☆24.Bölüm☆ "Birşey farkettirirsen Derin'i unut."

356 40 4
                                    

Multimedia Rüzgar.

Gözlerimi açtığımda daha doğrusu açtım ama hala kapkaranlıktı. Çünkü gözlerimde ellerim,kollarım ve bacaklarım gibi bağlıydı. En son ıssız bir sokakta geziniyordum. Sonrasında... Evet bir kız karşıma çıkmıştı. Ama daha sonrası yoktu. Kimdi bu?

"Karşıma çıkacak gücün yok mu?" diye seslendim. Sesimin olabildiğince sesli çıkmasına dikkat ederek.

"Var,karşındayım işte. Hemde belki inanamayacaksın ama bu sefer ben kazandım." dedi ve kahkaha attı. Bu ses... bu psikopatca konuşmalar... Hayır!! İnşallah düşündüğüm kişi değildir.

"Bu kadar ahmaksın işte." dediğimde beni çenemden tuttu ve kafamı biraz geriye itti. Bir tepki gösteremiyordum çünkü tabiri caizse elim kolum bağlanmıştı.

"Bu halde bile güçlü durmaya yada gözükmeye çalışıyorsun. Bu özelliğin beni sinir ediyor olsa da içindeki yıkıklıkları hiç bir zaman düzeltemeyeceksin. İşte bu da benim mutlu olmamı sağlıyor." dedi.

Sonra acımasız ve hızlı bir şekilde gözlerimi açtı. İlk başta gözlerimi sımsıkı sıktım,sonrasında açtım. Çevreme baktığımda yine aynı biçimde siyahlara bürünmüş bir kız vardı. Ayrıca başında da kapşonu vardı. Depo çıkışına doğru yürüyordu. Etrafıma tekrar göz gezdirdiğimde terkedilmiş bir depoda olduğumu farketmiştim.

|DORUK|

Nerdeydi bu kız? Dünden beri Derin'e ulaşmaya çalışıyordum fakat hiçbir sonuca varamıyordum. En son Buğra'yla konuşmuştu. Telefonum çaldı ve arayan Buğra'ydı. Ona belki Derin'in her zaman ki halleridir,büyütmeye gerek yok diye düşünüp haber vermemiştim.

"Alo?"

"Derin iyi mi Doruk?! Telefonu kapalı ve ondan haber alamadım. Yanındaysa ver telefona. Çünkü iyi değilim sesini duymam gerek." Sesi hem sinirli hemde hüzünlüydü.

"Yanımda değil."

"Nerede o zaman?!" Hala sinirlice konuşuyordu.

"Bende bilmiyorum lan bende! Dünden beri haber alamıyorum. Derin bu,kafasına göre takılıyordur felan dedim ilk başta ama hayır öyle değil. Başına birşey gelmiş olabilir."

"Ve bana bunu yeni mi söylüyorsun?! Ben ona ulaşmaya çalışacağım. Eğer sende bir haber alırsan bana da söyle!" dedi ve telefonu kapattı.

Kapı çalınca gittim ve hemen kapıyı açtım. Derin'in gelebileceği umuduyla gitmiştim fakat gelen Rüzgar'dı.

"Derin nerede?" dedi büyük bir telaşla. Bende bir süre ses çıkmayınca;

"Ona.birşey mi.oldu?" dedi kelimelere vurgu yaparak.

"Sen nerden biliyorsun?" dedim merakıma yenik düşüp.

"T-telefonuma bir mesaj geldi ve Derin hakkında iyi olmayan bir mesaj."

"Dünden beri Derin'den haber alamıyorum.Bir türlü ona ulaşamadım." Dedim ve yutkunup tekrar devam ettim. "Mesaj kimdendi peki?" diye sordum.

"Serenay." Dedi ve hızlıca arabasına binip, uzaklaşmaya başladı.

|RÜZGAR|

Derin için bunu yapabilirdim. Benim için basit birşeydi ama sanki Derin'e ihanet edecekmişim gibi hissediyordum.

Mesajda Serenay'ın bahsettiği depo'ya doğru yol alıyordum. Oraya geldiğimde hemen arabadan indim. Zaten Serenay deponun kapısının önündeydi. Yanına iğrenirmişçesine gittiğimde;

"Bir şey farkettirirsen Derin'i unut." dedi uyarıcı sesiyle. Ona karşın sadece başımı sallamak zorunda kaldım. Bir kaç kişiyle buraya gelmeyi düşündüm ama göze alamadım. Serenay'ın en çok üstünde durduğu konuydu ayrıca. Tek gelmem gerektiği.

İçeri girdiğimde Derin'i iki adam kollarından tutuyordu. Sanırsam ilk başta sandalyeye bağlıydı. Çünkü bir sandalye vardı ve üstünde birbirine girmiş olarak ipler duruyordu.

Derin birden kafasını kaldırıp bana baktığında baya şaşırmış gibiydi.

Vote ve yorumlarınızı eksik etmeyiin :**

•HERŞEYE RAĞMEN•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin