Yorucu ve mutsuz geçen alışverişin sonunda evime ulaştım. Yürümekten ayaklarım ağrımıştı, bir ara görünmez olup kaçmayı bile düşünmüştüm. Ağrıyan ayaklarım ve içeride bir savaş dönen beynimle kendimi yatağıma attığımda, o an dünyanın en rahatlatıcı anı gibi gelmişti. O yatakta asırlarca yatabilirdim.
Bu işkence gibi geçen günün sonunda, bildiğim ama kör davrandığım gerçeği kabullenmeye karar vermiştim.
Kim Seokjin'i deli gibi seviyordum.
Evet, eşcinselliği de çok çabuk kabullenmiştim çünkü geçmişte hoşlandığım erkekler olmuştu ama kendimi eşcinsel olarak tanımlamıyordum. Çünkü sadece onların yakışıklı olduklarını ve hoşuma gittiklerini düşünüyordum.
Ama Seokjin'i gördüğümden beri içimde çığ misali büyüyen duygularımı gözden geçirdiğimde, eşcinsel olduğum çok açıktı.
Ve hey, Seokjin'i Taehyung'a kaptıramazdım. Sonumuz lanet bir aşk üçgenine benziyordu ama o aşk üçgeninin kazanan çifti biz olmalıydık. Çünkü, Seokjin'in o kiraz kokusunu kimsenin koklamasını istemiyordum. Sık sık dalıp gittiğim dolgun kırmızı dudaklarını kimsenin öpmesini istemiyordum. Kahverengi ve ara sıra boyadığı için yıpranmış saçlarını kimsenin koklamasını istemiyordum.
Evet, tüm bunları tek bir günde kabullenmiştim. Garipti, aceleciydi ama tek bir günde beynimi zorlayarak hepsini kabullenmiştim.
En kısa sürede bu duyguları ona da anlatmalı mıydım? Anlatmalıydım.
Hem de en kısa sürede.
《------》
Kapalı perdemin arkasındaki güneş ışıklarını fark ettiğimde şaşkınlıkla doğruldum. Tüm gece nasıl bir açıklama yapacağımı mı düşünmüştüm? Saatlerce?
Eh, en azından uykumu feda etmeme değmişti. Alt tarafı duygularımı açıklayacaktım, biraz abartmıştım sanırım. Abartmış mıydım?
Namjoon
Hey Seokjin
Uyanık mısın?Seokjin
Evet!
Ne oldu?Namjoon
Seninle konuşmak istiyorum.
Bahçeye in, ben de geliyorum.Seokjin
Sabah sabah?
Her neyse, meraklandırdın beni iniyorum.
(görüldü 05:06)Onu bekletmemek için hızlıca hazırlandım. Zaten uyumamıştım ama iyice ayılmak için kendime bir espresso yapıp normalde saatlerce içebileceğim şeyi 2 dakikada aceleyle içmiştim. Aynaya baktım, saçlarım güzeldi, gözlerim çok şiş değildi, gamzelerim de yerinde olduğuna göre hazırdım.
Koşarak evden çıkacakken birden durdum. Neden koşuyordum yahu? Gerçi, biraz sonra hislerimi açıklayacağım için aceleci davransam da pek sorun olmazdı sanırım. Eh, sonuçta acelem vardı, neden gizleyeydim ki!
Durduğum yerden tekrar koşarak kapıya vardım. Hızla açıp çarparak çıktığımda yan bahçeye şöyle bir baktım, Seokjin daha gelmemişti sanırım.
Sen koşa koşa geldin o sallanıyor işte salak.
Taehyung'u mu öpüyordur acaba?
Ah, ne saçmalıyordum ben?
Ben çok çabuk hazırlandım, onun daha gelmemesi normal. Hem ben gece boyunca uyumadım belki de o yeni uyanmıştır.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dremin | Namjin
FanfictionHerkesin bir gücü olan Dremin dünyasında, bir tek Seokjin'in gücü olmadığı düşünülüyordu. Ama kimse gerçeği bilmiyordu, Seokjin bile.