XIV

2.5K 218 78
                                    

   Vote için sınır koymayacağım zaten dolmuyor ama yorum için koyacağım en azından satır aralarına yaptığınız yorumlar beni motive ediyor ^_^
+70 yorum.

-

   Bazı anlar olur, sizin sonsuza dek durdurup kalmak istediğini anlar, sonuza dek o anki hissi tatmak istersiniz, o anda takılı kalmak, belkide daha güzel şeyler gelecek başınıza ama siz yinede o anda kalmak o anı yaşamak istersiniz.

Ve yine bazı anlar olur, siz o anı hafızanızdan silmek istersiniz, hiç yaşamamış olmak, sizi bunları yaşatan insanlarla hiç karşılaşmamış olmak istersiniz. Hiç sonsuza dek bir anı durdurmak istemedim mi bilmiyorum şimdi düşününce aklıma pek bir an gelmiyor ama silmek, unutmak, yaşamamak ve asla tanımamak istediğim insanlar ve anlar oldu.

Irene ve Suho benim unutmak istediklerimdi, Irene benimle ilk arkadaş olmaya çalıştığında cidden şaşırmıştım çünkü okuldaki tek arkadaşım MinSeok'tu, Lalisa ile ailelerimiz ortak olduğu için çok çok yakın olmasakta görüşürdük, bunlar dışında pekte sosyal biri olduğum söylenemezdi. Tek takılır, boş zamanlarımda kitap okur, dans ederdim. Irene bana ilk yaklaştığı zamanlar MinSeok'tan hoşlandığını söylemişti, o zamanlar onun gerçekten iyi biri olduğunu düşündüğüm için yardım etmek istemiştim, MinSeok benim çok sevdiğim bir arkadaşımdı ve Irene çok güzel aynı zamanda iyi bir kızdı, güzel bir çift olabilirlerdi eğer her şey bir yalan olmasaydı. Zamanla Irene'nın arkadaş ortamına dahil oldum, bu sırada MinSeok ve Irene'da yakınlaşmıştı ama MinSeok benim kadar aralarına girmemişti çünkü zaten kaptanı olduğu bir basketbol takımı ve bir dolu arkadaşı vardı ve Irene'nın bazı arkadaşları ile arası pek iyi değildi ama benim arkadaşlar edinmeme çok sevinmişti. Onların için planın ilk kısmı tamamlanmıştı ve beni aralarına almışlardı, kandırmışlardı.

İkinci kısım Suho. Arlarına katıldığım ilk günden beri en çok ilgini çeken Suho olmuştu, diğer çoçuklar daha eğlenceli tiplerken o hep en ağırbaşlı olanlarıydı, az gülümserdi ama ne zaman göz göz gelsek bana güzel bir gülümseme bahşederdi. O benim kalbimi çarptıran ilk kişiydi, bunun aşk olduğunu sanmıştım ama değildi. O beni kullanmıştı, bazen düşünüyordum duygularda rol yapabilir miydi? Çünkü Suho bana ilk öpücüğümü bahşettiğinde bana hissettirdiği duygular hiçte bir yalancıya ait gibi değildi, sanki seviyor gibiydi, elim kalbinin üstüne kaydığında hızlı atmasının nedenini heyecan sanmıştım am yanılmıştım, korkuydu demekki. İkinci adımda artık tamamdı, ben Suho'ya kapılmıştım.

Üçüncü adım. Buna isim bulamamıştım işte, amaçları ve ya hedefleri neydi? Bana bunu yaptırarak ellerine ne geçmişti bilmiyorum. Üçüncü adım iki aşamalıydı. Birinci aşama, zorbalıktı. Okulda sevmedikleri birisi vardı, türlü türlü şeyler anlatmışlardı kızla ilgili, kötü biriydi. Tüm okulun ortasında kıza zorbalık yaparken yanlarında olmuş, hiç sesimi çıkarmamıştım, ve tüm okulun önünde diğerleri susarken onu ezmişti, sonra MinSeok'tan bir güzel azar yemiştim, yaptığımız doğru değildi çünkü. Ne benim nede onların yaptığı doğru değildi.

Üçüncü adımın ikinci kısmı ise beni bitiren olaylar sillesinin başlangıcı olmuştu, Irene ve diğerlerinin sürekli katıldığı bir yarış organizasyonu vardı, sürekli olarak katılırlardı ve o akşam bende gitmiştim zaten öncesinde bir kaç kere daha katılmışlığım olmuştu ama hiçbirinde bunu yaşamamıştım. Sıradan bir yarış günündeydi bazen Chanyeol bu yarışlara katılırdı ama arabası arızalandığı için bu seferkine katılamayacaktı, morali bundan dolayı fazlaca bozuktu. Sonra bir şey oldu, Baekhyun arabasıyla yarışa katılmak istediğinde onunla başka birisinin daha katılması gerekiyordu ve uzun ısrarlar sonuçu bu kişi ben oldum.

Yarış sırasında yolda çıkan Baekhyun birine çarptı, tüm okulun önünde zorbalık yaptığım kız. Kim Yerim, sarı saçları ile güzel bir kızdı. Baekhyun kaçtı, polisler geldiğinde arabada bir tek ben vardım, ne kadar Baekhyun'un adını versemde ve araba onun olsada kimse onu arabaya binerken görmediğine dair ifade vermişti, Baekhyun ise arabayı kaçırdığıma dair. Olay tüm okul tarafından duyulmuştu ama onun dışında Yerim'in ailesi bile bunu kimin yaptığını bilmiyordu çünkü babam polislerle konuşup olayı kapattırmıştı, eli uzun bir adamdı. Plan tamamdı, sevmedikleri bir insandan kurtulmuşlardı ve bu bilerek yapılmıştı çünkü sonrasında öğrenmiştimki bu kaza planlanmıştı ve suçu benim üzerime atmak için o gece oraya gidilmişti.

Polisler beni almamış, gazeteler hiçbir şeyi haber yapamamıştı ama okulda duyulmuştu, o kıza yaptıklarını bana yapmış tüm okulun ortasında benim katil olduğumu söyleyerek tüm okulun ortasında yapmadıklarını etmedikler, aynı zorbalıkları bana yaptılar. Sonra ise onları gördüm, Irene ve Suho. Biri arkadaşımken, biri hoşlandığım ilk kişiydi ve onların tam karşımda, Suho'nun bana özelsin diyerek ilk öpücüğümü verdiği yerde öperken görmüştüm. Onlar beni katil etmişti, kalbimide katletmişti.

Şimdi ise Suho karşımda yüzsüzce duruyordu, elleri siyah kot pantolonun cebinde yarım bir gülümseme ile bana bakıyordu. Beni baştan aşağı süzdü "Merhaba Soyaa, galiba bir yere gidecektin.

"Hangi yüzle kapıma geliyorsun" sinirle konuştum, istemsizce kaşlarım çatılmıştı.

"Demek hala sinirlisin Soyaa" iki adım ilerleyerek tam önünde durdum "ilk olarak Suho bana bir daha Soyaa deme, benim adım Jisoo. İkinci olarak sana sinirli değilim ama sen hala gelip benimle konuşmaya çalışacak kadar yüzsüzsün." Bir adım yaklaşıp dibimde bittiğinde onu omzundan ittirerek bir adım geri gitmesini sağladım.

Elini uzatarak yüzüme düşen perçemi geri ittiğinde ben bir adım geri gittim, bana yaklaşmasından rahatsız oluyordum. "Ah hayır seninle konuşmaya gelmedim sadece seni bir konuda uyarmak istiyorum sevgili Soyaa." Kaşlarım çatıldı, merakla ona baktım. Neyden bahsediyordu hiçbir fikrim yoktu.

"Ne konuda?"

"Yıllar önce zorbalık yaptığın, sonrasında hınçını alamayıp Baekhyun'un arabasıyla çarptığın kız var ya. Öldürdüğün kız." Sinirle soludum. "O kızı ben değil siz öldürdünüz."

"Her neyse" diyerek elini boşver gibisinden salladı "sana göre biz öldürdük ama kanunlara göre suçlu sensin, neyse o kızın kim olduğunu biliyor musun?"

"Evet Kim Yerim" diyerek konuşması için beklemeye başladım, cidden konunun ne oluğunu merak ediyordum. Yüzünde yarım bir gülümseme oluştu.

"Kim Yerim, peki Soyaa"

"Suho açık konuş" diyerek sinirle konuştuğumda küçük bir kahkaha attı ve bu beni dahada sinirlendirmişti.

"Bir şey yok Soyaa, bir şey yok. Görüşürüz" diyerek arkasını dönüp ilerledi bense sadece arkasından bakakaldım. Hemen sonrasında önümde bir araba durduğunda kafamı kaldırıp baktım ve bunun beklediğim kişi olduğunu fark ettim, Kim Taehyung.

 Hemen sonrasında önümde bir araba durduğunda kafamı kaldırıp baktım ve bunun beklediğim kişi olduğunu fark ettim, Kim Taehyung

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Black Knight|vsoo✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin