Klinikte masaya yaslanmış bir şekilde herkesin gelmesini bekliyorduk. Birden kapı açıldı.
"Evet. Şimdi herkes burada değil mi?"dedi Deaton ellerini birbirine sürterken.
"Evet. Burdayız."dedi Scott. Nefesini düzenlemeye çalışıyordu.
"Peki neden buradayız?"diye sordum Stiles'ın kolu altındayken.
"Güçlerini kontrol etmelisin. Hem bu akşam dolunay var."dedi Deaton bana bakarak.
"Eee? Bununla benim ne ilgim var? Ben kurtadam değilim ki."dedim boşlarcasına.
"Sen değilsin ama onlar öyle. Kendilerini kontrol edemezlerse sen karşı koyacaksın."derken sözünü kesmeye çalıştım. Olmadı,"Iıı..sözümü kesme. Evet onlardan üstünsün ve bu seni daha güçlü kılıyor. Ayrıca daha yeni öğrenmene rağmen çok yol kat etdin."dedi Deaton
"Ya yapamasam? Ya kontrol edemeyip hepimizi ölüme sürüklersem?"diye sordum korkarak.
"Merak etme hiç birimize bir şey olmayacak."dedi Stiles umut verircesine elimi tutarken.
"Tamam."dedim sonunda hepsinin bana bakışlarıyla pes ederek.
***Herkes o gece kendini kontrol etmeye çalışırken, ben ve Scott Liam'a nasıl kontrol edeceğini öğretiyorduk. Biliyorum çok saçma ama sanki her şeyi biliyormuşum gibi bir his vardı içimde.
"Liam. Bak bende senin gibiyim hiç bir şey bilmiyorum. Ama sana yardım ediyorum. Değil mi? Hadi sende yar-dım-et-bi-ze."diyordum ama Liam beni boğarak duvara yapıştırmıştı ve zorla konuşuyordum.
Scott ise yerde baygın yatıyordu. Ve kendini kontrol etmeye çalışıyordu. Çünkü eğer edemezse, ben ve Liam buradan sağ çıkamazdık.
"Peki sen istedin. Bunu yapmak istemezdim."dedim nefes nefese ve onu kontrol etmeye başladım.
Scott sonunda uyanıp yattığı yerden azıcık başını kaldırıp bana hayranlıkla baktı. Ben ise Liam'ı çok basit kontrol ediyordum. Vay be bu kadar zamanda ne kadar çok şey öğrenmiştim.
"Tamam onu rahat bırakabilirsin."diyen bir ses duydum. Bunu diyen Deaton'du.
"Tamam." deyip bıraktım.
Ama niye bırakmamı söylemişti ki? Daha güneş doğmamıştı. Bir anda Liam'ın pençelerini boğazımda hissedim. Sırtımı duvara çarpmıştı ve beni yerden 5cm yukarıya kaldırmıştı. Ben Deaton'a bir şey yap bakışı atarken sonunda konuştu.
"Şimdi onu tekrar yap. Ama onu kontrol etmeyerek. Ona kimin güçlü ve patron olduğunu göster."dedi Deaton bağırarak.
Bende hemen kendimi toparlayıp onu yere savuşturdum. Elimlen birlikte ona doğru ateş topu yolluyordum. Aynı annemi kaçıran adama yaptığım gibi.
En sonunda onu yere sermiştim. O çok yorgunken, ben hala maraton koşabilirmişim gibi hissediyordum. Ve sanki bütün gece uyumamışım gibi bir yorgunlukta yoktu içimde, aksine çok enerjik ve güçlüydüm. Yerimde hafifçe ellerimi sallayıp zıpladım.
"Ama ben. Ben nasıl yaptım bunu?" dedim şaşırmış ve mutluluktan havalara uçarken.
"Bunu çok önceden yapabiliyordun. Sadece seni bir şey teşvik etmeliydi. Evet, bu da Liam'dı."dedi Deaton, biz ona Scott'lan bön bön bakarken.
"Evet. Geç mi kaldık? Ne oldu?"diye bağırarak içeriye giren Stiles.
Arkasından Derek kafasına vurarak girdi. Hani küçük çocuklar yaramazlık yaptıktan sonra kafalarına şaplak attılır ya, işte o tarzdan. Sinirlerime hakim olamayarak üzerine koştum.
Hemen Derek'in boynunda tutarak onu duvara yapıştırdım. Herkes beni uzak tutmaya çalışınca onları havayla geri itim. Birtek ona yapamıyordum. Ona gücüm yetmiyordu. Stiles.
"Sandy tamam bırak onu. Bir şey yapmadı. Sadece bir şaplak."dedi beni durdurmaya çalışarak.
"Senden daha üstün diye böyle birşey yapmaya hakkı yok!"dedim dişlerimin arasından. Kendimi durduramıyordum.
"Ama şu an sende ona aynısını yapıyorsun!" diyerek bağırdığında korku dolu gözlerine baktım ve nefesimi dışarı bırakıp, yavaşça ellerimi Derek'in boynundan çektim.
O yere boğazını tutarak düştüğünde, Stiles dolu gözlerime baktıktan iki saniye sonra hızla sarıldı.
***
Stiles beni evime götürüyordu. Ama yolculukta tek bir çıt bile çıkarmadık. Ben onu, o da yolu izliyordu.
Eve gelince Stiles beni odama, yatağıma yattırdıktan sonra çıkıp gidecekken,
Bileğinden tutarak, "Gitme."dedim mırıltılı bir şeklinde.
Tamam manasında başını salladı ve yanıma yattı. Yatınca direk ona dönerek başımı göğüsüne gömdüm. Gömdükten hemen sonra kokusuyla birlikte uykuya dalmıştım...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|BAŞLANGIÇ|•DÜZENLENİYOR•
Ngẫu nhiênBu bir başlangıçtı. Her şeyin başlangıcı. Savaşın başlangıcı. Yeni aşkların başlangıcı. Yeni arkadaşlıkların başlangıçları. Yeni her şeyin başlangıcı. Ve geri dönüş yok. Tek kurtuluş, ölüm.