Kafamı yastığa koyduğumda , kafamdaki sesler son bulsun istiyorum. Kafamın içi bomboş olsun istiyorum. Bende diğer insanlar gibi omzumda yükler ve ağrılar yokmuş gibi hem güleyim hemde uyuyabileyim istiyorum.
Yani ben açıkcası duygusuz biri olayım istiyorum.
İnsan sevdiği birini kaybedince omzunda tonlarca yük varmış gibi oluyormuş ayağa bir türlü kalkamıyormuş.
Giderken her şeyi topladın gittin demiştim ya yanılmışım.
Etrafında ne kadar yük varsa hepsini omuzlarıma bırakıp gitmişsin.
Sanki tükenmemi istiyor gibi. Ölmemi istiyor gibi.
Benim iyi olmam için verilen ilaçları hep ölme umuduyla çoğar çoğar içtim.
E n'oldu peki midemin ağrısı gögsümün ağrısını bastırdımı ?
-Hayır.
Ne sevilmeyi beceriyorum nede ölmeyi.
Tek becerebildiğim şey seni sevmek.
Beni yaratana arada soruyorum ;
Neden bu kadar güzellik yoksunu oldum , neden ailem beni bu kadar vasıfsız ve değersiz görüyor , neden beni kimse sevip saymıyor . Diye.
Ha bide bunlar için çokca dua ediyorum belki beni görür diye.
Beni bu hale getirdiğiniz için sizlere çok minnet ediyorum özelliklede sana sevgilim.
Sayenizde kimseye zararım dokunmadan kendi köşemde yaşayıp gidiyorum.
Hem öfke doluyum hem kinli ama bunları içimde besliyemeyecek kadar da güçsüzüm.
Pencerendeki Ay olayım istiyorum , yüzünü koyduğun yastık olayım istiyorum.
Seni bi pencerenin pervazından izliyeyim istiyorum.
Baş ağrılarımın gözyaşlarımın sebebi olmaktan vazgeç artık.
Ben çok yoruldum sensizlik durağında. Hadi gelde gidelim.
O beyaz yelkenlinin altında kurduğum hayallere.
Öyle büyük hayallerim yok Aytenli'm.
İçinde sadece sen ve ben olan hayaller onlar.
Sana sarılmayı o kadar çok özledim ki. Hani yolda ki gölgene bile sarılırım.
Gözlerime baksan bedeni de ruhu da ölen ama hala ayakta olan bir kadın görürsün.
Sürekli aynı yaraları deşiyorum. Demekki acıtsa bile , benden gitmesini istemediğim şeyler var Aytenli'm.