20. Bölüm = Buz ve Ateş

22 5 0
                                    

İçimden keşke girmeseydim deymedi diyodum. Bi yandanda acaba bana her hangi bi şey yapcakmı diye de düşünmüyo değildim. Bence bi intikamı olacak emindim. Ya öyle bi birşey yapacak ki ağzıma edecek yada beklemediğim bi şekikde beni şaşırtcak bir hareket yapacak. Bilemiyorum açıkcası.
Pazartesi :
Erkenden kalkıp üstümü giyindim

 Pazartesi :Erkenden kalkıp üstümü giyindim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Kıyafeti ben yaptımmm💕

Ve kahvaltı için aşağı indim ve annem ile karşılaştım. Abimlerle salonda oturuyorlardı. Gidip hemen sarıldım ve:
-Ne işin var burada anne?
Dedim.
-İyi öyle size bakmaya geldim.
Dedi.
-Ne güzel ama akşam biz gelseydik. Bizim okulumuz var.
-Olsun kızım zaten benimde işlerim var bi 5 dk uğrayım istedim. Siz boş olunca gelirsiniz.

Deyip annem ayağa kalktı.
Abimlerde bende ayağa kalktık. Hepimiz kapıya yöneldik. Annem kendi arasına bizde kendi arabamıza vedalaşıp bindik. Okula gelene kadar hiç konuşmadık. Okulun önüne arabayı park edip okula yöneldik. Okulun kapısı açılması için parmak izimiz gerekiyor. Sonuçta içeri bi insan girse kafayı yer.
Sırayla parmak izimizi okutturup asansöre bindik. Önce benim kata geldik. Ben indim. Sonrada abimler kendi katlarının tuşuna bastılar. Sınıfa girip bi göz gezdirdim. Meriç yoktu. Niye bilmiyorum ama üzülmüştüm.
Bu arada bizim hastalık kanser gibi olan şey geçmiş. Yani şimdilik. Geçen gün abimlerle gidip sonuçlarımı aldık. İyi çıkdı. Neyse ders başlıyodu. Neyse ki bu günün ilk dersi Ceyda ile ortak dersimizdi. Ceyda gelmişti gidip yanına oturdum. Biraz konuştuk zaten o sıradada hoca geldi ve ders başladı.
Öğle arası:
Öğle arasından sonra geriye dört ders kalıyodu. Hiç girmek istemiyodum. Biri labaratuvar dersimizdi, biri uçma, sonra tabiki de diğer gücüm olan buz ve matematik di. Hiç birine de giresim yoktu. Bende Ceyda ya:
-Ceyda ben eve gidiyorum. Sonra görüşürüz.
Dedim.
Oda kafa salladı. Sarılıp asansöre yöneldim. Fakat 1. Kata basmadım. Onun yerine kütüphanenin olduğu -5 e bastım. Kütüphanenin içine girip güçlerin olduğu kitaplara yöneldim ve ateş gücünü anlatan bir kitaba bakmaya karar verdim. En zor elemet dir ateş ve ateş gücü olan insanların başka gücü olamaz, ayrıca ateş gücün kontrol edilmesi zordur. Sayfaları geçtikçe ateş gücü ve diğer elementler arasında birbirine tehlikeli olan bi şey gördüm ne mi?
"Ateş elemnti olan bi insan buz elementine yaklaşması tehlikelidir. Yaklaşma yada fazla temas sonucu ya ateş buza yada buz ateşe zarar verebilir"
Yazan bi yazı gördüm.
Açıkçası kitaba çok dalmıştım. Omzuma bi elin dokunması ile kitabın dokunduğum bi sayfasını yanlışlıkla buz yaptım. Meriç yanımdaki sandalyeye oturup:
-Sakin ol ben hallederim şimdi.
Dedi.
Elleri ile yavaşça buzu eritip:
-Okulda tek ateş elementi olan benim. O yüzden burda bi kitabı okumak yerine kim için istiyorsan gelip benden bilgi edinebilirdin.
Dedi.
-Gerek yok kitap okumayı severim zaten.
Dedim. Ve ekledim:
-Burda ateş ve buzun temas etmemesi gerek yazıyo.
Dedim.
Kitabın bi sonraki sayfasını çevirip :
-Bide burayı oku bakalım.
Dedi.
"Ayer bi buz elementli ve bi ateş elementli insan yan yana gelicekse özelliklede ateşin kendini çok iyi kontrol etmesi lazım"
Yazıyodu.
Sesli bi biçimde "oh" çekip :
-Bi an sevindim.
Dedim.
-Ne alaka senden uzak durmamı istemiyomusun?
Dedi.
-Ne alakası var ya sadece sende arkadaş oldum düşman olmak istemiyorum. O yüzden.
Dedim.
-Kesin.
Dedi.
Yavaşça ayağa kalkıp:
-Ben gidiyorum yarın yada ondan sonraki gün görüşürüz bay bay.
Dedim.
Ayağa kalkıp bileğimden tuttu ve:
-Nereye bende geliyorum. Sıkıldım zaten.
Dedi.
-Eve gidiyorum.
-Eve gitme başka bi yere giccez.
-Kim dedi?
-Beeen hadi.
Dedi.
Kafa sallayıp çantamı aldım ve asansöre yöneldik....

Devam edecek....🍩🍵

YeRin AltıNdA bİr OKULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin