Kendimi ifade ederken ağlamaktan nefret ediyorum yada edememekten.
Bilemiyorum.
Ben kendimi kendime bile ifade edemezken sana nasıl ifade edecektim ki . Sen de haklısın.
Ben sana kendimi anlatamadım. Ve anlatamadığım her bi harf için defalarca kara gülü suladım. Buda benim en büyük ayıbım olsun.
Peki ya senin en büyük ayıbın ?
Ben anlatamadım da sen göremedin mi be ? Sen bu aşk'ın körü bende lal'ı mıydım?
Peki ya hangimiz suçluyduk?
Sevipte dile gelmeyen mi sevmeyip de dile getiren mi ?
Bilemiyorum , neyi nasıl kimi nasıl.
Bir seni bildim ben bi de sana olan sevgimi.
Ah.
Özür dilerim kalbim.
Seni bu kadar acıttığım için özür dilerim. Affet beni.
Seni sana getiremedim kalbim affet.
Efulim , sen sana gökküşağını sunan birinin gökyüzünü kararttın.
Bütün renklerini sana verip sen olmayı dileyen birinin hayatını kararttın.
Senin bir çıkmaz sokak olduğunu hissetmiştim ama yol o kadar güzeldi ki sonunu düşünmek bile aklıma gelmedi.
O sokakta kayboldum ben yok oldum hiç oldum.
Bu kadar yok olmama rağmen senden nasıl vazgeçemediğimi sor bana.
Sor bu sefer değil lal olmak bir saniyeyi israf edersem aldığım nefes soluğumu kessin.
Sen benden gittin ama ben kalkıpta senden bir adım öteye dahi gidememdim.
Aytenli'm kim bu kadar canını yaktı da canımı harlıyarak yakıyorsun. En can yakan noktası da benim canımı yakan sen'in terlememiş olması.
Şarkıyı anlamaya başladığım zaman her şey hep acı vermeye başladı.
O acılar beni ayakta tuttu. Bazen bilerek canımı kendim yakardım. Senin ateşime verdiğin har'ın müptelası olmuştum.
Artık başka çare yok aşkımın sonu yok.
Benim sonum senin sonsuzluğun Aytenli'm. Senin sonsuzluğun ise benim sonum.
Özür dilerim bilmeden sevdim.