Güzel bir şarkıya takılı kalmak gibisin. Keşfettiğim güzel şarkıyı ben günlerce belki haftalarca dinlerim sonra sıkılırım ve uzun bir süre dinlemem.Ama sen öyle değilsin seni ne kadar dinlersem dinliyeyim sıkılmam. Bak günler , haftalar , aylar geçti ne sevmekten ne de dinlemekten yoruldum.
Sen benim dilimin dönmediği tek şarkısın sevgilim.
Seni dinliyorum , anlıyorum fakat seni dilime doluyamıyorum.
Her detayın santim santim aklımda.
Ve mesela bir şey konuşacak olsan sonrasında verceğin cevabı ve mimikleri tahmin edebilirim.
Seni ben böyle santim santim sevdim.
Hatta bir keresinde kirpiklerini saymaya bile kalkmıştım.Seksen altı da kalmıştım.
Fark etmiyesin diye durmuştum.
Herşeyin bu kadar an ve an aklımdayken ve kalbimdeyken ben seni nasıl unutayım.
Bir yerde okumuştum "Hayallerinden vazgeçmek yerine hayallerini yıkandan vazgeç ." diyordu.
Benim hayallerim de sendin hayallerimi yıkanda sendin.
Hangisinden vazgeçecektim ben?
Senden vazgeçmek istemedim ama denediğim oldu , başka kişileri hayatıma almayı denedim.
Ama ya durup dururken konuşmayı kestim ya da oturdum onlara sabaha kadar seni anlattım. Olmayan bizi anlattım Aytenli'm. Olmayan bizi.
Demiştim ya sana bir önce ki mektuplarda kalbimin acısını susturmak için kendime zarar verdiğim oldu diye.
Ve bunu yakalayan çevremden birkaç kişi oldu.
Dedikleri tek şey
- neden yaptın bunu?
Zaten size neden yaptığımı anlatabilseydim zarar vermezdim ki kendime.
Demek ki anlatılamıyan , sözcüklere düşmeyen birtakım şeyler var.
Sol kaburgam ağrıyordu çoğu zaman. Dayanamıyordum ve yoktun.
Keşke arada seninde sol tarafın sızlasa da aklına düşsem.
-Neden ben bunları ona yaptım ?
Desen.
Bilmiyorum işte yeter ki arada aklına düşeyim nasıl olursa olsun.
Senin de benim gibi unutamadığın noktalar , anlar olsun.
Bir şarkının nakaratı olayım damla damla düşeyim gözlerinden Aytenli'm.