Aradan 5 gün geçmişti. Artık BIGHIT ENTERTAINMENT ile hiçbir bağım kalmamıştı. Asıl menajer olan Bay Lee izinden dönmüştü ve işinin başına geçmişti.
Her ne kadar sevinsem de aynı zamanda üzülmekten kendimi alamıyordum. Onu artık sık sık göremeyecektim ve her istediğimizde buluşamayacaktık ancak bundan sonra hakkımızda menajeri ile aşk yaşıyor linçi gelmeyecekti.
Az görüşsek bile rahat görüşecektik.
Şimdi de evde oturmuş Jungkook'un şirketten dönmesini bekliyordum. Şu 3 hafta boyunca benim hatırladığım programa göre hareket edeceklerdi ve şu an şirkette albüm hakkındaki son rötuşlar hallediliyordu.
Albüm kapağı ve içerisinde yazan mektuplar gibi küçük şeyler.
Çalan kapı zili ile birlikte salonda oturduğum koltuktan hoplaya zıplaya kalktım ve kapıya yöneldim. Kapıyı açar açmaz gördüğüm gülümseme ile kalbim hoplamıştı.
Asıl kalbimi hoplatan şey ne olduğunu anlamadan bir anda Kook'un elindeki poşeti yere fırlatması ellerini belime dolaması ve beni kapattığı kapıya yaslamasıydı.
Gözlerimi kırıştırmış ona bakarken kafasını boynuma gömdü ve içine derince bir nefes çekti. İçim bir hoş olurken gözlerimi kapattım ve gülümseyip kollarımı onun ensesine çıkardım.
"Seni ne kadar çok özledim anlatamam. Ne yapıcaz biz böyle?" Gözlerini gözlerime çıkarmış ve bana duygu yüklü bakmaya devam etmişti. Onun bakışları altında eziliyordum sanki. Daha fazla dayanamadım ve kafamı ona doğru uzattım ve dudaklarımızı birleştirdim.
Şaşırdığını bana karşılık vermeyen dudaklarından anlamıştım ancak çok geçmeden şaşkınlığını üzerinden atmış olacakki dudaklarımı sertçe kavradı ve bedenini iyice bana yasladı.
Elleri belimde gezinirken benim ellerim de onun ensesindeki saçlarla oynuyordu. Hızımı alamayıp dudağını ısırdığımda dudaklamın üzerinde gülümsedi.
Sanırım utanmıştım.
Dudaklarımız ayrıldığında gözlerini gözlerime dikti ve kocaman gülümsedi. "Sen dudağımı ısırdın değil mi az önce?"
Hafifçe gülümsedim." Yanlışlıkla olmuştur o." Kahkaha attı ve belimdeki kollarını sıklaştırıp beni göğsüne yasladı.
"Hayatımda gördüğüm en güzel yanlıştı. Bu yanlışı hep yapabilirsin güzelim."
.....
Şu an mutfakta yaptığımız yemeği yiyor ve sürekli de gülüyorduk. Birbirimize yaşadığımız komik anları anlatıyor, yemek yerken kahkaha atmaktan kendimizi alamıyorduk.
Sanırım uzun süredir hiç bu kadar eğlenmemiştik.
"Daha sonra Jimin hyung beni kovalamıştı dövmek için. Haliyle boyu benden kısa olunca benden yavaş koştuğundan beni yakalayamamıştı."
Kahkaha atmaktan karnıma ağrı girmişti. Resmen gülmekten yemeklerimizi soğutmuştuk. "Ay inanamıyorum ya. Resmen çocuk gibisiniz."
Birlikte bulaşıkları yıkamış ve içeriye salona girmiştik. "Ee karnımızı da doyurduk napsak ki şimdi?" Sorduğum soruya karşı bana bakan tavşana döndüm.
"Benim aklıma geliyor bir şeyler ama uyar mı sana bilemem." Muzip bakışları üzerimde gezinirken üzerine atladım.
Evet, evet bildiğiniz koltukta üzerine atladım ve onu gıdıklamaya başladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Manager|♧|Jeon Jungkook
FanfictionAjandana bakar mısın? Aşık olman için hiç boş gün var mı?... Ya da dur, menajerin olarak ben bakayım...