Bol yorum istiyorum pliss
-
Hayatımdaki tüm yaralar, hayatıma yara acanlar hep yanımdakiler, en yakınımdakiler. Zaten öyle olmasa bir yara bu kadar acıtmaz, sürekli kanamazdı. Ama acıyordu ve kanıyordu. Bazen unutuyordum ama sızlıyordu, şaşırmıyordum bu gereksiz sızlamalara çünkü *acı hissedilmeyi talep ederdi* ve bu yüzden biliyorumki ben bu acıyı hep hissedecektim, en yakın arkadaşımın ihanetini hep hissedecektim.
Tam unuttum derken, tam iyileştim derken geri gelerek üstünü kapatarak gizlediğim yaralarıma ayak basmıştı, hiç acımamıştı. Bastığı yerler bir santim bile kaymamıştı, yaralarımı iyi bilirdi , beni tanırdı. O beni en iyi tanıyan insanlardandı.
"Ya Jisoo sende tanışmalısın çok tatlı biz kız, hem bizim bölümdeymiş nasıl daha önce karşılaşmadık. Onu kampüste gördüğümü hiç hatırlamıyorum"
"Adı ne demiştin?" Jennie ile öğleden sonra ortak dersimiz vardı ve biz erkenden okulun yakınındaki kafede buluşmuştuk, bana otobüste tanıştığı sarışın kızdan bahsediyordu.
"Soyeon, dıştan çok sert birine benziyor ama pamuk şeker gibi kız, keşke numarasını alsaydım iyi anlaşırdık" diyerek yanağını avucuna yasladı Jennie bende ona cevap vermeden içeceğimi hüplettim.
Nedensizce bu sabah aşırı mutlu uyanmıştım ve bu çok olmayan bir şeydi, heleki Taehyung omuzumda yatarken uyuduğunu sandığım için kendimi tutamayıp ağladığımda ve bu onu fark ettiğinde kesinlikle bu sabah bu böyle mutlu uyanmak biraz garip gelmişti ama yadırgamadım, gün boyu gülümsemem Jennie'yi şaşırtmıştı ama bu hoşuna gitmiş olmalıydıki tek bir kelime bile etmemişti ve bu beni mutlu etmişti tabiki. Ama her nedense böyle günlerin sonu iyi bitmezdi , en azından benim için öyle olmazdı ve bu içten içe canımı sıkmıştı, moralim bozulsun istemiyordum. En azından bugünlük mutlu olmak istiyordum.
"Sosyal medya hesabını buldum, yey" baş parmağımı kaldırıp diğerlerini yumruk yapıp Jennie'ye doğru uzattım "arkadaşlık kurma işinde çok beceriklisin" bu dediğime gülerek telefonuyla uğraşmaya devam etti.
Bende bazen onun gibi olabilmek isterdim, Jennie gibi arkadaşlık kurabilen ama şu ana kadar gidipte arkadaş olduğum tek kişi Min Seok'du onun dışında genelde arkadaşlarım beni bulmuştu. Konuşkan değildim, dışa dönük hiç değildim, kendimi ezdirmezdim ama pek özgüvenlide değildim.
Irene benimle ilk arkadaş olmak istediği zamanlar şaşırmıştım çünkü o çok güzel bir kızdı, lisede baya popülerdi bense Min Seok ile takılırdım ama fazla sessizdim, sonradan Min Seok'tan hoşlandığını söylemişti. Zamanla arkadaşlığımız baya ilerlemişti, kardeş gibi olmuştuk yediğimiz içtiğimiz ayrı gitmez olmuştu. Onun arkadaşları benimde arkadaşlarım olmuştu. Lay, Chanyeol, Baekhyun ve Suho. İlk kalp kırıklığım Suho.
"Yoongi'nin yeni sevgilisini gördün mü?" Şaşkınca Jennie'ye baktım.
"Kim?" Telefonu bana çevirdiğinde sarışın bir kızlaydı, bu kızı tanıyordum Lalisa Manobandı, Rosé'nin arkadaşlarından biri, aslında lisede arkadaştık ama sonrasında aramızdaki bağ kopmuştu, hala birbirimizi görünce selam verirdik, ailelerimiz ortaktı zaten.
"Lalisa mı? Yalnız Lalisa çok güzeldir" bakışlarımı fotoğraftan çekip Jennie'ye çevirdiğimde bana öyle bir bakıyorduki korkmuştum. "Neden bana öldürecekmiş gibi bakıyorsun?"
"Biz onunla konuşuyorduk ve bir anda sevgili yaptı ve sen bana kızın güzel olduğunu söylersin, hem nerden tanıyorsun sen o kızı"
"Jennie kız bizim fakültede ve benim liseden arkadaşım. Hem ailelerimiz ortak. Tabikide tanımam normal" diyerek onu açıkladığımda yüz ifadesi gevşedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Black Knight|vsoo✓
FanfictionÇünkü benim hikayemin bir prense değil cesur bir şövalyeye ihtiyacı vardı. Kim Jisoo & Kim Taehyung Senin için @readeena ♥️ [22.05.2019-18.10.2019] ©️2019 | miazabel