☆38.Bölüm☆ "Kızım sen böyle değildin sana bir iştah gelmiş."

448 40 8
                                    

Multimedia Rüzgar.

Gideceğimiz yere yani Rüzgar'ın tercih ettiği sessiz,ıssız bir deniz kenarına varmıştık. Kumsal'da gezinmek belki de iyi gelecekti ama neden buraya getirmişti ki?

Arabadan yine sessiz bir şekilde indik.

"Buraya neden geldik?" Diye sordum. Arabanın ön tarafına geçip belimi yasladığımda o da yavaşça yanıma gelerek öyle yaptı.

Okuldan direk buraya gelmemiştik. İlk başta belki acıkırsak falan diye alışveriş merkezine uğramıştık. Tabii ben o zamanlar hala ne yapmaya çalıştığının farkında değildim. Gerçi hala değilim ama en azından nereye geldiğimizi artık biliyordum.

"Bende bilmiyorum aslında. Bura daha sakin olur diye düşündüm...." dedikten sonra bana baktı. Bende ona döndüm ve devam etmesini ister gibi kafamı salladım.

"Yani sende günlerdir yoruluyorsun.İşte Doruk'la ilgili olsun yada başka şeyler. Kafa dinlemek için iyi bir yer. Ben genel olarak buraya gelirim böyle zamanlarda." Dedi. Sanki cümleleri hazırlanmış,programlı gibiydi.Ses tonu da yoğun çıkıyordu.

Kafamı olumlu anlamda salladım. Ilık esen rüzgar saçlarımı uçurmaya başladığında elimle biraz düzelttim. Genellikle insanlar bu durumdan rahatsız olsa da ben olmuyordum.Sanki bana özgürlüğü anımsatıyordu. Yani...öyle hissediyordum.

"Dün neden beni bırakıp eve gittin?" Diye sordu. Tam da beklediğim gibi.

"Canım istedi." dedim umursamazca ve omuz silktim.

"Doğruyu söyle bana." diye diretti.

"Başka ne olabilir ki Rüzgar? Zaten evde Doruk vardı ve tekti. Bende seni rahatsız etmeden gittim. Yani başka bir nedeni yok." Diyerek kısaca açıklamamı yapmış oldum.

"Tamam.Öyleyse...bugün spor salonunda ki atarın?"

Gözlerimi devirdim. "Ne atarından bahsediyorsun?"

"Hani seni çağırdığımda gelmemen,Buğra'ya her bir şey söylediğinde bana bakman..?" Buğra'yla ilgili konuşurken hem yüz hatları gerilmişti,hem de sesi daha sinirli çıkmıştı.

"Off Rüzgar güldürme beni. Atarla,triple işim olmaz. İçimde neysem dışımda da öyleyim. Bir şeyi söyleyeceksem söylerim,söylemeyeceksem de asla söylemem. Bende olay bir defada biter."

Yüzünü çevirip denize baktı ve sırıttı.

"Ne desem üste çıkacaksın değil mi? Yada bir şekilde kendini haklı çıkaracaksın." dedi.

"Eğer bir konuda haklıysam,haksız çıkma gibi bir seçeneğim olamaz."dedim ve ona döndüm.

"Bu açıklayıcı oldu mu?"

"Fazlasıyla." Dedi kafa sallayarak.

"Eğer ben gidecek olsam,ne yapardın?" Diye sordu ani bir şekilde.

Aslında düşündüm de gerçekten üzülürdüm. Daha doğrusu eksiklik mi demeliyim bilmiyorum ama o tür bir duygu içerisinde olurdum.

"40 gün 40 gece eğlence yaparım." Dedim dalga geçercesine.

"Gerçekten mi? Ya bu kadar basit miyim senin için? Yaşadıklarımız...hiç mi üzmez seni? Hiç mi aklına gelmem?" Dediğinde şaşırmıştım çünkü gerçek mana da dememiştim.

"Sadece dalga geçiyordum." dedim ona anlamsızca bakıp.

"Bende ciddi bir soru sormuştum." dedi. Gerçekten...ciddiydi.

"Öyle bir ihtimal mi var?"

"Burada bu kadar uzun süre durmayı düşünmüyordum. Yani bu şehirde olacaktım ama villaya kalıcı oturmak için taşınmamıştım. Ayrıca okul da öyle." Dediğinde dedikleri çokta umrumda değildi. Benim için tek bir sorunun cevabı önemliydi.

•HERŞEYE RAĞMEN•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin