☆34.Bölüm☆ "Belki?"

324 39 1
                                    

Multimedia Rüzgar. İyi okumalaar :**

Kafamı başka yöne çevirdim.

"Kitap okuyacağım,git." dedim.

"Gitmiyorum.Hadi gönder." dedi kafa tutarcasına. Bende gözlerimi devirdim.

"Peki o zaman ben giderim." deyip ayağa kalktığımda o da bir müddet bekleyip sonra arkamdan gelmeye başladı.Oflayarak içeri girdim ve koltuğa rahat bir şekilde oturdum. O da inatla gelip benim yanıma oturdu.

"Git lafının neyini anlayamadın Rüzgar?"

Bana karşı tekrar güldü ve konuşmaya başladı. "Mira'yla ne konuştuğunuzu söylersen,gidebilirim. Belki."

"Belki?" Dedim tek kaşımı kaldırıp.

"Belki bir şartım daha olabilir." dedi.

"Şartına da sana da..." diye başladığımda sözümü kesti.

"Sana argo kelimeler hiç yakışmıyor,güzelim."

"Yakışıp yakışmadığını sormadım zaten." dedim tersçe.

"Anlatacak mısın yoksa ben böyle iyiyim." deyip ayağını koltuğun karşısında ki sehpaya uzattı. Bende bir sehpaya koymuş ayağına birde ona baktım ve konuşmaya başladım.

"Peki gitme." dedim ve omuz silktim.

"Gitmediğim her dakika böyle uslu duracağım anlamına gelmiyor ama." deyip çapkınca sırıttı.

"Deneme bile. Kitap okuyacağım,düzgün dur." dediğimde güldü ve yine sinir edici bir şekilde konuştu.

"Tek sorun kitap okuyor olman yani?" Dedi sorarcasına.

"Onu sorun olarak gördüğümü kim söyledi? Önemli olan benim isteklerim." dedim ve tekrar kitabımın açık kalan sayfasına geri döndüm.

Arkadan ev topuzu gibi olan saçımla oynamaya başladığında homurdandım. Ama oynamaktan vazgeçmedi. Sanırsam bugünde rahat yoktu. Telefonum çaldığında dikkatimi kitaptan ayırıp cebimden çıkardığım telefonuma odakladım. Cenk arıyordu. Vazgeçmeyecekti. Ve hayatının bazı yanlışlarından birini yapıyor olacaktı. Çünkü onun için boş zaman kaybıydı. Hayatına bakıp beni de kendini de zor durumda bırakmasa iyi olurdu. Benim için bir insan kendini bir kerede ifade ederdi. Cenk'le özel bir ilişkimiz olduğunda şansını kaybettiği gibi,arkadaş olduğumuzda da bunu yitirmişti. Kendi suçuydu. Kendisine hakim olmayı bilmeliydi. İrade kalpte değil akılda,mantıkta bulunmalıydı. Rüzgar'da sinirle saçlarımdan elini çektiğinde bende Cenk'in aramasını meşgule atıyordum.

"Hala seni arıyor mu?" Diye sinirle soluyan Rüzgar'a döndüm.

"Sanane Rüzgar." dedim yine umursamazca.

Ayağa kalktı ve konuşmaya başladı. "Hep sanane Rüzgar, sanane Rüzgar. Ney banane Derin, ney banane? Anlamıyorum seni ya. Bu kadar umursamaz olmak zorunda mısın? Seni düşündüğüm için soruyorum herhalde!" Dediğinde fazla sinirliydi.

Bende ayağa kalktım. "Düşünme o zaman beni,seni zorlayan bir şey mi var?" dedim bende onun sinirine göre normal bir sinirle.

"Var!" Dedi ve ellerini saçlarının arasından geçirip devam etti.

"Bir daha seni ararsa bana haber vereceksin." dedi ve dış kapıya doğru yönelip evden çıktı. Bende onun taklidini yaptıktan sonra;

"Allah Allah!" Diye kendi kendime sinirlice söylendim.

******************************************

Sabah uyandığımda zorla da olsa hazırlandım ve birkaç bir şey de atıştırıp evden çıktım. Çıkar çıkmaz kapımın önünde zile basmak için elini kaldırmış bir Cenk'i beklemiyordum. Ben kapıyı açınca elini indirdi ve yüzünü bana çevirdi. Bakışları çaresizceydi ama yapacağım bir şey yoktu.

"Derin ben------" diye Söze başladığında onu susturdum.

"Cenk ne diyeceğin yada ne için buraya geldiğin umrumda değil. Defol git." dedim. Son sözlerimi biraz duraksayıp söyledim çünkü arkadan yumruklarını sıkmış bir şekilde buraya doğru gelen Rüzgar'ı gördüm. Biliyorum Cenk'e karşı fazla sinirliydi.Serenay olaylarında fazla gözüne batmış olmalıydı ki benden de uzak tutmak istiyordu. Kavga çıkabileceğini anladığımda Cenk'i kenara itip bende Rüzgar'a doğru yürümeye başladım. Karşı karşıya geldiğimizde elimi koluna koydum.

"Uğraşma,boşver. Şimdi gider-----" Beni dinlemeyip kolumdan kurtulup,Cenk'e doğru hızlıca gitti ve yumruğunu yüzüne geçirdi. Bende hızlıca onların yanına gittim ama Rüzgar ben bir şey diyemeden konuşma başladı.

"Uzak dur Derin!Yoksa daha kötü şeyler olur." Dediğinde uzak durmamayı düşünüyordum ama eğer şimdi hıncını almazsa sonra daha kötü şeyler olabileceğini düşünüp geriye çekildim. Boş boş onları izleyecektim başka şansım yoktu.

"Ben sana Derin'den uzak duracaksın demedim mi?!" Deyip Cenk'e daha hızlı ve acımasız bir yumruk atan Rüzgar'a karşı gözlerimi biraz kıstım ve yüzümü buruşturdum. Cenk'in yüzü kan içindeydi. Bu yumruktan önce kafa da atmıştı. Anlayacağınız üzere Cenk'i baya hırpalamıştı. Karnına da tekme geçirdiğinde artık Cenk yerden bile kalkabilecek durumda değildi. Oysa Rüzgar...sadece bir yumruk yemişti.

"Tamam Rüzgar. Yeter!" Dediğimde Rüzgar bana baktı ve bir tekme daha geçirip yerden kalktı. Ben Cenk'in bir arkadaşını aramak için telefonumu çıkardığımda Rüzgar telefonu elimden aldı.

"Ne yapıyorsun?" Dediğimde bana kısa bir bakış attı ve tekrar önüne döndü.

"Cenk'in bir arkadaşını arayacaktım." dediğimde bana anlamsızca baktı. Gözlerimi devirdim.

"Onu buradan alması için." diye açıkladığımda başını salladı ve;

"Ben halledeceğim." dedi. Aklıma daha da hırpalayabileceği geldiğinde hızlıca Rüzgar'a baktım. O da anlamış olacak ki hemen cevap verdi.

"Bir şey yapmayacağım değerline,merak etme." dediğinde kahkaha attım.

"Değerli?"

"Bu kadar meraklandığına göre." dedi ve kolumdan tuttuğu gibi arabasına bindirdi. Sonrada kendi sürücü koltuğuna geçti.

Telefonumu bana tekrar uzattığında elinden aldım.

"Evimin önünde öylece durmasını istemediğim için arkadaşını aramak istemiştim Rüzgar." dedim ona dönüp.

"Tamam anladım,zaten öylesine dedim. Tepkini merak etmiştim."dedi ve sinsice sırıttı. Bende cevap vermedim.

"Hayret,hiçbir şey demeden arabaya bindin?" Dedi ve arabayı çalıştırdı.

"Zorla bindirdin?" Dedim ona bakıp.

"Sonrasında inmedin yada inmek istemedin?" Dediğinde gözlerimi devirdim.

"Tamam Rüzgar. Durdur arabayı ineceğim."

"Aslında indirirdim de buralar tekin yerler değil." dedi ve biraz susup tekrar devam etti.

"Başıma kalmanı istemem." dediğinde gözlerimi kısıp ona baktım.

"Ben kendi başımın çaresine bakabilirim Rüzgar."

"Ondan şüphem yok." dedi ve güldü.

Okula vardığımızda konuşmadan arabadan indim ve otoparktan okulun içine doğru yürüdüm.

"Beklemeyi düşünüyor musun?" Diye arkamdan söylenen Rüzgar'a omzumdan bakıp;

"Hayır." dedim ve sınıfa doğru yürümeye devam ettim.

Arka sıralardan kendime boş bir sıra ayarlayıp oturduktan sonra günün hızlıca ve olaysız geçmesini dileyerek başımı sıraya koydum.

•HERŞEYE RAĞMEN•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin