Accidental PornStar~
8.Bölüm
Karanlık sokakta ıslık çalarken bir yandan da ceketimi kafamın üzerinde sallıyordum.Etrafımdakiler bana bakıp garip bakışlar atıyor ve beni becermek isteyenler bile deli olduğumu düşünüp uzaklaşıyorlardı.Karanlık sokak boyunca vücudumu saran mutluluk dalgasıyla çığlık çığlığa koştum ve anayola çıktığımda gözlerimi alan parlak ışıklara karşılık yalnızca büyük bir gülümseme sundum.
Harika hissediyordum.Kelimelerle tarif edemeyeceğim kadar harika.
Kaldırımda seke seke bir taksinin gelmesini bekledim ve sonunda bir tanesini durdurduğumda ağzımdaki ıslık hala bitmemişti.
‘’Barion Club’a.’’ Dedim tereddüt etmeden.Şoför bana anlamsız bakışlar gönderiyordu ama onu umursadığım söylenemezdi.Sehun’un arzusundan çıldırdığı karşı konulmaz bir sürtüğe dönüşecektim.Elde edilmesi kolay lokmaydım belki.Ama bundan sonra zoru oynayacaktım.O nüfus cüzdanında bir şekilde Oh Luhan yazacaktı.Zordu ve uğraşmaya değmezdi belki.Yine de sonunda Sehun’un benim olacağı düşüncesi tahammül etmem için yeterliydi.
*
Adresi verdiğim bara geldiğimde önce yaşımdan dolayı beni içeri almak istemediler ancak kimliğimi çıkarıp gösterdiğimde istemeselerde almak zorunda kalmışlardı.Barion…
Burası yetişkinler içindi ve insanların yanından geçmeye bile cesaret edemedikleri dehşet bir yerdi.
Barın her bir köşesi seks kokuyordu.Burayı güzel kılan bir diğer şeyse,istemesende maske takmak zorundaydın.Bu da demek oluyordu ki biriyle sevişirsen *ki burada sevişmek kaçınılmazdı* onun kim olduğunu hiçbir zaman öğrenemezdin.Sağ tarafımda duran kadeh şeklindeki büyük ateş topunun içinden elime geçen maskelerden birini aldım ve JongIn’den gelmiş olan 19 cevapsız çağrıyı görmezden gelip telefonu kapattım.
Gece boyu beni bulamayacak ve muhtemelen çılgına dönecekti.
*
Deli gibi dans eden insan kalabalığından uzak bir köşeye tüneyip,sarhoş oluncaya dek içtim.Böylece yaptıklarıma pişman olursam ‘Sarhoştum.’ bahanesini ileri sürebilirdim.İki şişeyi aynı anda dudaklarım arasına yerleştirdiğimde boğazımdan akıp giden acı tat tüm hüclerimi uyuşturuyordu.
Kalçama dokunan bir çift eli umursamadım ve ağzımdaki şişeleri indirip tezgaya bıraktım.Ancak güçlü bir el yüzümü kendisine çevirmiş ve maskemi kaldırıp hala dudaklarımda olan ıslak birayı diliyle temizlemişti.
‘’ChanYeol.’’ Dedi dilini ağzımın içine itmeden önce.Bu ismi bir yerden duyduğuma emindim,ama şu an bunun bir önemi yoktu.
*
Eve geldiğimde saat sabahın 3’üne geliyordu.JongIn uyanıktı ve kapının açılış sesini duyar duymaz adeta üzerime atlamıştı.
‘’NEREDEYDİN?!’’ Diye hırladı ben yarı kapalı gözlerle onu izlerken.Kafamı soğuk beton zemine bıraktım ve uyumak için gözlerimi tamamen kapattım.
‘’Sana neredeydin dedim?!’’ diye bağırdı ve beni kollarımdan tutup şiddetle sarstı.Açıklama yapmak istemiyordum.Tek ihtiyacım olan birazcık uykuydu.
Ceketimi kokladı,sonrada boynumu.
‘’İçmişsin.’’ Dedi iğrenir bir şekilde. ‘’Tanrı Aşkına,leş gibi kokuyorsun Luhan.’’
Umursamadım onun yerine kollarımı boynuna dolamış ve beni yatağa götürmesini söylemiştim.Başta karşı çıksada sonunda kabullenmiş ve beni kucakladığı gibi kaldırmıştı.Yatağa düştüğümde neden bu kadar soğuk olduğunu düşündüm.Çok,çok fazla soğuktu ve gittikçe daha soğuk oluyordu.Gözlerimi güçlükle araladım ve JongIn’in üzerime su tuttuğunu farkettim.Nerede olduğumu anlamak için bakınmak istesemde bulanık görüyor ve hiçbir şeyi ayırt edemiyordum.
‘’Banyodasın.’’ Dedi düz bir tonla. ‘’Yarın okulun var ve sikeyim,ben senin sevgilinim,bakıcın değil.Kendine geldiğin zaman bana her şeyi bir bir açıklayacaksın,Xi Luhan.
Kıçına penisimi soktuğumdaysa genişlemiş olduğunu hissedersem,Tanrı’ya yemin olsun o güzel deliğini sonsuza dek bir daha hiç kullanamayacaksın.’’
*
‘’Evet?’’ dedi,kaşlarını çatmış ayaklarını sabırsızca parkeye vuruyordu.
‘’Sadece…içtim.’’ Dedim soğuk duşa rağmen kafamı dik tutmakta zorlanıyordum,istemsizce ileri geri düşüp duruyordu.
‘’Ne demek sadece içtim?Seni defalarca aradım ve sen bir hiçbirine cevap vermedin.Bir yere gitmeden önce bana haber vermek zorundasın Tanrı’nın Cezası ve özellikle de bu içmek gibi boktan bir şeyse.Seni tanıyamıyorum Luhan.Günden güne kendini daha fazla kaptırıyorsun ve ben bunun daha ne kadar bu şekilde devam edeceğini düşünmekten sıkıldım.Klişe gelecek belki,ama aşık olduğum Luhan bu değil.Eğer böyle davranmaya devam edeceksen söyle bana daha fazla ilerlemeden bitsin.Sırf sen istemediğin için yönetmenle konuştum.Benden başka kimseyle yatmak istemediğini söylediğin için.Ama sonra fikrin değişti ve şimdi de benden uzaklaşmaya başlıyorsun.’’
Yarı açık gözlerle JongIn’i izledim.İncinmiş görünüyordu.Hassas olduğunu biliyordum,başından beri onun bu iş için uygun olmadığını da biliyordum.JongIn’de kandırılmıştı.Benim gibi.O zamanlar bir ailesi vardı ve JongIn’in çektiği filmler ellerine geçtiğinde onu evlatlıktan reddetmişlerdi.O günden sonra birine bağlanmanın acı verdiğini bildiğinden ve daha fazla kaybedecek bir şeyi olmadığından işine devam etmişti.Ama anlaşılan o ki yeniden birine bağlanmaya başlıyordu ve o kişi kesinlikle sandığı gibi biri değildi.
Ona uygun olmadığımı tahmin etmeliydim,ona acı vereceğimi de öyle.Sadece arkamı kollayacak birine ihtiyacım vardı ve kendi refahım için onu kullanmıştım.Ama böyle olacağını bilemezdim.Bana gerçekten aşık olabileceği düşüncesi aklımın ucundan bile geçmemişti.
Oturduğum yerden kalkıp ona doğru birkaç adım attım.
Kalçamı bacakları üzerine yerleştirmiş kollarımı boynuna dolayıp yanağımı omzuna yaslamıştım.
‘’Üzgünüm.’’ Mırıldandım.Sıcak nefesi suratıma çarpıyordu.‘’Bir daha yapmayacağım.’’
‘’Emin misin?’’ dedi inanmış gibi görünmüyordu ancak ağzımdan çıkacak olan tek bir kelimeyle inanmaya hazırdı.
Dudaklarımı boynuna bastırıp gülümsedim.
‘’Eminim.’’
*
Tüm vücudumu sarmalamış kollar yüzünden kıpırdanmaya çalışsamda başarılı olamıyordum.
‘’Okula gitmeliyim.’’ Dedim kafamı hafifçe arkaya çevirdiğimde.Saçlarım suratına düşmüş gıdıklanmasına sebep olmuştu.Dokunuşları göbeğim boyunca sürdü ve baksırımın içinde son buldu.
Sıcak eli penisimle buluştuğunda kalçamı onunkine sürttüm ve o da kısa bir inilti bıraktı.Elini bacaklarım arasına sokmaya çabalıyordu ancak izin vermiyordum.Sabah sabah olmazdı.Özelliklede bu sabah kesinlikle olmazdı.Dün 4 penis birden almıştım ve bugün kesinlikle bir tane daha alacak durumda değildim.Zaten acımasızca beni sabaha kadar becermişti ve şimdi yeniden mi istiyordu yani?
‘’Durmak nedir bilmiyor musun sen?Uykuya daldığımda bile beni becermeye devam ettin JongIn.Hepsini hatılıyorum.’’
Piçce sırıttı ve bulduğu bir anlık boşluktan elini bacaklarım arasından geçirip deliğime ulaştı.
‘’Siktir.’’ Dedim gözlerimi devirmeden önce.Kurumuş kan lekelerini es geçmiş direkt zonklayan deliğime dokunmuştu.Gözlerimi kapatıp nefesimi tuttum.Acıyordu.
‘’O kadar mı kötü?’’ Fısıldadı,gülümsemesi solmuştu.
Kafamı salladım.
‘’Bu geceye kadar düzelmeye çalışacağım.Ama şimdilik bana izin ver ve beraber duş alalım olur mu?’’ Baştan çıkarıcı olduğunu düşündüğüm şekilde söylediğimde ensemi öpüp elini baksırımın içinden çıkardı.
‘’O zaman biraz daha uyuyalım.’’ Yorganı üstümüze çekip beni yeniden sarmalamadan önce söylemişti.
*
‘’Siktir!Siktir!Siktir!’’ Tuvaletin kapısını tekmeleyerek içeri girdiğimde klozetin kapağını kapatıp oturdum ve baksıra bulaşmış kan lekesine dehşetle baktım.Elimi arkama götürüp dokunduğumda çok olmasa da taze kan damlası korkudan küçük dilimi yutmama yetmişte artmıştı bile.Ellerim titrerken güç bela telefonu çıkarıp JongIn’i aradım.Normal olduğunu ama istersem okula gelip beni alabileceğini söylemişti.Bugünkü matematik sınavını düşündüm.İkinci bir telafi sınavı yapılmayacaktı.
‘’Unut gitsin’’ Dedim. ‘’Sanırım dayanabilirim.’’
…
Ama dayanamıyordum.Sınav boyunca sürekli arkamdan bir şeylerin gelip durduğu hissi beni çılgına çevirmişti.Ama sorun şuydu ki gelen bir şey yoktu.Azıcık bir kan gelmiş ve sonra durmuştu.Saatte bir damla damla geliyordu ancak belli bile değildi.Paranoyaklaşan kişi bendim.Durup durup elimi kalçama götürüyordum.
‘’Niye elleşip duruyorsun oğlum?’’ Söyledi içlerinden biri.
‘’Bir şey geliyormuş gibi oluyor.’’ Dedim dürüstçe.
‘’Ne gelecek?’’ dediler hep beraber gülmeye başlamadan önce. ‘’Kan mı?’’ Ve birkaç kahkaha daha kulaklarıma ulaştığında gözlerimi devirip homurdandım.
‘’İshalim beyinsizler.’’ Yalan söyledim ama işe yaramıştı.Kaşlarını kaldırıp elleriyle sırtımı sıvazladılar.
‘’Geçmiş olsun dostum.Elinden geldiğince salmamaya çalış.’’
Ve yine kahkaha sesleri…Vazçgeçtim,işe falan yaramamıştı.Siktir,arkadaşlarımdan nefret ediyorum.Tabii onlara arkadaş deniliyorsa.
*
Sınav bitimi öğretmenlerden eve gitmek için izin aldım ve elbette uzun bir süre boyunca azarlandım.Eskisi gibi değilmişmişimde,notlarım düşmüşmüşte,yakında bursluluk sınavı varmışmışta.
İç geçirdim ve kitaplarımı bırakmak için dolabıma yürüdüm.Anahtarı takıp dolabı açtığımda kucağıma düşen onlarca mektuba küfür etmekle meşguldüm.Kitaplarımı dolaba atıp yeniden kilitledim ve yere düşen mektupları tek tek sırt çantama tıkıştırdım.Okulda atarsam muhtemelen epey tepki toplardım o yüzden hepsini eve gidince atacaktım.
Mektupları çantama koyarken kılıfı olmayan kağıt parçası dikkatimi çekmişti.Oldukça güzel bir el yazısı.
‘’Seni burada göreceğim aklımın ucundan gelmezdi.Mr.Sekste Aklımı Başımdan Alan Sürtük Lu.’’
Önce Sehun olduğunu düşünmüş ve kısa çaplı bir kalp krizi geçiriştim ama daha sonra karşımda dikilen bedeni farkettiğimde tek yaptığım hayal kırıklığıyla suratımı asmak olmuştu.Sehun değildi,ama tanıdığım biri olduğu da söylenemezdi.
Uzattığı elini tutup ayağa kalktım.
‘’Kimsin?’’ dedim üstümü silkelerken.Okulda erkek fanlarım vardı ve muhtemelen bu da onlardan biriydi.Öyleyse ‘Mr.Sekte Aklımı Başımdan Alan Sürtük Lu’ lakabı nereden geliyordu?Bir an için gönderenin erkek olduğunu düşünmüştüm ama şimdi kız da olabileceği ihtimali zihnimde belirmişti.Gerçi…şimdiye kadar hiçbir kızla seks yapmamıştım.
‘’Beni hatırlamıyor musun?’’ dedi sonunda. ‘’Oysa ben seni çok iyi hatırlıyorum.Dün…bana güzel bir gece geçirttin.’’
Kafamda beliren ampülle yerimde zıpladım.
‘’ChanYeol?!’’ dedim heyecanla. ‘’Kiminle seviştiğimi öğrenemem sanıyordum.’’ Diye devam ettim sırıtmaya başlamadan önce.
‘’Ben başından beri seviştiğim kişinin kim olduğunu biliyordum.’’ Dedi afallamama sebep olarak. ‘’JongHyun’un arkadaşı olan ChanYeol.’’ Dediğindeyse kalbimin atmayı kestiğine yemin edebilirdim.SİKTİR.JongHyun’a söylemiş olamazdı değil mi?Tanrım,hayır,hayır,hayır.Sehun’u unutmayı bile düşünebilirdim belki ama en yakın arkadaşımın ibne olduğumu öğrenmesine katlanamazdım.
*
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~Accidental PornStar~
Fanfiction‘’Kendimi böylesine erkeksi bulurken,bir başka erkeğin altında ‘Yeniden’ diye inleyeceğim aklımın ucundan bile geçmezdi.’’ * Bir dolandırıcıydı ikimizi bir araya getiren.Bir zamanlar ölümünü dilediğim ancak şimdi seni bana verdiği için minnet duyduğ...