Bölüm 11 / I

135 26 0
                                    

İyi okumalar.

Yorumlarınızı eksik etmeyiniz. 🖤

Bebe Rexha - Im a mess

Zihnimin köşelerine sızan bir avuç yitiklik depoladığı yıkıklık arasına savururken bedenim beraberinde yorgunlukla çevrelendi.

Kendimi bitik hissediyordum. Her geçen gün kendimi toparlamam gerekirken daha çok artıyordu sancım. Yürümeye derman bulamıyor çıktığım yollarda tökezliyordum.

Yardım edenim yoktu.

Bir başıma etrafıma ördüğüm kalın duvarlar arasında bu işkenceden kurtulmaya çalışıyordum. Ruhumda ördüğüm duvarlar. Geçen günlerde daralıyor ve yüksekliği artıyordu. Çırpınışlar çaresiz. Ruhum paramparça. Can kırıkları kanatır ruhumu.

Sema aradığında kendimi markete nasıl atmıştım Allah bilirdi. Eve yakındım ama o dakikalar sonrası evin yakınında olan markete gitmek bile azap gibiydi. Felç geçirmiş gibi kalmıştım. O ise güvende olduğuma kanaat getirerek bir taksinin sürücü koltuğuna yerleşmiş öylece gözden kaybolmuştu.

"Kremşanti ve çikolatalı sos alıyorum." dedi Sema sürdüğü market arabasına attığı çoklu paket sonrası bana döndü. "Köstebek pasta da yaparız."

Ellerim montumun cebinde yanından ilerlerken onay belirten bir mırıltıyı duymasını sağladım. Ne istiyor ise onu yapacaktım. Kızlar ile yakınlık kuracak artık depresif hallerimi azaltmaya çalışacaktım. Onlar benim için çabalarken benim onlar için bu kadarını yapmam, hiçlikteydi. Elindeki liste ile ilerlerken bana doğru uzattı. "Baksana unuttuğumuz bir şey yok değil mi?"

"Kaç kere kontrol ettik." dedim göz ucu ile kağıda bakarken. "Eksik ne olabilir ki?"

Omuz silkti. "Bir daha markete gelmek istemiyorum." Arabayı ilerleterek rafların etrafından dolandı. Hemen yan tarafıma doğru uzattı parmağını. "Şu toz şekeri alır mısın?"

Kafamı salladım. Raftan aldığım şekeri tam alışveriş arabasına koyarken gözüm marketin camlarına kaydı. Dışarıda arabasından inen Kerem markete doğru ilerlerken "Bunun ne işi var burada?" dedim sert çıkan sesim ile şekeri arabaya pat diye bırakırken. Hem şaşırmış hem de sinirlenmiştim.

Sema sinsice sırıttı. "Ben aradım yakınlarda ise bizi eve sallasın diye."

Hiddetle ona döndüm. "Ben buradan sana bir sallayacağım göreceksin Sema."

Gayet rahat ilerledi bir kaç adım ötede olan tuza doğru. "Ne var kızım ya poşetlere de yardım eder hem."

Hitap şekline ayrıca sinirlenirken elim ikimizin arasında gidip geldi. "İki kişiyiz." Gözüm kapı tarafını kontrol amaçlı oraya kaydı. Hala gelmemişti. "Azıcık poşetleri taşıyamayacak mıyız?"

Beni umursamadığı gibi kapıdan giren Kerem'e gereksiz bir sevinçle elini salladı burada olduğumuzu belirtmek için.

"Şuna bak şuna." dedim Kerem marketten içeriye girerken. "Nasılda kasım kasım kasılarak geliyor."

Sanki ben çok komik bir şey söylemişim gibi Sema kahkahayı patlattığında birkaç göz bize döndü. "Ay ilahi İnci. Hiç güleceğim yoktu." Gülme o zaman.

Sema'ya tuhaf bakış attığımda kendini toparlayarak konuşmasına devam etti. "Kerem iyi çocuktur bakma sen dışarıdan öyle göründüğüne." Ben boş boş suratına baktığımda boğazını temizleyip elini boş ver dercesine salladı. "Neyse bizi bırakıverir işte."

ZİFİR YANGINI - BİTİŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin