AŞK-I ÇAĞRI

2.bölüm

Ne yemekten bir şey anlıyordum, ne de konuşulandan. Aklım sadece çantada kalmıştı. Neden murat abi gelmedi? Babam hala bir şey anlamadı mı? Çanta nereye gitti? Kafamdaki sorulara dalmışken birden zil sesiyle irkildim.

Fatma kapıyı açmak için odadan çıkmak üzereydi. Ben kafamdakilerden arınana kadar çoktan kapıyı açtı . Hemen arkasına ben de yürüdüm kapıda melek vardı. Onu gören Fatma hiç bir şey demeden odaya geri döndü ben kapıya doğru yaklaşıp kafamı uzattım melek heyecan ve korku karışık bir şekilde

-Şeyyy Sümeyye iyi akşamlar

-İyi akşamlar melek buyur gelsene

-Yok sağol senide sürekli rahatsız ediyorum ama sana sormam gereken bir şey var.

-Estağfurullah melek buyur ne oldu.

Melek benim arkama bakıp başkasının olmadığından emin olup

-Sümeyye abim yok!

-Nasıl yani? Ne demek yok?

-Yok işte saat kaç oldu hala gelmedi. En son sana gelecekti çantayı almaya

-Evet geldi. Geldi de çantayı alamadan gitti

-Neden! Neden almadı?

-Şeyyy. Ben babam eve gelince panikle pencereden aşağı attım çantayı ve daha sonra çanta attığım yerde yoktu. Tam o sırada murat abi geldi, ona anlattım o da bulmaya gitti. Bana da haber vermedi ama ben eve gelmiştir diyordum.

-Hay Allah. Hayır gelmedi. Nereye gitti acaba, nasıl bulacak ki!

-Dur bi sakin ol. Baban bir şey söyledi mi peki abin için?

-Yok. Ben bir süre idare ettim. Baktım çok gecikti, o arkadaşında kalacaktı unutmuşum söylemeyi dedim. Şimdi de senden not almaya geldim biliyor.

-Anladım canım. Sen şimdi git eve, yarın olsun bi bakalım olur mu?

-Ama Sümeyye. Abim?

-Lütfen melek şimdi senin evde olman gerek yoksa her şey daha da büyüyecek.

-Tamam Sümeyye. Yarın ama mutlaka abimi bulmamız lazım.

-Tamam canım sen hiç merak etme abinide bulacağız ve her şey de yoluna girecek.

Kolunu sıvazlayarak ona destek olmaya çalıştım ama bir ceylan gibi titriyordu. Umarım gerçekten her şey yoluna girer..

-İyi akşamlar Sümeyye.

-İyi akşamlar Melek.

Vedalaştıktan sonra yemeğe oturmadım. Babamlar da sofradan kalkmıştı zaten. Kolidorda olanları düşünürken Fatma mutfaktan seslendi.

-Sümeyye gelirken çaydanlığı odaya getir.

(Olur prenses Elizabeth siz Ertürk ailesinin prensine hamilesiniz sonuçta (!))

Çaydanlık elimde içeri girer girmez babam bana dönüp

-Hayrola kızım, ne için gelmiş melek?

Çaydanlığı sehpaya bırakıp

-Not için gelmiş babacığım. Sana da selamları var.

-Aleykümselam. Kızım yanlış anlama ama bu not alışverişlerinizi gündüz vakti yapın. Böyle gecenin bu saatinde kız milleti kapı kapı not aramaz, helede bizim buralarda.

-Doğru söylüyorsun baba. Samimiyetten dolayı geldi zannımca yoksa melek de zaten her kapıyı çalacak kız değildir.

-Elbette öyledir kızım ben sadece uyarmak istedim.