☆35.Bölüm☆ "Sende kendine iyi bak Rüzgar."

364 40 4
                                    

Multimedia Doğukan.

Okul çıkışında sınıftan hızlıca çıktım. Bugün Rüzgar sayesinde arabasız geldiğim aklıma gelince biraz yavaşladım. Sonrasında telefonum çaldı ve arayan kişi Doruk'tu. Onu aramayı unutmuştum.

"Alo Doruk,ben arayacaktım seni ama unu----" cümlemi devam ettiremeden Doruk o yorgun ve ağlamışçasına olan sesiyle konuştu.

"Derin çok....çok kötü bir şey oldu." dediğinde fazlasıyla meraklanmıştım ve endişelenmiştim de açıkçası.

"Ne oldu Doruk?!"

"Teyzem...öldü." dediğinde son yerlerde sesi kısılmıştı. Biraz duraksadıktan sonra ne diyeceğime karar verdim ve konuşmaya başladım.

"Ben çok üzüldüm. Doruk...bak ben ilk uçağa binip geleceğim oraya. Sen sakın bir şey yapma tamam mı?" Dedim ve cevap vermesini bekledim. Cevap vermeyince daha da çok endişem artmıştı.

"Doruk cevap verir misin,lütfen bak bende endişeleniyorum." dediğimde Buğra yanıma gelmişti. Bana kaşları çatık 'ne oldu?' Der gibisinden bakıyordu. Ona elimle 1 dakika işareti yaptım.

"Derin gelme."

"Saçmalama Doruk. Beni sinir etme ben hemen geliyorum." Dedim ve telefonu yüzüne kapattım.

Buğra bana meraklı meraklı bakarken konuşmaya başladı.

"Noldu Derin,nereye gideceksin?"

"Bir hafta kadar falan Bodrum'a gitmem gerekiyor. " Dedim.

"Önemli bir şey mi?" Dediğinde öğrenmeden susmayacağını bildiğim için direk söyledim.

"Doruğun teyzesi vefat etmiş. Bende onun yanına gideceğim. O yüzden şimdi acelem var,sonra görüşürüz." dedim ve hızlıca merdivenlerden inmeye başladım. Buğra arkamdan bağırdı.

"Bir şey olursa haber ver." Ona karşı bir şey demeden hemen Cansu'nun yanına gittim. Yine Can'la birliktelerdi ama yapabileceğim bir şey yoktu. Bi 5 dakikacık sevgilisini elinden alacaktım.

"Cansu gelsene bir dakika." dedim. Cansu Can'a dönüp;

"Hemen dönerim." dedi ve yanıma geldi.

"Ne oldu Derin? Çok...endişeli gözüküyorsun?" Dedi sorarcasına.

"Ben bir hafta kadar falan İstanbul'da olamayacağım. Doruğun teyzesi vefat etmiş ve onun yanında olmam gerekiyor."

"Allah rahmet eylesin. Derin,bende geleyim istersen?"

"Yok yani gelmesen daha iyi olur çünkü başlarında fazla kalabalık olmayalım zaten yoğun olacaklardır bugünlerde." dediğimde Cansu anlayışla kafasını salladı. Benim de yüzümün düştüğünü ve üzgün olduğumu farketmiş olacak ki bana sıkıca sarıldı. Bende ona sarıldım.

"Üzme kendini...." dedi ve benden ayrılıp sözüne devam etti.

"Git ve Doruğa destek ol." dedi. O da Doruğun teyzesine olan bağımlılığını bildiği için bu sözleri tüm samimiyetiyle söylemişti.

"Tamam. Kendine iyi bak." dedim ve ona karşı burukça gülümsedim.

"Sende."

~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•

O günden sonraki gün için bulabildiğim ilk uçakla Bodrum'a gitmiştim.Doruğa destek olmak istiyordum ama içine kapanmıştı. Bu kadar da olabileceğini tahmin etmemiştim.

"Doruk yapma böyle hepimizi fazlasıyla üzüyorsun." dediğimde hızlı ve sinirli bir şekilde ayağa kalktı.

"Yarım saattir başımda aynı şeyleri söylüyorsun Derin! Biliyorum ama elimde değil anladın mı? O...o benim için çok değerli bir insandı. Ailem yokken o tek başına benim ailem olmuştu. Annem...Babam ve abim hepsinin yokluğunu bana hissettirmemek için neler yapmıştı. Oysa ben hiçbir şey yapamadım. O burada hastanedeyken ben İstanbul'da gülüp eğleniyormuşum düşün,o kadar bencilim. Sana bencil derdim ama ben daha da fazlasıymışım. Teyzemin değerini bilememişim.Bu kadar erken ölmeyi haketmiyordu o." derken ağlamamak için kendini sıkıyordu.

•HERŞEYE RAĞMEN•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin