Bölüm 8 / I

159 23 0
                                    


Oya Bora - Bana Bir Masal Anlat Baba

Yorumlarınızı eksik etmeyiniz.

İyi okumalar ♡

"Hadi bir şeyler daha ye."

Bakışlarımı masaya çevirerek neredeyse öylece duran tabağına göz attım. Kuş kadar yemişti.

"Yemek istemiyorum." diye mırıldandı. Portakal suyundan bir yudum alırken devam etti. "Doydum artık."

Yavaşça derin bir nefesi ciğerlerime doldurdum ve ardından parmaklarımı küçük eline sardım. "Ne hazırlamamı istersin. Eğer istediğin bir şey varsa bunu bana söyle."

Bükülen dudağı ile omuz silkti. "Hiçbir şey."

Üzüntü ile doldurdum yanaklarımı sıkıntı dolu nefesle. Savaş abinin yokluğuyla seyreden mutsuzluğu şimdiden kendini baş göstermişken önümüzde ne kadar olduğunu bilemediğim süreyi nasıl atlatacağımızı düşündüm. "Bugün Arın'a götüreceğim seni." Parıldayan gözleri hızlı bir kalkış ile beni buldu.

"Gerçekten mi?"

"Gerçekten, ama önce yumurtanı bitir bende teyzemi arayayım olur mu?"

Hızlı hızlı kafasını salladı. Çatalına batırdığı küçük yumurtayı ağzına götürürken masada olan telefonumu alarak salona geçtim.

Dün gece Sema'nın emrivakilerinden birine maruz kalmış, kalkıp yemek hazırlamıştık. Birkaç basit yemek ardından tok olduğumu söyleyerek odama çekilmiştim fakat Elif benim ile aynı fikirde değildi. Bütün akşam Ömer'in dibinden ayrılmamıştı. Sema daha fazla üzerime gelmeyerek o akşamlık azat etmişti beni. Elif ile bütün akşam onun ve Ömer'in ilgilendiğini biliyordum.

Onlar kendi aralarında devam ederlerken odamda ders çalışmıştım onlar gidene kadar.

Tuşladığım numara sonrası kulağıma götürdüm telefonu. Çaldığını belli eden telefon ile beklerken Sema üzerine geçirdiği triko elbise ile kapıda belirdi. Elbise vücudunu sararak hatlarını belli ederken yüzü siyah elbiseye uygun koyu makyaj ile tamamlanmıştı. Düzleştirdiği kahve saçlarına bakarken bu hazırlanışın sebebi var mı diye merak ettim.

Çıkıyorum ben diye işaret verdi, gözlerimi yumarak onayladım onu.

Tekli koltuğa oturarak teyzemin telefonu açmasını beklerken sıkıntı ile geriye yaslandım.

"İnci?" Teyzem son konuşulanlar sonrası onu aramama şaşırdığı belli olan tonda açmıştı telefonu. O akşam sonrası beni aramış ama ben ne telefonunu açmıştım ne de geri dönüş yapmıştım. Allah biliyordu ya Elif olmasa aramazdım da.

"Nasılsın?" dedim tamamen kibarlığımı hep yekûn kaybetmemek için.

"İyiyim teyzem, ben iyiyim de sen nasılsın? Seni aradım kaç kere, merak ettim."

Kendime kızıyordum ama böyle yapmaktan da geri kalamıyordum. Yine mantık ve yüreğin iç çatışması arasında sıkışıp kalıyordum. Ama yine de lafı uzatmak istemedim. "Seni Elif için aradım." Lafa bodoslama daldım. "Birkaç günlüğüne bende kalacak ama benim kafeye geçmem gerekiyor."

"Tabi kızım, tabi." Merhamet ile konuştu. "Getir bakarım ben."

Teyzem ablasına oran ile daha olgun ve sevecendi. Anne edası ile bana yaklaşsa da halamın yerini kimsenin alabileceğini sanmıyordum. Çünkü halam için annem olsa bu kadar severdim düşüncesindeydim.

ZİFİR YANGINI - BİTİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin