☆28.Bölüm☆ "Hadi hadi yeme beni."

385 37 0
                                    

Multimedia Buğra.

"Derin beni dinlediğine emin misin?"

"Evet Cansu,devam et."

"Yani uzun lafın kısası....." Cansu Can'la olan ilişkisinden falan bahsederken onu dinlemediğim yada dinleyemediğim açıkça belliydi. Dalıp gidiyordum çünkü aklım bulanıktı.

Doruk'la tartıştığımız zamandan beri görüşmemiştik. Eve hiç gelmemişti. Eşyalarını almaya bile olsun gelmemişti. Aradığımda da ya telefonu kapalıydı yada meşgule atıyordu.

Rüzgar'sa yine birşeyler geveleyip beynimi alt üst etmişti. Ama o görüşmemizden sonra bir daha görüşmemiştik.

"Derin sana söylüyorum baksana bi."

"Ney?" Diye sinirlice döndüğümde bana şaşkınca baktı. Düşüncelerim bile beni sinir etmeye yetiyordu.

"Yani ne dedin,duyamadım Cansu." bakışları normale döndüğünde, "Yarın okula gelecek misin diyorum."

"Hıı,evet geleceğim. Noldu da?"

"Beni dinlemediğim o kadar belli ki!" Diye yakındı.

"Benimde kendime göre sorunlarım var Cansu. Biraz beni de anlasan diyorum."

"Peki. Ne yaptı yine seninki de bu kadar sinirlisin?" Dediğinde ona anlamsızca baktım. Senin ki derken? Ayrıca kimden bahsediyordu bu kız?

"Anlamamazlıktan gelme bebeğim."

"Ne diyorsun Cansu? Daha açık konuş." Masada kafasıyla biraz daha yaklaşıp;

"Rüzgar diyorum hani şu kas,göz gerisi söz olan çocuktan." Dediğinde sırıtmama engel olamadım. O da kaşlarını kaldırmış bana bakarken yalandan öksürdüm ve sırıtmamı yok ettim.

"Saçmalama Cansu. O benimki değil bu bir,ikincisi onun hakkında konuşacak birşeyim yok." dediğimde bana inanmazcasına baktı ve masadan geriye doğru çekilip eski oturuşuna döndü.

"Hadi hadi yeme beni." Dediğinde bu kızın ne kadar işsiz olduğunu düşündüm. Neyseki Can var. Ciddiyim.

"Kızım sen ne kadar işsizsin be? Vazgeçtim ben, senden bahsedelim. En azından o ergen ilişkinizle ilgili olan olayları dinler,gülerim." dediğimde kaşlarını çatmış olarak bana baktı.

Sonra ayağa kalktı ve "Ben gidiyorum." dedi. Bende kahkaha attıktan sonra kolundan tuttum ve;

"Otur oturduğun yerde Cansu,şaka yaptım." dediğimde bana bir kaşı havada olarak döndü ve "O yüzden değil,gitmem gerek. Yoksa senin o bizim güzel ilişkimizi kıskandığın için ettiğin laflara alınacak değilim." dediğinde sırıttı ve bende karşılık olarak sırıttım. Şakalaşıyorduk ve şakayı tadında bırakmayı düşünerek bende ayağa kalktım,aldığımız şeylerin ücretini masadaki küçük ama zarif duran kutunun içine koydum.

Cansu'yla Cafe'den çıktığımızda vedalaştık ve o kendi arabasına binerek yanımdan uzaklaştı. Bende kendi arabama binip nereye gidebileceğimi düşündüm. Ama eve gitmeyeceğim kesindi.

Ben böyle düşünürken telefonum çaldı. Arayan Buğra'ydı. Dediği gibi vazgeçmeyecekti anlaşılan. İlk aramasını meşgule attım ama ikinci aramasında açmazsam susmayacağını bildiğim için telefonu açtım.

"Evet?"

"Derin,nasılsın?" Gözlerimi devirdikten sonra cevap verdim.

"İyiyim Buğra.Gayet iyi." dediğimde bir müddet sustu.

"Sen nasılsın?" Dedim onun inadına karşılık.

"Ben aynı. Buluşma ihtimalimiz var mı?"

"Hayır." diye kısa ve net bir cevap verdiğimde birkaç saniye ses vermedi ama sonra konuştu.

"Neden?" Kaplumbağa deden! Hassiktir noluyor lan bana?!

"Nedeni yok.Ben öyle istiyorum."

"Demek sen öyle istiyorsun,peki öyle olsun." dedi ve telefon kapandı ancak kapandığı an arabanın kapısı açıldı ve Buğra yanıma oturdu. Kafamı geriye doğru atıp inlediğimde;

"Bunu artık öğrenmelisin..." dedi ve yüzüme doğru biraz daha yaklaşıp tekrar konuştu.

"Benden kaçamazsın." Gözleri dudaklarıma kaydı ancak sonra kendini toparlamak istercesine geriye çekildi.

"Hmm." dedim ve bakışlarımı başka yöne çevirdikten sonra tekrar ona döndüm.

"Bugün hep benimle misin?" Dediğimde tek kaşını kaldırdı.

"Sen istersen neden olmasın güzelim?" Dediğinde acaba yanlış mı yapıyorum diye düşündüm ama canım eğlenmek istiyordu ve bu da herşeye değerdi.

Ona karşı sırıtıp arabayı çalıştırdım. Demek senden kaçamazmışım ha?

•HERŞEYE RAĞMEN•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin