John Jennifer'a doğru ilerlerken hızla sınıftan içeri giren müdürümüz ile John'u kolundan yakaladım ve kendime doğru çektim.
John müdürü görünce oflayarak sırasına oturdu.
Müdür sınıfa girdiğinde bir süre bize bakıp konuştu.
"Çocuklar öğretmeniniz küçük bir kaza geçirdiği için 1 hafta izinli olacak. Şimdi evlerinize dağılabilirsiniz."
Müdür sınıfa girdiğinden daha hızlı bir şekilde sınıftan çıkıp kapıyı kapatınca sınıfta birdenbire bir kaos ortamı oluşmuştu.
"Oh be hiç derse giresim yoktu zaten."
"İyi ki kaza geçirmiş diyeceğim ama ayıp olacak."
"Umarım gelemez diye dua ettim ama kaza geçireceğini bilsem öyle dua etmezdim."
"Oğlum sen cenabetsin zaten hayır duan bile zarar."
"Evet gidip davar gibi uyuyayım."
John tekrar ayağa kalkıp Jennifer'ın yanına gitmeye hazırlanırken Jennifer hızla kalkıp çantasını aldı ve sınıftan çıktı.
"Aptal orospu."
John sinirle sırasına otururken dediğine gülmeden edememiştim.
"Ee ne yapsak?"
"Bilmiyorum ama ilk önce tuvalete gitmem lazım ben gelince konuşuruz."
John cebinden telefonunu çıkarırken beni onaylayan mırıltılar çıkarmıştı.
Çantamı alıp ayağa kalktım.
"Nereye?"
Shawn oturduğu yerden kaşlarını çatarak bana baktı.
"Tuvalete."
Bana bir şey demeden tekrar telefonuna döndü.
Sınıftan çıkıp alt kattaki kızlar tuvaletine girdim.
Tuvalet kabininde çişini yaparken tuvaletin kapısı açılıp kapanmıştı. Bir kaç adım sesi duydum.
Umursamadan tuvalette ki işimi bitirip kabinden çıktım.
Ben kabinden çıkınca aynanın önünde duran kız birden bire elinde tuttuğu şeyi yere düşürdü.
Etrafa bir sürü ilaç kapsülü dağılınca kız telaşla çantasını lavaboya attı ve yerdeki ilaç kapsüllerini toplamaya başladı.
Eğilip ona yardım etmek istedim ama o buna fırsat vermeden bütün ilaçları toplamıştı bile.
Ona bir şey demeden lavaboda ellerimi yıkamaya başladım.
"Şey ben. Ben bunları her zaman kullanmıyorum. Yani arada sırada kendimi kötü hissedince. Yabani demek istediğim deli falan değilim. Sadece bazen kullanıyorum bu antidepresanları. Bak gerçekten kötü biri değilim. Bunu kimseye söyleme olur mu?"
Ellerimi yıkamayı kesip şaşkınlıkla kıza baktım. Kızıl küt saçları ve siyah gözleri ile çok güzeldi.
Ayrıca koyu kahve teni ona ayrı bir güzellik katmıştı.
Ben şaşkınlıkla ona bakarken gözleri dolmaya başladı.
"Yemin ederim deli falan değilim. Sadece arada sırada kullanıyorum. Bunlara bağımlı falan değilim. Lütfen kimseye söyleme. Benim deli olduğumu söyleyip beni aşağılarlar. Lütfen."
Anlamazca ona baktım.
"Seni neden aşağılasınlar ki?"
Saçlarını parmakları ile kulaklarının arkasına doğru tarayıp hızlıca cevap verdi.
"Çünkü bunlar antidepresan. İnsanlar bunu kullandığım için deli olduğumu düşünebilirler. Yemin ederim öyle değilim. Sadece çoğu zaman kendimi çok kötü hissediyorum o kadar."
Başımı iki yana salladım.
"Antidepresan kullanmak seni anormal yapmaz ki. Neden böyle düşünüyorsun?"
"Şey ben. Ben bilmiyorum ama benim ilaçlar olmadan kendimi kaybedeceğimi düşünmelerini istemem."
"Eğer ihtiyacın varsa ve bir doktor sana bunu öneriyorsa ilaç kullanman gayet normal. Bundan utanmamalısın bu grip olunca antibiyotik içmek kadar normal. İlaç kullanmak seni kötü biri yapmaz. Aksine kendin için çabaladığını gösterir. Bunun için utanmamalısın."
"Ben bilemiyorum. Sadece annem insanlara benim ilaç olmadan kafayı yiyeceğimi söylüyor. Ama ben öyle değilim."
"Tabi ki değilsin. Depresyon ya da başka bir şey bunlar senin tercihlerin değil ki. Senin sorumluluğunda olmayan şeyler için üzülmen çok gereksiz."
"Ben arkadaşlarımın benden uzaklaşmasını istemiyorum."
"Eğer gerçekten bir beyinleri varsa bunu sorun etmezler. Artık bir çok kişi bu tarz problemler yaşıyor. Dünya olarak pek iyi bir noktada değiliz. Herkes birbirini hasta ediyor zaten. Ve bu kesinlikle utanılacak bir şey değil."
Sağ gözünden akan yaşı sildi ve başını salladı.
"Ben sadece normal olmak istiyorum. İyi hissetmek istiyorum. Sorunlarına başa çıkabilmek istiyorum. Ama bunlar bazen o kadar zor oluyor ki... Bazı anlarda gerçekten yapamayacakmışım gibi geliyor."
Ellerimi omuzlarına koydum.
"Şu an buradasın ve hala nefes alıyorsun. Nefes aldığın her anın sana hatırlatması gereken şey hala bir umudun var olduğudur. Bunu başarabilirsin. Hiçbirimiz mükemmel değiliz."
Burnunu çekip hızla bana sarıldı ve hıçkırarak ağlamaya başladı.
"Teşekkür ederim."
Bir süre birbirimize bile sarıldık.
Belki birbirimizin adını bile bilmiyorduk ama birbirini tanıyan sıradan iki insanın olduğundan daha samimiydik.
Benden ayrılıp burnunu çekti ve gözyaşlarını sildi.
"Çok teşekkür ederim. Şimdi gitmem gerek."
Ona cevap olarak sadece tebessüm ettim.
O hızlıca tuvaletten çıkınca ben de peşinden çıkıp sınıfa gittim.
Çoğu kişi gitmişti bile.
Sıramın yanına gelip çantamı alıp omzuma attım.
John'a döndüm.
"Ne yapacağımızı düşündün mü?"
Shawn yanıma gelip kolunu omzuma attı.
"Aslında lunaparka gidebiliriz bebeğim."
Sebepsizce moralim bozuk :')
Böyle bir ruh hastasıyım işte hşhgglçjkhjjşjfgk
Neyse
Hi and bye
Öptümmmmm
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Why Mendes? Why? - Shawn Mendes [BİTTİ]
Fanfictiondeadangel: Neden Mendes? Neden? deadangel: Neden seni zerre umursamayan, sevmeyen insanların yanındasın hâlâ? deadangel: Hemde burada senin için ölmeye hazır biri varken.