Bol bol yorum yapanların ağzını yüzünü ıssırıyorum.
Ayrıca niye okunma yok gidişat kötü mü söyleyin gücenmem valla jcajgsqnqdoca
•°•
"Delirmek üzereyim, tıpatıp aynısı." dedi Baekhyun bir fotoğrafa bir de Woo-bin'in odasından kendi camlarına bakarken.
Ani flaş patlamasından sonra koşa koşa suç mahalline gelmişler, sanki oranın atmosferi olayı daha açıklanabilir ve anlaşılabilir yapacakmış gibi, durumu anlamayı bir de orada deniyorlardı.
Chanyeol fotoğrafların olduğu duvara yaslanmış, elleriyle oynuyordu. "Tesadüfe bakın." diye mırıldandı kendi kendine. Ortaya bir laf atmaktan çok, kendini inandırmaya çalışıyor gibiydi. Gerçi zor ya, bu durumun tesadüf olduğuna kendini nasıl inandıracaksa?
Jongin siniri bozuk bir şekilde güldü bir süre boyunca. "Tesadüfe mi bakın? Tesadüf mü? Siz ciddi misiniz ya?"
Chanyeol susmuş, duvardaki fotoğraflara bakmaya başlamıştı. Jongin'i duymamazlıktan geliyordu.
"Peki sence, Baekhyun? Tesadüfe mi bakalım cidden?" diye küçümsercesine sordu Baekhyun'a. Durum o kadar barizdi ki.
Tamam değildi. Ama tesadüf olmadığı barizdi. Yani, askılığınızın devrildiği bir fotoğraf görüyorsunuz ve aniden o gün askılığınız devriliyor. Elbette ki bir açıklaması vardı bunun, ama kesinlikle 'Sadece tesadüftür ya.' değildi bu açıklama.
Baekhyun, Chanyeol'a katıldığını göstermek için kafasıyla onayladı Jongin'i. Baekhyun'un ne hissettiği anlaşılmıyordu. Kim bilir o an aklından neler geçiyordu.
"Tamam." Jongin, elleri cebinde bir şekilde makine yüzünden fazlaca daralmış odada gezinirken. Bir anda yürümeyi kesip "Dediğinizi kabul edelim. Belki de bir tesadüftür." diye sesini arttırdı.
"Ya da.." diye ikisinin arasına geçip fısıldadı.
"Belk-"
"Belkisi yok Jongin! Ne yani geleceği çeken bir fotoğraf makinesi mi? Sadece sallıyorsun." Chanyeol şiddetle çıkıştı Jongin'e.
Makineye yaslanıp "Ben öyle bir şey demedim Chanyeol. Sen dedin." dedi Jongin, sinsi bir bakışla tırnaklarını kontrol ederken.
İstemeden oyuna getirmişti Chanyeol'ü. Bu ona ciddi bir seviyede büyük haz verirken Chanyeol'ü de delirmeye yetiyordu.
Onlar adeta kedi ve köpek gibiydiler, sürekli tartışırlardı. Batman ve Joker ya da L ve Light gibi..
Ya da lisede okurken arkadaşları olan Luhan ve Sehun gibi tartışırlardı. -Jongin ve Chanyeol onlara kıyasla her tartışmalarından sonra yurttaki tüm uyuyanları uyandıracak kadar sesli bir şekilde sevişmiyorlardı ama konumuz bu değil. Anladınız siz.-
Her neyse, Jongin tırnaklarının ne kadar güzel olduğu hakkında kendiyle tartışırken -ki ona göre vücudunun her zerresi ayrı bir güzellikteydi.- Baekhyun ise fotoğrafta parmağını gezdiriyordu.
"Chan.. Belki de tesadüf olmayabilir. Yani, bilmiyorum. Tuvalin bile tamamen aynı." dedi.
Jongin kısa bir kahkaha attı.
"Chanyeol'ün tuvali tamamen aynı mı? Kabul ettirme girişin için gerçekten minnettarım Baekhyun. Ama maalesef o tuval aylardır aynı, sürekli boş. Başka bir şeyden örnek versen, Chanyeol'ü ikna etmemiz için daha kolay olurdu, değil mi Chan?"
"Jong-"
Baekhyun mimiksiz bir şekilde bir yere bakarken "Chanyeol, Jongin tartışmanızı ileri bir zamana ertelemenizi isteyeceğim. Şuna bir göz atmak isteyebilirsiniz." diye uyardı onları.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Playing with Time :: ChanBaek
FanfictionÜç kişi, geleceği çeken bir fotoğraf makinesi bulmuştu. Başlarına geleceklerden ise tamamen habersizlerdi. •°• Çift: ChanBaek Tür: Hayran Kurgu Film uyarlamasıdır.