Bu sabah her yanımda ağrı ,sanki tüm sıkıntım olmamana bağlı.
Her gece bu kollarım senin özleminle uyuyor *uyuyamıyor.
Bi söz okumuştum ' Bak bunu sakın unutma her gözünü kapayan uyumaz , her veda eden de gitmiş sayılmaz.' Bu sözü yine kendime bahane belledim.
Aslında giden hiç gelmemiş ama ben inanmak istemedim. Küle karışacağımı bile bile ateşe sevdalandım ben.Sevdam ateşine har oldu yaktıkca yaktı beni. Gözü bile görmedi ne aşkımı ne de beni.
Olsun du.
Beni unut dediğinden beri yokluyorum hafızamı her şey dün gibi hafızamda her detayın derinlerimde.
Ah bu ben ahh.
Bana emanet bu canı bile bile ateşe har ettim.
Bile bile uçuruma sallandım.
En büyük mezar insanın kalbine gömdükleridir.
Seni kalbime gömdüm. Her gece mezarında yaş döküyorum , o kara gülümüzü suluyorum.
Herkese kükreyen şu sesim bir sana titredi bir sende soluk buldu.
Buraya , sayfalara sunuyorum seni.
Sanma sakın seni bu kadar kolay dile ve kaleme getireceğimi.
Şu önümde ki deniz mürekkep olsa yine de anlatamam seni sayfalarıma.
Engel olur önüme yaşanmışlıklar.
Hayallerimi süsleyen adamın hayallerine de kalbine de çok uzağım.
Mesafeden ziyade gönlümüzde ki mesafe beni senden uzak tutuyor.
Bir kere benimle konuşmak için nefes alsan sözlerimi içime saklamam.
Korkuyorum kalbini bi başkasında görmeye.
Ama ellerim , kollarım bağlı kalbinin yakınlarına dahi yaklaşamıyorum.
Yanındayken dünyaları unuttuğum adam , Aytenli'm.
Şimdi de senden uzakta senin dışında ki her şeyi unutuyorum.
Gökyüzünde gözlerimizi birleştirmeye çalışıyorum. Ama galiba senin gökyüzün artık benim baktığım gökyüzüyle aynı değil.
Ne acı.
Hasta bir kelebek kadar endişeliyim ölüme.
Bugün kokunun benzeri ile karşılaştım. Olduğum yerde duraksadım. Gözlerim anılara daldı.
Sarılırken aldığım kokun , ayrılırken özliyeceğim o kokun ve eve gelince üstüme sinen o kokun .
Nasıl da her şeyine meftundum öyle.
Aytenli'm.
Bu gece yıldız gibi parlayıp bir daha sönmesek mi?