24.Bölüm=Hastane

18 3 0
                                    

-Tek dediğin bumu daha farklı bişey demeni beklerdim.
Dedi.
-Çünkü sana diyebilceğim tek şeye şuanda bu. Aslında senin hakkında merak ettiğim çok fazla şey var ama...

Lafımı tamamlamadım. Meriç bana meraklı gözlerle bakarken ben hala susma hakkımı kullanıyordum.
Bi anda:
-Tamam.
Dedi.
Bu sefer ben ona merakla bakıyodum.
-Hakkımda ne bilmek istiyosun? Ama ben ilkimizden sonra daha romantik birşeyler demeni beklerdim.
Dedi.
-Ne beni öpen sensin.
-Kötü mü ettim?
Yine sessiz kaldım o anda arkadan bi ses:
-Açelya!
Diye bağıdı arkamı döndüğümde Metin ve Sarp abimle göz göze geldim. Hemen Meriçin kolunu omzundan tutup çektim. Hızlıca ayağa kalktım. Meriç de ben kalkınca sakin ve rahat tavırlarıyla ayağa kalktı. Abimlerin önüne geçip tam bi şeyler geveliycektim ki Metin abim Meriç e yumruk attı. Araya girmeye çalıştım. Ama işin içine Can abimde girince işler karıştı o kargaşada ve iteklenmelerle ayağım kaydı ve gerisini hatırlamıyorum. Sadece en son hissettiğim bacağımdaki müthiş acı ve sızıydı.
  Gözlerimi hafif araladım ve beyaz ışık gördüm. Şaka değil sanırım ölmüştüm. Karşımda bi melek falan. Neyse Can abimi görünce onunda öldüğünü anladım. Yazık bari onlar ölmeseydi. Bilim bakalım bide kimi gördüm dudağı patlamış kaşında biraz kan olan Metin abim yazık bide o Can abimden daha yakışıklıydı yazık. Odaya beyaz giymiş birini gördüm ve meleğin geldiğini anladım.
Fakat yanıldım. Odaya biraz uzun boylarda bi hemşire girmişti. Yaşasın ölmemiştim. Önce nabzıma baktı sonrada:
-2 güne ayağa kalkma. Başını sıkı çarpmışsın ve ayağında sanırım sandalyenin ayağına sıkı gelmiş. Bu yüzdende kırıldı 1 hafta falan alçıda durucak. Yinede ucuz atlatmışsın kafanı daha sıkı çarpsaydın derin aşınabilir yada geçici hafıza kaybı yaşayabilirdin.
Dedi .
Vay be ölümden dönmüşüm. Odadan çıktıktan sonra Metin abim yanındaki koltuğa oturup:
-O çocukla aranda ne var?
Dedi.
Elimi abimin yüzüne götürüp yanağına koydum.
-Abi özürlü dilerim.
-Sadece özürmü? Yaklaşık 2 buçuk gündür eve gelmedin. Nasılsın korktuğumuzu biliyormusun? Nerden kaldın yoksa o çocuktamı?
-Abi hayır yani ben kızarsınız diye eve gelmedim .
-Niye kızalım? Eve geldin diyemi?
-Abi ben sizden izinsiz dışarı gittiğimde sokakta çok tatlı bi köpek buldum. Eve almıycağınızı bildiğim için eve götürmek yerine Meriç e götürmeye karar verdim.
-Ciddimisin ?
-Evet. Gerçekten.
Hafifçe doğrulup elimi abimin yanağından çektim.
Ayağımı kırdığıma inanamıyordum.

1 Buçuk saat sonra:
Bay gereksiz Babam gelmiş ve gitmişti. Benim için çok üzülmüş. Kıyamam. Can abimde onla gitmişti. Refakatçı olarak sadece biri kalabilecekti bu Metin abim olmak istedi.
Metin abim:
-Açelya ben eve gidip geliyorum. Kıyafet almadık. Babamda işten geldiği için getiremedi. Ben almaya gidiyorum.
Dedi.
Başımı salladım. Hastanelerden nefret ederdim. Gerçi kim sever ki? Bulunduğumuz çevrede sadece bi tane özel güçleri olan kişiler için hastane vardı. Doğal olarak gizli bi yerde zaten. Daha öncede söylemiştim. Su anda da işte o hastanedeydim. Bu hasteyi neden sevmediğimi söylemiştim. Bay gereksiz ben doğdum zaman bizi, beni abimleri ve annemi acımasızca bırakıp gitmişti. İşten bu yüzden bu hastaneyi sevmiyordum. Abim montunu aldı ve gitti. O gider gitmez telefonuma mesaj geldi.

Meriç:
-İyimisin?

Açelya:
-İyiyim.
-Asıl sen nslsn?

Meriç:
-Bende iyiyim.

Açelya:
-Yüzün?
-En son kaşın patlamıştı sanırım. Kanıyodu.

Meriç:
-Merak etme.
-Hallettim.
-Özürlü dilerim.🙏🏻

Açelya:
-Niçin?

Meriç:
-Sanırım abinlerden birine biraz fazla vurdum.

Açelya:
-Metin abimin kaşı ve dudağı patlamış. Daha demin gitmeden önceki pansuman yaptırdı. Can abimde fazla bi şey yok.

Meriç:
-Gitmeden önceki derken !

Açelya:
-Eve kıyafet almaya gitti.

Meriç:
-Yanına gelebilir miyim? İyi olup olmadığını bilmek istiyorum.

Açelya :
-Gerek yok meriç iyiyim.🤗
-Hem bi daha başka bi kargaşayı sanırım kaldıramam.

Meriç:
-Abin gelmeden söz gidicem 1 dk dursam yanında o bana yeter.

Açelya:
-O zaman tamam ama çok kalmıycaksın.
-😊

Meriç in bi şeyler yazmasanı bekledim ama o hiçbir bi şey yazmadı. Bende instagramda gezinmeye başladım.

13 dk sonra:
Meriç elinde bi poşetle kapıdan içeri girdi. Poşeti yere bırakıp yanıma koştu. Yanağımdan öpüp yanımdaki koltuğa oturdu.

-Özürlü dilerim hepsi benim suçum.
-Saçmalama Meriç.

Elimi tutup yüzüme bakmaya başladı .
-Meriç iyiym. Öyleyse bakma.
-Daha kötüsüde olabilirdi. Niye seni halka açık bi yere götürdüysem.

Kahkaha atmaya başladım. İyice saçmalamıştı.

-Ne yoksa hep telefonlamı konuşçaktık?
  İyice saçmalamıştı. Gülemeye devam ettim. Sonra hafif doğrulup yanağından öptüm.
Yüzü çok kötüydü. Gözünün altı kıpkırmızıydı. Karşında bant vardı ve dudağının kenarında hala biraz kan vardı.
-Yüzün çok kötü ama hala neden yakışıklısın çözemedim.
Dedim.
Gülümseyip:
-Yakışıklımıyım?
Dedi.
-Bence yani birazcık.
Tekrardan yanağımdan öptü. Çok tatlıydı yani benim için endişelenmesi çok şirinceydi...

O sırada telefon çaldı. Abim arıyordu. Meriç telefonumu uzatıp ayağa kalktı. Elinden tuttum. Gidecek gibi bakıyordu. Abim:
-Evden pijamaların dışında başka bi şey istiyomusun?
Dedi.
-Evet kulaklığımıda getirirmisin?
Dedi.
Abim bi şey demeden telefonu kapattı. Anlaşılan hala bana kızgındı. Meriç elimi itekleyerek bi kaç adım attı ve yerdeki poşeti alıp tekrardan yanıma oturdu.
Poşetten bi kaç çikolata kek kahve vb. Bi şeyler almıştı.
-Bunları abin görmesin.
Dedi.
-Bi şey olmaz Ceyda getirdi derim.
Dedim.
Gülümseyip ayağa kalktı ve :
-Ben gidiyim.
Dedi.
-Biraz daha kalabilirsin. Öyle bi şansın var.
-Hani çok fazla kalamazdım. Neyse ben gidiyim. İyimisin diye bakmaya geldim ama iyi değilmişsin onu anladımm.
-Yoo iyiyim.
-Ayağın alçıda.
-Ama yaşıyorum.
-İyiki yaşıyosun. İyi geceler güzelim.
Dedi ve odadan çıktı.
Herşeyiyle mükemmel....🤩

Devam edecek...🦄

YeRin AltıNdA bİr OKULHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin