Ona bakıyordum. Gülümseyerek bana yaklaştı ve sarıldı. Bense şaşkınca tepki vermiyordum. Geri çekilip yüzümü tuttu ve gülümseyerek konuştu.
"Seni çok özlemişim."dedi.
"Ne?"dedim sesizce. Şaşkındım.
"Canım kızım benim çok özledim seni."deyip tekrar sarıldı.
Onu itip konuştum. "Bunca yıl sonra hangi yüzle gelirsin! Beni öldürmeye çalıştın! Neymiş, çok güçlüyüm! Beni isteyen çok kişi varmış! Senden nefret ediyorum! sen hayatımı elimden almaya çalıştın! Ben sana güvenirken sen beni yüzüstü yere bıraktın. Senden nefret ediyorum."diye sistem ettim. Ha,birde beni bırakmayan göz yaşlarım vardı!
"Kızım çok özür dilerim. Yapmamalıydım. Biliyorum. Üzgünüm."dedi gözünden yaşlar akarken. Bana bir adım atınca bağırarak konuştum.
"Sakın! Sakın yaklaşma! Senden nefret ediyorum."dedim. Sona doğru sesim kısılmıştı.
Ona aldırmadan oradan uzaklaştım. Neden böyle oluyordu!? Ben normal bir hayat istemiştim. Her şeyi geçmişte bırakmıştım. Neden şimdi!? Sokak lambası patlayınca irkildim. Neden hayatım böyleydi?! Hepsini geçmişte bırakmıştım. Ailemi, arkadaşlarımı, güçlerimi. Evet güçlerimi biliyordum ama yalan diye düşünüyordum. Sonra klinikte yaptığım şey... Hayır! Hepsi geride kaldı! Ben artık güçlü bir kızım. Kolay kolay düşmeyen, güçlü bir büyücü. Onca şeyle uğraşmışken şimdi yıkılmayacaktım! Bu kadar kolay olmayacaktı! Ben güçlüyüm ve bunu kanıtlayacağım!
Hemen evin yolunu tuttum. Anneme veya Jonh'a bir şey demeyecektim. Artık okulada gimeyecektim. Bununla yaşayacaksam kedi yolumu kuracaktım. Eve gelince kapıyı sesizce kapattım. Sesiz bir şekilde salona geçtim ve...
"Sandy! Neredesin!? Peter'la seni iki saat aradık. Çok korktum kızım."diye sarıldı bana. Ama bu o kadar sahteydi ki.
"Ne oldu?"dedi Peter kaşlarını çatarak.
"Odaya çıkalım. Sana söylayaceklerim var."dedim annemden ayrılırken.
Birlikte odaya geçince kendimi yaytağa attım. Çok yorgundum. Bir kaç aydır yatağımı görmüyordum. Peter yatağın köşesine oturup konuştu.
"Seni buldu değil mi?"demesiyle ona dönüp oturur pozisyona geçtim.
Kaşlarımı çatıp konuştum. "Geldiğini biliyor muydun?"
Kafasını sallayıp konuştu. "Biliyordum."
"Ne zaman geldi?"dedim hemen.
"Sen hastanedeyken geldi. 'Kızım nerede, ona ne oldu, iyi mi?'diye bağırıp duruyordu. Bana yapmacık geldi. Onu kovdum. Ama aklıma bir şey takıldı; nerede olduğumuzu nasıl biliyordu?"dedi kaşlarını çatıp bana dönerek.
"Vampirler. Onlar söylemişlerdir de. Beni niye bu kadar umursuyor?"
"Lanet kalkmış olsa... Bunun etkisi bende de olurdu."
"Yani... Hastanede sizden başka biri odama girdi mi?"dedim ona bakarak.
"Hayır doktorlar ve biz. Yoksa...?"
"Yapamazlar değil mi?"dedim endişeli bi şekilde. "Yaparlarsa sonucunun ne olacağını bilmiyorlar. Yapmazlar değil mi?"dedim korku dolu bir ifadeyle.
"Kanına vampir kanı sokarlarsa zehirlenirsin. Ama zaten vampir kanın var. Ne olacağını iç düşünmediler. Sadece yaptılar. Bunu yapan bir doktor olmalı. Eğer işe yarasa... melez olursun. Yaramazsa... ölürsün."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|BAŞLANGIÇ|•DÜZENLENİYOR•
Ngẫu nhiênBu bir başlangıçtı. Her şeyin başlangıcı. Savaşın başlangıcı. Yeni aşkların başlangıcı. Yeni arkadaşlıkların başlangıçları. Yeni her şeyin başlangıcı. Ve geri dönüş yok. Tek kurtuluş, ölüm.