27.Bölüm|Başlangıç|

34 4 0
                                    

Sıkılmış bir yüz ifadesiyle Scott'a baktım. Umrumda değilmiş gibi gözüktürmeye çalışıyordum ama umrumdaydı!

"Umrumda değil Scott."dedim gözlerimi devirirken.
Şaşkınca bana bakarken, kendimi bir anda duvarda hissettim.

"Seni sürtük! Stiles sana değer veriyor. Hangi yüzle böyle yapabilirsin?!"diye bağırdı Malia.

Onu görünmez gücümle diğer duvara yollayıp, bana şaşkınca bakan sürüye döndüm.
"Umrumda değil diyorum. Olmayan sikime takmıyorum diyorum! Niye anlamıyorsunuz?"dedim sıkılmış bir tavır takınarak.

"Sana inanamıyorum." Lydia'nın sesini duyunca gözlerimi devirdim.

"Tanrım!! Umrumda değilsiniz diyorum! Hatta belki de kaçıran kişiye yardım ederim." dedim sırıtırken.

Onlar bardan çıkarken, gözümü etrafta gezdirdim. Bar bomboştu. Kendimi koltuğa Jerry'nin yanına bıraktım. Beni kolunun altına alırken konuştu.

"Onu arayacaksın değil mi?" dedi.

"Muhtemelen... Evet."deyip omuzlarımı düşürdüm.

"Yardım ederiz, prenses."dedi yanımıza oturan Nash.

"İkinize de teşekkür ederim ve Nash..."deyip Jerry'nin kolunun altından çıktım.

Ayağa kalkınca konuştu. "Biliyorum seni öpmemeliydim. İkimiz de meleziz. Doğa bize karşı-"derken gözlerimi devirdim ve onu yakasından tutup çektim.

"Çok konuşuyorsun."deyince sırıttı ve surattını biraz daha yaklaştırarak;

"Sustur o zaman."dedi.

Tam öpecekken başka tanıdık bir sesle durdum. "Öpemez çünkü bir sevgilisi var."Stiles!

"Kimmiş onun sevgilisi?"dedi Nash ve sırıtarak beni kolu altına aldı. Stiles sırıttı.

"Ben."deyip onu duvara attı.

"Stiles!"diye bağırdım.

Jeremy dişlerini çıkartıp Stiles'a doğru vampir hızıyla koştu. Ne olduğunu göremiyordum çünkü vampir hızıyla kavga ediyorlardı. Emin olduğum tek şey Stiles kazanıyordu!

Jeremy'i yere sert bir şekilde çarpıp bana baktı. Yutkundum. Sırıtarak yaklaşırken, geri geri yürüyordum.
"Ah, Sandy... Beni o kadar kolay bırakmayacağını biliyordum." derken sırtım duvarla buluşmuştu.
Çok hızlı bir şekilde üzerime gelip, beni duvarla kendi arasına aldı. Gözlerimi yumdum.

"Stiles... N'oldu sana?"diye fısıldadım.

Elini kaldırıp, işaret parmağındsaki yüzüğü gösterdi. Gümüştü. "Güç kaynağım. Nereden bulduğumu sorma. Tam bir tesadüf. Deaton bunu aldığımı öğrenmiştir bile. Ama senden güçlü değilim ne yazık ki."deyip sırıttı.

"Niye burdasın?"dedim güçlü gözükmeye çalışırken.

"Seni alacağım."deyip bir şeyler mırıldandı ve bilincimi kaybettim.

&&&&&&&

Gözlerimi açtım. Yumuşak bir yerdeydim. Gözlerimi kırpıştırarak etrafa baktım. Oda gibi bir yerdeydim ama kocamandı. Bir duvar boydan boya camdı ve Stiles bir eli cebinde , diğer eli viski bardağında mafya babalarını andırıyordu. Gömleğinin önü açıktı ve gözüm sürekli kaslarına kayıyordu. Üzerime baktım. Beyaz, bana baya bol gelen bir gömlekleydim. Stiles viski bardağını yanındaki sehbaya koydu ve bu tarafa doğru yürümeye başladı. Bir anda onu üzerimde hissedince irkildim.

"Stiles... Üzerimden kalk."dedim geri çekilmeye çalışırken.

"Sandy... Biliyor musun? Yaptıklarının hepsi çocukça. Benden kaçman. Duymamazlıktan gelmen. Tanımadığın kişilerle öpüşmek..." O konuşurken düşündüm.

|BAŞLANGIÇ|•DÜZENLENİYOR•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin