Esved
40.bölümGitme bu evden her yer gül kokarken başka lavantalara izin verme.
Gitmek susmanın yarıdır, gitmek kalmanın en can yakıcı halidir. Gitmek.....öylesine gitmemektir.
"Cemre!"
Diye seslenen Suna, odada Demir'i görmüştü. Elinde telefonu vardı ve gözleri dolmuş bir şekilde bakındığını gördü. Yine eski karısına baktığını anladı.
Suna nişanlısıydı ama Esved'e büyük saygısı vardı. Cemre abisinden çok ona Esved'i anlattı ve sakın yaralı bu adamdan aşkını esirgememsini söyledi. Yerini asla tutamayacağını ama o ateşi söndürmesini söylemişti ama bu ateş sönmüyordu. Üç yıl... koca üç yıl onun resimleri, kıyafetleri, saçından bir tutam kestiği saçla yaşıyordu. Ama mecburdu unutmaya çünkü geri dönmeyecekti.
"Demir"
Diye içeriye girdiğin de Demir telefonu kapatıp ona baktı. O kadın da üzülüyordu haline ama onu iyileştirmeye gelmişti ya da o öyle biliyordu.
"Ne olacak?"
Deyip karşısına geçmişti. Üç yıldır bir şey yapamamıştı hala da devam ediyordu.
Ona sarılmak isteyen Suna buzdan ördüğü duvarlarına yetişemiyordu ve sarılmak değil dokunmak bile imkansızdı.
"Demir, artık bunu bize yapma ve sana ilaç olmama izin ver. Seni çok seviyorum ve her zaman yanında olacağım biliyorsun."
"Biliyorum ama bu sadece Sultan Hanımın isteği üzerine olan evlilik ilerde onu yanıma alacağım. Suna....ben onunla tamamım başkasıyla olamam."
Dedi. Suna her beklentisinin ardından aldığıbu cevaplarda korkuyordu ama evlenecekti çünkü nereye kadar ona dik başlı olacaktı.
Demir aşkından vazgeçmiyordu tıpkı eski günlerdeki gibi ama bu kez ona geri dönecek Esved yoktu. Umudu her geçen gün kırılırken dayanmaya çalışıyordu. Çünkü aşkı gitmeyecekti.
Cemre bugün Esved'in yanına gelmişti ve saatlerce masum bakışlarınj izliyordu. Bahçede minderlerin üzerinee çiçekli elbisesiyle tıpkı masum çocuklar gibi bebeğiyle oynuyordu ha bir de telefonda onun resimlerine bakıyordu. Göz yaşını değilde tebessümünü izliyordu.
İçindeki heyecanın sebebi olan adamı izliyordu. Demir, onun Demir'iydi. Amerikadan, Türkiyeye süregelen aşktı ve yıkılmazdı taaki sarsan ölümlet karşısında.
Cemre ona bakarak
"O gün size gelip barıştıklarını söyleyeceklerdi...."
Dedi ve gözünden akan yaşları silip Sultan hanıma bakamaz halde
"Birden...birden nasıl böylr oldu. Aşıklardı ama şimdi Demir başkasıyla evlenecek sırf unutmak için evlenecek...Allah'ım bu çok ağır ne olur sabır ver."
Hıçkırıkları devame derken Sultan hanım
"Bazen bu haline seviniyorum...çünkü kızım ağlamayı unuttu, yavtuma kıyan o adamı unuttu, babasının ölümünğ unuttu ve ağlamıyor."
Dedi. Hangi anne kızınun unuttu diye sevinir ki? Evet, yaşadıkları öyle ağırdı ki unuttuğu için şükür ediyorlardı ama onun içinde hala bir his vardı. Bitmek bilmeyen his.
Öylece dururlarken Cemre'nin telefonu çaldı. Suna arıyordu. Esved'e bakıp ayaklandı ve içeriye geçti.
"Alo"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
💎ESVED
Spiritual"Ne olur bırakın!" Çığlıklarım arasında duyduğum kahkaha sesleriyle titriyordum. İmam kızı Esved sen bu halleri seyr eyleyecek kız mıydın? Esved; Siyah ve Kara demektir. Adım gibiydi 20'li yaşlarım Karaydı ve siyahtı. Konu:Bir imamın kızının yurt d...