Stiles odanın kapısını açtığı gibi kapattı. Hemen yataktan kalkıp Stiles'ın yanına gittim. Ne kadar hızlı dışarıya çıktık?
"Stiles! Stiles! Stiles hadi ama. Yapma böyle."diye bağrıyodum arkasından. Bir an durdu ve arkasını dönerek bana yaklaştı.
"Bunu nasıl yaparsın? Hani birbirimizi bırakmıyacaktık! Hani beni çok seviyodun? Hah? Şimdi git onun koynuna yat!"diyince suratına tokat attım. Bana bön bön bakıyodu.
"Sen ne dediğinin farkında mısın? O benim.." derken Peter bozdu. "Ben onun abisiyim." derken Stiles'ın arkasında çıktı bir anda. Stiles'ta geriye çekilip. Bana ve ona bakıyordu.
Yüzündeki kızgınlık birden yumuşadı ve üzgünüm bakışına döndü. Ah. Çok tatlı gözüküyodu. Hemen gidip onu öptüm. O sırada sağ olsun(!) abicim bizi bozdu.
"Iıı. Ben yanınızdayken yapmayın bari."dedi alayla yüzümüze bakarken.
"Ama olmaz. Ben onu çok seviyoyum ki."dedim küçük bebekler gibi.
"Bende seni çok seviyoyum ki."dedi Stiles benim gibi.
"Tamam. İkiniz de birbirinizi seviyosunuz anladık. Ama bunu benim önümde yapmayın bari."dedi ağbicim(!)
"Hımmm...birileri kıskanmışa benziyor sanırım."dedim sırıtırken.
"Hıh. Hiçte bile. Sizin öpüşmeniz kadar benim sevgilim oldu. Hıh" dedi gülerek.
"Heh. Yesinler. Sonuçta gerçek bağlanacağın kişiyi buldun."dedim onu kızdırıken.
"Hey-"derken telefonu çaldı. O sırada bende Stiles'la konuşuyordum.
"Birileri kıskanmışa benziyor."dedim alaycı bir şekilde hem sırıtıp hem konuşurken. Yüzü kızarmışa benziyodu. "Hiçte bile. Sade.."derken onu öptüm.
"Şey.. çocuklar sizi bölmek istemezdim ama... benim gitmem gerekiyor"dedi Peter üzgün bir şekilde.
"Neden? Daha hiç sohbet edemedik ama." dedim üzgün bir şekilde.
"Biliyorum. Ama yakın zamanda geri döneceğim. Merak etme." dedi umut verircesine.
"Tamam."dedikten sonra alnıma öpücük kondurup yol aldı.
Yoldayken bağırdı "Stiles kız kardeşime iyi bak. Yoksa olacakları tahmin bile edemezsin."dedi ve hızla oradan kayboldu.
***
Ah şu sabah güneşinden nefret ediyorum. Sürekli gözüme. Kalkıp banyoya gittim. Aynaya bakmadan hemen yüzümü yıkadım. Duşun içene girip üstümü çıkartım. Suyu açıp, sıcaklığını ayarladım. Hemen lavanta kokulu şampuanımı saçıma sürdüm. Ondan sonra. Durulanıp vücudumu yıkadım. OMG ayağım kaydı. Bu sabunun yerde ne işi var. Of bu ne ya.
Ne? Olamaz! Ben ne zaman dövme yaptırdım? Annem beni bu sefer ÖLDÜRECEK! Boynumun sağ tarafında tırnağım kadar kalp var. Hemen suyu kapayıp duştan çıktım. Aynaya gidip baktım. Su belki yanlış gösterdi bana. Evet küvetin içine düştüğümde su birikintisinde gördüm. HAYIR!NAYIR!YALAN HEPSİ YALAN! Bu olamaz gerçekten boynumun orasında kalp şeklinde dövme var.
"Kızım hadi kalkta gel artık kahvaltıya."diye bağardı annem.
Hızlıca üstümü giyinip saçlarımı kurutum. İlk önce sağdan at kuyruğu yapıp dövmeyi kapatmaya çalıştım. Ama yemedi. Sürekli arkaya düşüyor. Saçım o kadar uzun ama gine olmuyor. Oflayarak saçlarımı çekiştirdim.
Sonra sa omuz silkerek saçlarımı kendi haline bırakmaya karar verdim. Zaten elinde sonunda görülecek. Bari başından görülsün de yırtalım azardan.
Aşağıya inip masaya oturdum. Oh. Sanırım farketmediler. Yuppi. Yemeğimi bitirip dışarı çıktım. Kapıda Jeremy ile karşılaştım.
"Hey! Naber? Nasıl gidiyor?"dedi gülerek.
"İyi işte. İdare eder. Okula birlikte yürüyelim mi?"dedim.
Başını olur manasında salladı. Yol boyumca birbirimize hayatımızı anlattık. Vay be! Tam benlik kafada. Neredeyse her şeyimiz aynı. Sevdiklerimiz. Korktuklarımız. Falan filan. Okula geldiğimde Scott ve diyerleri bana çok pis baktılar. Bende onlara aldırmadım. Sadece azcık göz ucuyla biraz bakındım. İçeriye girince dolabımdan kitaplarımı aldım. Ve Jermy'le birlikte sınıfımıza doğru ilerledik. Tağki bir kas yığını bizim önümüzü kesene kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
|BAŞLANGIÇ|•DÜZENLENİYOR•
RandomBu bir başlangıçtı. Her şeyin başlangıcı. Savaşın başlangıcı. Yeni aşkların başlangıcı. Yeni arkadaşlıkların başlangıçları. Yeni her şeyin başlangıcı. Ve geri dönüş yok. Tek kurtuluş, ölüm.