Uzaktan seçemediğim beyefendiyi çok yakına gelince tanıyabilmiştim. Benim geldiğimi fark eden Çağrı Komser, bana doğru yaklaşmaya başladı.
-Merhaba Sümeyye Hanım.
-Merhaba Komser Bey. Hoş geldiniz.
Hiç tahmin etmediğim Çağrı Komser, şaşkınlığımı yüzümden okuyabiliyor olmalıydı.
-Sizi korkuttum mu yoksa?
-Yok estağfurullah. Biraz merak ettim sadece. Hayırdır inşallah kolye ile ilgili bir haber mi var?
-Maalesef henüz kolye hakkında bir şey bulamadık. Ben sizin, benim odam da unuttuğunuz cüzdanınızı getirdim.
-Sahi mi? Hiç farkında bile değilim.
-Tahmin ettim yoksa çoktan gelirdiniz.
-Çok teşekkür ederim. Kusura bakmayın sizide buraya kadar yordum.
-Rica ederim ne demek. Sizden başkasına vermem çok güvenli olmaz diye özellikle belirttim. buyurun.
Cüzdanı elime uzatıp temas kurmamaya dikkat ederek geri çekildi. Hafif gülümsemesine eşlik eden gamzeleriyle bana dönüp
-Biraz daha dikkatli olmaya çalışın Sümeyye Hanım. Böyle giderse sizinle daha çok görüşeceğiz galiba.
Kafamı eğip utandığımı belli etmiştim sanırım ama o kadar haklıydı ki. Ben sanırım çok zorlanacaktım burda. Mahçup bir ifadeyle tekrar teşekkür edip Çağrı Komseri gönderdim. Tekrar bahçeye doğru yürürken arka bahçeden ön tarafa doğru yürüyen kızları görüp hemen onların yanına yönlendim. Kızlar da beni farkedince hızlandılar.
-Nerde kaldın Sümeyye merak ettik.
Merak ettiği siyah kaşlarını eğmesi ile anlaşılıyordu Elif'in. Ben daha cevap verecektim ki Özge atlayı verdi.
-Ne zaman gelecek daha gizemli bey? Meraktan çatladım.
-Geldi kızlar o beyefendi.
Kızlar şaşırmış gözlerle bana baktı ve Özge yüksek bir sesle çıkış yapıp.
-Hanii? Hani nerdee?
-Dur dur sakin ol Özge. Bu ne heyecan Allah aşkına.
-Ayy pardon kusura bakma ben çok meraklıyımdır da.
-Anlaşılıyor yeterince.
Özge'nin heyecanı, merakı ve ani çıkışları beni çok fazla germeye başlamıştı. Gerildiğimi Fark eden Elif hemen araya girip.
-Neyse hadi sen anlat bakalım kimdi o beyefendi? Neden gelmiş?
Neyi neresinden anlatacağımı bilememiştim. Karakola gittiğimi ve cüzdanımı orda düşürdüğünü söylersem büyük ihtimalle gitme nedenimi soracaklardı ve bunu pek söylemek istemiyordum. Yalan söylemekte gelmiyordu içimden o yüzden arasında bir cevap vermeyi tercih etmiştim.
-Cüzdanımı düşürmüşüm dün. Onu bulan bir beyefendi getirmiş sağolsun.
-İyi biriymiş gerçekten. Bu zamanda böyle bir memlekette çok zor böylesine denk gelmek.
-Evet çok iyi birisiydi. Allah razı olsun.
Konuşmamız biterken nedense yüzümde ufak bir utanma sezmiştim. Genelde Çağrı Komseri gördüğümde oluşan bir utanmaydı bu. Daha fazla yürümeden hep beraber yukarı odaya çıkmıştık. Özge ile aramızda geçen ufak tatsızlık bir süre sonra beni rahatsız etmişti. İster istemez aramıza hafifte olsa bir soğukluk girmişti. Çocukluğumdan beri küsmeyi pek beceredemezdim hatta sıkılırdım, unuturdum bu yüzden hemen gidip Özge'den özür dilemeliyim ve daha fazla uzatmamalıyım diye düşündüm. Balkona çıkan Özge'nin yanına gitmek için ayağa kalktım ve içeri girmek üzere olan Özge ile burun buruna geldik. Özge benden önce davranıp mahçup bir ifadeyle kafasını ağaşı eğdi
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞK-I ÇAĞRI
SpiritualKader beyaz kâğıda sütle yazılmış yazı elindeyse beyazdan gel de sıyır beyazı... NFK.. "Kaderimdi belki de bu benim, o yüzdendi kaçıpta kurtulamamam ya da kaçtıkça daha da yaklaşmam... Ben güçlüyüm dedikçe yüküm mü arttı? yoksa yüküm arttıkça ben...