Tribünün kenarında esneme hareketlerini yaparken daha oyuna başlamadan yorulduğumu hissetmiştim. Derin nefesler alıp hareketleri yapmaya devam ettim.
''Evet hanımlar şimdi sıraya girerek hızlı tempoda stadyumun etrafında koşuyorsunuz.''
''Çevremdeki diğer kızlardan itiraz sesleri yükselirken öğretmenimiz Jack düdüğünü çalarak herkesi susturdu.
''İtiraz istemiyorum. Marş marş!''
Kızlarla hep bir ağızdan oflayarak sıraya girip hızlı tempoda koşmaya başladık. Birinci turu nefes nefese bitirdiğimizde Bay Jack durmamıza dair hiçbir hareket yapmayınca mecburen koşmaya devam ettik. Demi nefes nefese yanıma geldi.
''Tanrım kendimi köpek gibi hissediyorum.''
Dışarı çıkardığı dili ile gerçekten komik görünüyordu.
Koşarken ona bakıp güldüm ve birdenbire kendimi yerde buldum.
''Tanrım Camila! İyi misin?''
Demi yanıma çöküp kolumu tuttu. Yavaşça ayağı kalktım.
''İyiyim tamam korkma.''
''Dizin kanıyor.''
Bakışlarımı Demi'nin baktığı dizime çevirdim. Çok denmese bile kan akıyordu ama herhangi bir şekilde acı hissetmiyordum. Sadece biraz yanıyordu.
''İyiyim önemli değil.''
''Emin misin? Gel revire gidip temizleyelim, mikrop kapmasın.''
''Eminim gel Bay Jack bize azar basmadan turu tamamlayalım.''
Demi başını sallayarak beni onayladı ve tekrar koşmaya başladık. Turu tamamladığımızda iyice kendimizden geçmiştik. Dilimi çıkarıp nefes almaya çalıştım. Boğazım kurumuştu.
''Evet ısındığınıza göre oyunumuza başlayabiliriz.''
''Tanrım ne ısınması geberiyoruz burada bir de oyun mu oynayacağız.''
''Of aynen ya.''
Bay Jack ellerini birbirine vurdu.
''Evet şimdi bir çember oluşturuyoruz.''
Tüm kızlar büyük bir çember oluşturduk.
''Birazdan voleybol takımı oyuncuları buraya gelecek ve onlarla maç yapacaksınız.''
Tüm kızlar hep bir ağızdan söylenmeye başladık.
''Neden ya?''
''Hocam voleybol takımı maç falan ne alaka ya?''
''O kaşarları fena ezeceğiz.''
''Benim belim sakat.''
''Hocam ben oynamasam olur mu? Şimdi ameliyatlı yerime top falan gelir bir sakatlık çıkmasın.''
''Hocam bana birden bire inme indi.''
''O salaklardan nefret ediyorum.''
Bay Jack tekrar düdüğünü çalarak bizleri susturdu. Ellerimle çınlayan kulaklarımı kapattım. Neden sürekli bunu yapıyordu ki? Yakında sağır olacaktık.
''Kızlar söyledikleriniz bir şey ifade etmiyor hepiniz oynayacaksınız.''
Rose elini kaldırıp bir adım öne geldi.
''Evet Rose?''
''Bay Jack sorumu mazur görün ama neden böyle bir şey yapıyoruz?''
''Çünkü ben öyle istiyorum.''
''Peki efendim.''
''Evet diğer kızlar da geldi.''
Arkamı dönüp gelen kızlara baktım. Tabi ki okulumuzun popüler kızı Jennifer da okulun voleybol takımındaydı. Aslında o kadar iyi sayılmazdı ama yine de takımdaydı işte.
Benim de voleybolda kötü olduğum söylenemezdi. Sadece boyum biraz dezavantaj oluşturuyordu o kadar.
Voleybol takımındaki kızlar karşımıza dizildiklerinde hepimiz onlara kötü ve soğuk bakışlar atıyorduk. Voleybol takımındaki kızlar diğer kızlar tarafından pek sevilmezdi. Çünkü onlar bizden üstün olduklarını düşünürlerdi, kibirlilerdi, insanları ezmeyi severlerdi.
''Evet herkes voleybol sahasına geçsin maç birazdan başlayacak.''
Hepimiz voleybol sahasında yerlerimizi aldık. Jennifer pasör mevkisindeydi ben ise pasör çaprazı mevkisindeydim.
''Evet herkes hazırsa maçı başlatıyorum.''
Çalan düdük ile maç başlamıştı. Topu ilk kullanacak takım onlardı.
''Hadi kızlar yapabiliriz!''
Maçın ilk yarısı bitmişti ve seti 12 sayı farkla karşı takım kazanmıştı.
''Gerçekten bu kadar gömeceklerini tahmin etmemiştim.''
Demi elindeki suyu kafasına boca etmeden önce Rose'a katılan mırıltılar çıkarmıştı.
Karşı takımın attığı kahkahalar daha çok sinirimizi bozuyordu. Herkes biraz olsun motive olmaya çalışırken karşı takımdan Becky gülerek bize doğru gelmeye başladı. Yanında Jennifer da vardı. Becky Carly'nin yanına geldi.
''Zavallı Carly hep kaybeden takımda olacaksın sana acıyorum.''
''Becky siktir git. Ne de olsa bu işte iyisin.''
Becky sinirle dişlerini sıkarken zorla gülümsemeye çalıştı.
''Zavallının tekisin.''
''Git ve zengin çocukların sikini yalamaya devam et Becky.''
Alice'in dediği şeyle Jennifer ve Becky hariç herkes gülmüştü.
Jennifer Becky'nin yanına gelip kolunu onun omzuna attı.
''Bırak şu ezikleri Becky kendi zavallılıkları içinde boğulmaya devam etsinler.''
Jennifer'ın dediği şeyle sinirle dişlerimi sıktım.
''Defolun gidin ortamın IQ seviyesini düşürüyorsunuz.''
Dediğim şeyle Jennifer ve Becky bana sinirle baktılar.
Jennifer sinirle üstüme yürüdü.
''Seni gebertirim!''
''Elinden geleni ardına koyma!''
Demi, Jennifer ve benim arama girdi ve Jennifer'a ''Kızım belanı arama siktir git.'' dedi.
Tam Jennifer Demi'nin dediği şeye cevap verecekken düdük sesi ile ayrılarak tekrar sahaya gidip yerlerimize yerleştik.
Maçın ortalarına doğru 13-9 biz öne geçmiştik. Becky sayıyı kazanan biz olduğumuz için topu bize verecekti ama o topu düzgünce bize vermek yerine topu bilerek Carly'nin kafasına atmayı tercih etti. Bu hareketi ise zaten gergin olan ortamı savaş alanına çevirmek için yeterli oldu.
Rose sinirle küfür ederek Becky'nin üzerine yürüdü ve birdenbire herkes birbirine saldırdı.
Herkes birbirine girmişken sinirle etrafta Jennifer'ı aramaya başladım. Onu bulduğumda kendi takımındaki bir kızı Aice'in elinden kurtarmaya çalışıyordu.
Sinirle koşup Jennifer'ın saçlarına yapışıp onu yan tarafa savurdum. Korkuyla bana baktı. Üstüne oturup suratına bir tokat attım o ise tırnakları ile kolumu yoluyordu. İyice gerdiğim kolum ile suratına bir yumruk patlatıp saçlarına yapışıp çekiştirmeye başladım.
Jennifer altımda çığlık atarken belime sarılan bir kol beni Jennifer'ın üstünden aldı. Beni Jennifer'dan uzaklaştıran kişiyi görünce korku ve endişe ile bir iki adım geriledim.
SELAMMM
Naber? benim pek iyi değil eve gidince kapıda kaldım ve şimdi eve gideceğim wfjhdjajshsvk
Umarım beğenirsiniz öptüm :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Why Mendes? Why? - Shawn Mendes [BİTTİ]
Fanfictiondeadangel: Neden Mendes? Neden? deadangel: Neden seni zerre umursamayan, sevmeyen insanların yanındasın hâlâ? deadangel: Hemde burada senin için ölmeye hazır biri varken.