüm çünkü neyin ne olduğunu anladık ve bu bölümden sonra olaylar daha hızlı gelişecek.
Bu arada Tanrı'lar diyarını yazarken biraz zorlansam da Dünya'ya benzetsem bir şey olmaz diye düşündüm, saçma olduysa acemiliğime verin.
Yine uzattım :))
Görüşürüz,
Namjin'le kalın!
*445 kelime*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dremin | Namjin
FanfictionHerkesin bir gücü olan Dremin dünyasında, bir tek Seokjin'in gücü olmadığı düşünülüyordu. Ama kimse gerçeği bilmiyordu, Seokjin bile.