-Elanur Kervankıran ❤
Herkes bilir herhangi bir okulun nasıl olduğunu. Fakat bu okul o sizin bildiğiniz okullardan değil. Bu okul yerin altında, onca toprağın altında ama toprağın altında olması bu okulu ilginç yapan değil. Bu okulu ilginç yapan şey...
Kahvaltımız biter bitmez kapıya yöneldik. Babama el sallayıp evden çıktım. Okula vardığımızda çoğu kişinin bana bakarak konuştuğunu fark ettim. Fakat ne konuştuklarını bilmiyordum. Sanırım abimler anlamış olacaktıkı bana dönüp : -Sanırım hastane olayını konuşuyorlardır. Dedi. Bir şey demedim. Bizim ilk benim katıma çıktık. Abimler beni öpüp tekrardan asansöre yöneldiler. Sınıfa girdiğimde Tuna koşarak yanıma geldi ve sarılıp: -Daha iyi misin? Neden okula geldin? Dedi. -İyiyim. Kendimi iyi hissediyorum. -Peki geç hadi. İkili sıralara geçtik duvara doğru ben oturdum. Yanımada Tuna oturdu. O sırada yüzü mosmor ve elinin üstü yanmış... Ya ne olmuş buna daha üç gün önce iyiydi. Meriç berbat gözüküyordu. Yine en arka tekli sıraya geçip oturdu. Çantayı çıkarıp cama bakmaya başladı. Bana hiç bakmıyordu. Ne olmuş olabilirdi ki? Dayak yetmemiştir herhalde. Hocanın içeri girmesiyle derse başaldık. 55 dk sonra: Zilin çalmasıyla Tunayla dışarı çıktık. Meriç bir ders boyunca sadece hocayı dinlemiş ve not almıştı. Bahçe kaldırımın oraya oturduk. -Okulda herkes ne konuşuyor? -Meriç ve seni! -Ne ben ve Meriç mi? -Meriç i görmedin mi? Ellerini ve yüzünü? -Gördüm ama ben ne alaka? -Meriç üç yada dört gün önce hastanede senin yanından gelirken bir iki kişi vurmuş. Dediklerine göre bizim okuldanmış ve iki kişilermiş. Sanırım biri görünmez diğerininde su gücü varmış. Baya vurmuşlar. Meriç de ateş gücünü kullanmış fakat Meriç gücünü tam kontrol edemiyor. Bu yüzden elleri hep yanmış. -Ben hemen geliyorum.
Direk ayağa kalkıp sınıfa yöneldim. Yoktu. Bi üst kata çıktım yine yoktu. Her yere baktım yok-tu. Bi an başımın dönmesiyle dolabıma yaslandım. Abimler haklıymış. İyi değildim ama Meriç i bulmam gerekti. O sırada dolabımın kapağı kapandı ve Meriç ile karşılaştım. -Meriç! Bi an kolumdan tuttu ve öğretmenler odasının yanındaki temizlik odasına girdik. Burayı daha önce hiç görmemiştim. Arkalara doğru kutuları itekleyerek ilerliyorduk. Bi an Meriç durdu ve duvarı bi bölümüne sıkıca vurdu bi an temizlik odasında değildik. Işık açık olan ve her tarafta resimlerin olduğu bir odadaydık. Meriç bana dönüp: -Beni niye arıyorsun? Dedi. -Yüzün benim yüzümden mi? -Hayır. -Herkes öyle diyor. -Yok bişey senle alakalı değil. Ha bide beni istediğin zaman arayamassın. Mümkünse bi daha da konuşmayalım. -Tamam bana uyar.
Meriç yine duvara vurdu ve yine temizlik odasına geldik. Hızlıca temizlik odasından çıktık. Meriç hızla benden uzaklaştı. Bunun derdi neydi? Bişey mi yaptım acaba? Neyse bi daha konuşmam olur biter. Hızla asansöre binip sınıfa çıktım. Sınıftan eşyalarımı topladım. Kafamı kaldırıp ceketimi alcağım sırada Meriç ile göz göze geldim. O sırada bileğimden Tuna tuttu ve: -İyi misin nereye? Dedi. -İyiyim. Sen abimlere söylersin. Ben eve gidiyorum. Sağol. Deyip sınıftan çıktım. Okuldan çıkıp direk bizim uzunçikolataya gittim. 4 saat sonra : Uyuyakalmışım. Her tarafım ağrıyordu. Olamaz!!!!! Her trafik buz olmuş iyice neden? Tamam buz yeteneğim olabilir ama ben en son bebekken yatağımı buz yapardım. Sanırım hastalanıyorum. Bu gece eve gitmiycem. Yarın okula da gitmiycem ama en iyisi babamı bay gereksizi aramak. Hızlı bir şekilde babamı aradım. -Baba merhaba! -Merhaba kızım ne oldu? Niye eve gelmiyorsun? -Şey kendimi iyi hissetmiyorum da bizim küçük bi kulübe var. Zaten bugün çrşmb ben haftaya pazartesine kadar okula gitmeyip burada kalsam. -Olurr ama abinler? -Onlara sen söylersin yalnız kalmaya ihtiyacım var. -Peki ama her iki saatte bir arıycaksın. Tamam mı? -Tamam sağol baba. -Bişey değil kendine dikkat et. -Tamam.
Telefonu kapatıp yastığın altına koydum. Eveeeeet sevimlilik numarasını da yapıp izni aldığıma göre pazartesine kadar Meriç in yüzünü görmek zorunda değilim. Harika! Gidip mutfaktan iki muz ve bir kaç cevizi aldım. Muzları doğrayıp tabağa koydum. Üstünede nutella döktüm sonrada cevizi döküp bi çatal aldım ve tekrardan odama geçip televizyonu açtım. Acaba Ceydayı mı arasam? Şu an bana tek o iyi gelebilir di. Çok garip bir şekilde sanki bana takılan makine işe yaramıycakda ölecek gibi hissediyorum. Ee sonuçta her kitap güzel bitecek diye bir şey yok demi. En iyisi pijamalarımı giyip televizyonun karşısına geçip yaptığım tabağı yemek. Öylede yaptım önce pijamalarımı giydim.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sonra telezyondan netflix e girdim. Acaba hangi DİZİME devam etsem. -Riveldale mi izlesem? Yoksa -Chilling Adventures of Sabrina yımı izlesem? Kararsız kaldım.
Devam edecek...
Siz hangi diziyi tercih edersiniz? ( Ben ikisinide )
